selam bebeklerim bölüm yine kısa oldu ama olsun sonu heycanlı bitsin istedim sizi seviyorum iyi okumalar..
bahardan;
Gözlerimi yine yeni br güne açtığımda elimi direk yastığımın altındaki telefonuma attim.
Anneannem eskiden beni uyandırmaya geldiginde elimi gözümü açmadan telefonuma atardım oda bana 'rüyanda mı gördün telefonu hemen eline alıyorsun' derdi.
Gülümseyip telefonu açtım, 20 cevapsız arama 5 mesaj ve instagramdan 4 mesaj geldiğini gördüğümde ağzım şaşkınlıkla açıldı.
"hep biri de beni bir sürü kez arasa, mesaj atsa demiştim, gerçek oldu" güldüm "ama sevdiğim bir erkekten gelmesini isterdim"
Cevapsız aramaların 5 tanesi efeden 15 i berkten gelmişti.
Hemen mesajları okumaya başladım.
-yakışıklı erkeğim❤: Günaydın. Erkeğin uyandı ama sen hala uyuyormusun? Erkenden kalkıp bana günaydın mesajı atman gerek, genelde kızlar bana öyle yapar.
Erkegimmis, kendi kendine gelin güvey oluyor bu sakallı bebe.
Göz devirip mesajına cevap yazdım.
- Bahar: Öncelikle sanada günaydın. Mesajı hangi kafayla yazdin bilmem ama o kafana sıçayım! Ben sana aşık bir kaniş değilim, o yüzden bu dediklerin benim için geçerli değil, bi sal beni ya!
Kalan dört mesaj da efeden gelmişti, hızla açıp ne yazdığına baktım.
-efe hojam: Bahar üzgünüm aradığını görmedim. İşim vardı umarım kızmamışsındır.
-efe hojam: uyudun mu?
-efe hojam: sanırım uyudun.
-efe hojam: iyi geceler prenses.
Ney? Prenses mi? Ben mi? Sanırım kusacağım, bu tarz bir hitap şekli efe gibi birine hiç yakışmıyor, yakıştıramadım yani.
Buraya geldiğinde onunla kesinlikle dalga geçeceğim.
Efenin mesajlarını cevapsız bırakıp instagrama girdim.
@hayatihtiyar_: uykum yok konuşabilir miyiz?
@hayatihtiyar_: normalde attığımda cevap yazardın. Ne oldu?
@hayatihtiyar_: umarım sadece uyumuşsundur
@hayatihtiyar_: yanlızım :(
@yanmışbeyin_: Seni 7/24 telefon başında bekliyor değilim adamım!
@yanmışbeyin_: artık adını öğrenebilirim sanırım.
@yanmışbeyin_: bu arada yanlızım değil yalnızım :/ yani sanırım öyle
Mesajlara cevap yazdıktan sonra hızla üzerimi değiştirip telefonu cebime soktum.
Şimdiden burnuma krep kokuları gelmeye başlamıştı, odadan çıkıp yavuzun odasına daldım.
Bu sefer dün olduğu gibi uyanmamıştı, çünkü kulağında mp3 çalarla uyumuştu çakal.
Sırıtıp yavaşça yanına oturdum ve onu izlemeye başladım.
Allahım bir insan nasıl aynı anda hem güzel hemde yakışıklı olabiliyordu ki?
Ben daha güzel olmayı bile beceremezken bu ikisini de aynı anda götürüyordu.
'Bahar mal mısın Allah vergisi bu olunacak birşey değil' diye içimden kendi kendime söylendim.
Yüzüne baktığımda hemen aklıma onu traş ettiğim gün gelmişti, onu kesecegimden çok korksada sonunda memnun kalmıştı. Elimi yüzünde gezdirirken gülümsedim, teni yumuşacıktı dokunulası.
Ellerimi dudağının yanına geldiğinde durdurdum, çok güzel dudakları vardı, acaba beni öpse nasıl hissettirecek? Acaba dudakları da teni gibi yumuşak mı? Kesin daha yumuşaktır.
Acaba tadı nasıl?
Başımı ona doğru yaklaştırıp yanağına minik bir öpücük kondurdum, uyanmayınca bir kere daha öptüm, sonra bir kere daha ve bir daha. Ta ki kalbinin hızlı atışlarını duyana kadar.
Elimi göğsüne koyup yanlış anlayıp anlamadığımı kontrol ettim, doğruydu onun kalbiydi.
Yüzüne baktığım sırada gözlerini bir anda açtı, korkup geriye atıldığımda düşmek üzereyken beni kollarımdan tutup kendine çekti.
