iyi okumalar meleklerim bol yorum yapmayı unutmayın sizi çok seviyorum ..
Bana karşılık vermesinin sevinci ve mutluluğuyla ellerimi saçlarına geçirdim.
Ah, cidden benimle öpüşüyordu!
Alt dudağını dişlerim arasına alıp ısırdığımda ağzıma gelen değişik tatla dudağını kanattigimi anladım.
Hicbir tepki vermediği için canının yanmadığını düşündüm.
Üst dudağına da daha hafif bir ısırık bırakıp ondan ayrıldım.
Yüzüne baktığımda gözlerini yavaşça açıp bana gülümseyerek baktı, elimi kanattigim yere götürüp dokundum "çok acıyor mu?"
Oda elini dudağına götürüp dokundu ve gülümsedi "o kadar güzeldi ki kanadığını bile hissetmedim, ayrica seninle öpüşürken böylebir bir şeyin olacağını tahmin ediyordum " sırıtıp hafifçe kan olmuş yarayı yaladım.
Bana şaşkınca bakmaya başladı.
"napıyorsun" omuz silktim "kanının tadını sevdim, ama dudaklarının tadı kadar güzel olamaz" dediğimde yutkundu.
"Hiç utanman yokmu senin?" Diye sorduğunda kaşlarımı havaya kaldırdım "hayır, sence yaptıklarım itici mi? Aslında kimin ne dediği umrumda değil ama arkadaşız" dediğimde kaşlarını çattı.
Aslında sadece ne tepki vereceğini merak ettiğim için böyle söylemiştim.
"ne arkadaşı, kardeş deseydin bahar" başını sabır dilenircesine havaya kaldirip ekledi "benimle arkadaşca opusmedin heralde" işaret parmağını salladı "dünde bilerek öptün, bilincin yerindeydi biliyorum, bu güne kadar bana hep yavşadin. Neden berkle sevgili olduğunu bilmiyorum ama onemi yok, önemli olan beni istiyor ve beni öpüyor olman. yanlış düşünmüyorum değil mi?" Diye onay almak istercesine sordu.
Iyi en azından arkadaşız falan demiyor.
Sirince bakarken başımı hızla salladım.
"güzel, o zaman berkle ilişkini keseceksin. Efeyle mesafeli olacaksın, sadece bana yavşayacaksın"
Kaşlarımı çattım "ağır ol yakışıklı, bana öyle yok şunu yap yok bunu yapma diye emir verilmesinden hoşlanmam. Lütfen diye rica et düşünürüz"
Tek kasını kaldırdıktan sonra "birde düşüneceksin öyle mi?" diye sordu.
kahkaha atıp omzuna vurdum "şaka yapıyorum ya" göz devirdi "hadi kahvaltı için aşşağıya inelim" dediğimde başını olumsuz anlamda salladı.
"deli misin babam oradayken mi? hayatta olmaz bizi bakışlarıyla işkenceye maruz bırakır. Laflariyla da öldürüp mezara gömer o"
"yok artık sakinlesmistir herhalde. hem annen bizi korur yani en azından öyle düşünüyorum. Sonsuza kadar da kaçamayız biliyorsun." oflayıp başını salladı.
"haklisin o zaman üzerini değiştir sonra da bana yardım et inelim aşşağıya dediğinde başımı salladım.
Odadan kendi odama koşarak girdikten sonra üzerimi değiştirdim. O sırada aklıma bizimkilere evlenecegimden bahsetmemistim, onlarla tanistirmamis olduğum geldi.
Eğer evlendigimi sonradan öğrenirlerse beni bir güzel azarlar daha sonra da küserlerdi.
Bir an önce onlarla bir yemek ayarlamam gerekti, hatta belkide bu akşam.
Evet kesinlikle bu akşam apartmana yavuzla beraber gitmem gerekti.
Hemen elime telefonumu alıp suna ablayı aradım. Telefonu birkaç calista açmıştı.
Sunny abla: Alo tatlım?
Bahar: Suna ablacım nasılsın?
Sunny abla: Iyiyim iyiyim de bizimkiler sana kızıyor haberin olsun. Hiç arayıp sormadin kaç gündür. Baki amcan falan çok kızgın sana, sen gittiğinden beri iyice huysuz oldu. Önceden sana bağırıp çağırdığı için sinirini atmis oluyordu ama şimdi sürekli ahmet abine, bana ve ceme patlıyor.
dediğinde kıkırdadım
Bahar: Biliyorum sizi çok boşladım ama burda da aylak oturmuyorum ablacım ben. Ayrıca ben yokken sürekli fatma teyze sana mi geldi sanki onunla konuşuyormuşum gibi hissettim.
dediğimde kahkaha attı
Sunny abla: O kadar mi kötü ya, napayım sen yoksun herkes bize yükleniyor. Hem seni de çok özledik çık gel artık
Bahar: Yok yok takiliyorum sadece ablacım. Bende onun için aradım akşam yemeğine apartmana geleceğim hazırlansanız iyi edersiniz, artık kimde toplanacaksaniz toplanın. Herkesi orada tam kadro görmek istiyorum. Birde yanımda bir misafir getireceğim ve size de açıklamam gereken şeyler var.
Sunny abla: ciddi misin canım çok mutlu oldum şuan, ne söyleyeceğini merak etsem de bende herkes gibi akşam duysam daha doğru olur. seni seviyorum, akşam görüşürüz tatlım.
Bahar: Görüşürüz güzel kadın.
Telefonu kapatıp derin bir nefes aldıktan sonra yavuzun odasına girdim.
Yavuz çadırın içinden cıkmış oturuyordu.
Bana bakıp gülümsedi "çok gecikince bende en azından çadırdan çıkayım dedim" dediğinde gülümsedim "geciktiğim için üzgünüm ailene akşama onlara geleceğimizi söyledim" diyip yanına gittikten sonr onu sandalyesine oturttum.
"Ne yani akşam ailenle mi tanışacağım?" başını olumsuz anlamda salladı "hayir ben hazır değilim, ya beni sevmezlerse? ya yanlış birşey yaparsam?" Diye telaşla konuştuğunda kıkirdadım.
"hey sakin ol, merak etme seni severler. asıl sen onları sevecek misin?"
Zorla gülümsedi sevdiğim kızın ailesini neden sevmeyeyim ki?
Ay ben ölüp geliyim biraz. Beni seviyor, beni sevdiğini söyledi!
Kocaman gülümseyip hızla giysi dolabına ilerledim içinden bir tişört ve eşofman çıkarıp yanına gittim.
"bu bir itiraf mıydı?" Diye sordum.
"bilmem sen nasıl görmek istiyorsan öyledir, neyse bence beni hızla giydir ve kahvaltıya inelim. Babam birazdan ise gitmek için kalkabilir" ellerini havaya kaldırdı "Allahım sanki babamdan laf yemek için hızlı ol diyorum bu hallerede mi düşecektim"
Büyükce bir kahkaha atıp tişörtünü çıkardım "isyan mi ediyorsun sen? Daha kötüsü de olabilirdi, mesela aşirete mensup biri olsaydık bizi vurabilirlerdi"
Dediklerimle göz devirdi, elimdeki tişörtü üzerine geçirdim. "bu babamın söyleyeceklerini ve bakışlarını engellemeyecek ayrıca söylediklerin içimi hiç rahatlatmadı"
"öyle deme ne kadar kötü olabilir ki? yine de denedim en azından teşekkür etmelisin, mesela bir öpücükle"
Yüzündeki endişenin yerini güzel bir gülümseme aldı "nereden istiyorsun?
Esofmanini üzerinden çıkarıp yüzümü Yüzüne yaklaştırdım "teşekkürü edecek olan sensin" diyip kaşımı meydan okurcasına havaya kaldırdığımda yüzümü elleri arasına alıp dudağını hafifçe dudağıma bastırdiktan sonra geri çekildi "oldu mu?"
Düşünüyormuş gibi yaptım "ne olduğunu anlamadım bile" dediğimde sırıtıp beni kendine çekti.
Tam beni öpeceği sırada kapı aniden açıldı.
"Bahar?"
...
Acaba kim gelmiş olabilir? Tahminler?
