39. bölüm

1.1K 109 47
                                    


Müzik: David Guetta- She wolf

Merhaba bebeklerim nasılsınız?
Dün bölüm atamadım çünkü yeni bir hikaye yazacağım, Onunla uğraştım işte.
Neyse iyi okumalar sizi seviyorum

Bahardan;

Enfes krep kokularıyla gözlerimi açtığımda vücuduma koala gibi sarılmış bir adet yavuz görmem beni gülümsetti.

Kafami yastığa gömüp bir süre onu izledim.
Sari saçlarını, yeni yeni çıkmaya başlamış sakallarını...

Elimi yüzüne atıp bir süre okşadım.
"Çok güzelsin insafsız" diye onu uyandirmamaya dikkat ederek fisildayip dudaklarına minik bir öpücük kondurduktan sonra kolunu ve bacağını üzerimden atıp yatakta doğruldum.

Dün yatağa girdiğimizde çok geçmeden uyumuştuk bu yüzden sanki yüz yıl uyumuş gibi hissediyordum.

İnleyerek kollarımı esnettiğim sırada bir kolun beni hızla yatağa çekmesiyle çığlık attım.
Sırtım yatakla birleştiğinde yüzümün bir karış uzağında yavuzun yakışıklı yüzünü gördüm.
Öküze bak, insan gunaydin der dimi.

Koluna bir şaplak vurup kaslarimi çattım "ölmek mi istiyorsun, ödüm koptu lan. İnsan gunaydin falan diyerek uyandığını haber verir. Artık yürüyorsun diye hal ve hareketlerin değişti" işaret parmagimi yüzüne doğru salladım "seni dövmemi istemiyorsan ayağını denk al"

Kaşlarını hadi ya dercesine kaldırıp yarim ağız gülümsedi "sabahları bu kadar aksi mi oluyorsun sen? Nerde benim, üzerimde zıplayan baharım?" burnuma parmağıyla dokunup dişlerini göstererek gülümsedi "lütfen geri gelsin, yoksa tüm onları beni eğlendirmek için mi yapıyordun? Gerçek değil miydi?"

Göz devirdim "tabiki öyle birşey yok, o bendim. Suankide benim, yüzde yüz doğal" baş ve işaret parmaklarimla yuvarlak yapıp göz kırptım.

Parmaklarıma hızla bir öpücük kondurdugunda gülümsedim " Ne o bendeki öpme isteği sana mi geçti?"

"Üzüm üzüme baka baka kararır"

"Pekala yavru üzüm artık üzerimden çekil de kahvaltıya inelim. Dün zaten senin yüzünden erkenden kış uykusuna yatan hayvanlar gibi uyuduk." dediğimde tek kasını kaldırıp üzerimden kalktıktan sonra kendini yatağın diğer tarafına attı.

"kış uykusuna yatan hayvanlar? Onların adları yokmu canim" diye sorduğunda yataktan kalkıp kollarımı göğsümde kavuşturdum "var ama sadece sen uyumuş olsaydın büyük bir zevkle, haykırarak adlarını söylerdim" ellerimi iki yana açıp sırıttım "üzgünüm"

Sırtımı ona dönüp odama doğru ilerlerken arkamdan bağırmaya başladı.
"Hacı hacıyı mekke de ayı ayıyı bir dakikada bulur bahar hanım...."

"Ben kime diyorum, bahar çabuk buraya gel"

Dediklerini umursamayıp sırıtarak odama girip üzerimde dünden kalma kıyafetlerimi çıkarıp dolabimdaki kıyafetleri kurcalamaya başladım.
Dolabın içinde sadece elbise olduğunu gördüğümde dehsetle kıyafetleri odaya saçmaya başladım.

"Allah kahretmesin seni bahar" banyoya çıplak bir vaziyette gidip kirli sepetini kurcaladım. Orda da birşey bulamayınca zehra teyzenin hepsini yıkamaya götürdüğünü anladım.

Kafama elimle vurup dolabın önüne geçtim "aptal kafam kirli sepetine atacağıma çıkardığımda makinaya atsaydım bu halde olmazdım şimdi"

Oflayıp elbiselerden en uzununu bulmaya çalışırken odanın kapısı pat diye açıldı.
"Ben kime-" yavuzun beni iç çamaşırımla gördüğünde konuşmayı kesip bastan aşşağıya süzdü.
Yutkunup gözlerini odada gezdirmeye başladı "sen napiyorsun banyoda giyinsene kızım" boğazını temizleyip ekledi "benden başkası görseydi ne olacaktı"

Kaşlarımı çatıp dolaptan elime geçen ilk şeyi üzerine fırlattım " yavuz sinirliyim zaten sus"

Attığım şeyi havada kapıp bakışlarını kaçırdı "ne oldu? Ayrıca artık üzerini giyecek misin, kendimi bakmamak için zorluyorum" dediğinde göz devirip ilk sorduğu soruyu görmezden geldim "O zaman geldiğin gibi geri git, hatta aşşağıya in tabagima kahvaltılık koymaya başla"

"emredersin kraliçe ayım" dediğinde bu sefer elime askılardan birini alıp attığımda çoktan toz olmuştu.
Gülümseyip dolaptaki elbiselerle bakismaya devam ettim.

"Mecburen giyecez bunlardan birini"

Elime uzun olduğunu düşündüğüm elbiselerden birini alıp giydikten sonra banyodaki işlerimi halledip aşşağıya indiğimde herkesin masada olduğunu gördüm.
Hızla yanlarına gidip gülümsedim "günaydın güzel ailem"

Hepsi gunaydin dediğinde yavuzun yanına geçip oturdum.

Gülümser anne elindekileri bırakıp gülümsedi "kızım elbiselerini giydiğini görmek ne güzel. Sana çok yakışıyorlar."

Havadan bir öpücük atıp "teşekkür ederim anne, iltifatın ve elbiseler için." gülümsediğimde başını salladı.
"Güle güle giy güzel kızım"

Elimi catal bicagima atip tabagima baktim. yavuz Dedigimi yapıp tabagima özenle kahvaltılık koymuştu.
Ona baktığımda bana bakıyor olduğunu fark ettim.
Gülümseyip göz kırptı.

Kısık sesle "Teşekkürler" dediğimde dudaklarını kulağıma değdirerek konuşmaya başladı "ne demek, seksi karımın isteği benim için bir emirdir" dudaklarını yaladığında dili kulağıma da değmişti. Ürperdim, elimi göğsüne koyup onu biraz kendimden uzaklastirdiktan sonra "tamam koca oğlan şimdi olmaz, babam görürse bu sefer bizi masadan kovabilir" dedim.

"Babam niye karışıyormuş bize? Karım sayılırsın" sırıttı "bebeğimi taşıyor-"
Yavuzun konuşması hamit babanın sert sesiyle kesilmişti.

"Yavuz!" ikimiz ona şaşkınca baktığımızda konuşmaya devam etti "Babam ne karışıyormuş da ne demek? Aynı çatı altında yaşıyoruz, hala şirkette çalışmıyorsun, kendi ayakların üzerinde durmuyorsun. Tabi ki karışırım eşek herif. Birde karım diyor, sanki karına bakabileceksin tek başına"

"Baba niye böyle diyorsun, okulu meselesini çıkaran siz değil misiniz? Bu düşünceden vaz geçin bende şirkette çalışmaya başlayayım." diye şart koştuğunda hamit baba kaşlarını daha çok çattı.

"Birde bana ne yapmam gerektiğini mi söylüyorsun. Anlaşılan iyilesmişsin sen" bakışlarını tabağına çevirip konuştu "yukarı çıkıp hazırlanın, okula gidiyorsunuz"

...

Baharla Gelen (YavBah)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin