29. bölüm

940 97 25
                                    


merhaba bebeklerim sizi özledim umarım sizde beni ozlemissinizdir. iyi okumalar bol yorum yapın sizi seviyorum ve bunu biliyorsunuz.

yavuzdan;

Herkes bahara dehşet içersinde bakıyorken iyice gerilmiştim, ortamdaki sessizlik fatma teyzenin konuşmasıyla bozuldu.
Elini ağzına kapatıp " uuu ben demedim mi size bizim orda da böyle bi kız vardı kocaya kaçtı diye, bak buda öyle yaptı."

Fatma teyze muhabbet seven bir kadındı, bu bariz belli oluyordu ama... yani misafir varken böyle bir şey yapması, biraz kabaydı. Herneyse onu yargılayacak kadar tanımıyorum sonuçta, en iyisi konuşmamalı.
Bahar göz devirip ofladı "hayir fatma teyzecim ben oraya gerçekten çalışmak için gittim. Sonra..." yüzüme bakıp gülümsedi "yavuzla birbirimize aşık olduk"

Söyledikleriyle üzerimdeki tüm gerginlik uçup gitmişti. Bende ona gülümsedim.
Mehmet amca fatma teyzenin kolundan dürtüp kızgın bakışlar attı.
"ne var mehmet konuşmayalım mı hiç"

"fatma sana konuşma demiyoruz ki, sadece böyle çocukları yargılarayarak konuşma. Bak gelmişler bize açıklıyorlar, bahar bizi ailesi olarak görüyor. En azından bahar için bunu yap" dediğinde fatma teyze bahara baktı birkaç saniye.
Mehmet amcanın dediklerini kafasında tartıyor gibiydi.
"iyi iyi" bana bakıp ekledi "annenler ne iş yapıyor çocuğum? Onlar neden gelmediler? Kaç kardeşsiniz?" gözlerimle masadakileri süzüp gülümsedim.
Bu süzüş benim yardım isteme süzüşümdü, hepsinin yüzünde de adeta kurtulamazsın ifadesi vardı.

"aaa...şey-" tam hangi sorudan başlayacağımı düşünürken baki amca konuştu "eşek sıpası, neden arayıp iki kelam konuşmadın bizimle? Bir gittin o gidiş, sanki hiç var olmamışız gibi aramadın sormadın." eliyle cem denen çocuğu gösterip konuşmaya devam etti "bu dövüyorum ama saçlardan etki etmiyor, seni dövmek daha güzeldi" dediğinde bende dahil herkes kahkaha atmaya başladı.

Ahmet abi ceme başararak konuştu "bakı amca istersen kafasının üst kısmını sıfıra vuralım. Böylece vurduğunda acıyı hisseder" göz kırptı "ne dersin?"
Cem gözlerini kocaman açıp ellerini saclarına götürdü.

"hayatım korkutmasana çocuğu" diye kibarca uyardı suna abla.

"kızım ne çocuğu bunlar eşek kadar oldular" diye konuştu baki amca.
Bahar göz devirdi "uzerime alınmak istemiyorum ama eşek sıpası lakabı üzerime yapışt" elini göğsüne koyup başını eğdi "teşekkürler efendim"

Baki amca ayağa kalkıp şimdi fark ettiğim gazete rulosunu aldıktan sonra baharın kafasına vurdu.
Ben elimi şaşkınca ağzıma götürdüğümde bahar başını kaldırıp yüzünü buruşturdu.
"sanirim hak ettim" gülmemek için alt dudağımı dişledim.
Bakı amca başıyla baharı onaylayıp "ohh nasıl rahatladım bir bilseniz. Üzerimden büyük bir yük kalktı sanki"

Rıfat amca "üstadım bu kadar üzerine gitmesen mi gençlerin. Yavuzun yanında utandırma" dediğinde misafir demediği için sevinmiştim.
"gitmiyorum ben hakediyor onlar"

Meryem teyze hemen araya girdi "tamam yeter bence bu kadar, konudan oldukça saptık" baharla bana bakıp gülümsedi "nasıl aşık oldunuz bakalım?"

Rıfat amca ve baki amca tek kasını kaldırıp meryem teyzeye baktığında oda onlara ne var der gibi baktı.
"Konu nasıl aşık oldukları miydi yani hayatım?" Diye sordu rıfat amca.
Meryem teyze omuz silkip "değildi ama dinlemek istiyorum"

"tamam tamam sorulara açığız zaten merak etmeyin. Yemekler soğumadan yesek mi artık?"
Herkes başıyla baharı onayladığında yemeye başladık.
Çorbadan bir kaşık ağızma götürüp bahara baktığımda bana göz kırpıp öpücük attı.
Şaşkınca etrafıma bizi görüp görmediklerini kontrol ettim. Görmemişlerdi.
Kaslarımı çatıp basimi olumsuz anlamda salladım.
Omuz silkip sırıttı.

Bu kızın utandığı bir gün olursa her yıl kutlayacağım o günü kesinlikle.
Suna abla yanima gelip tabagima masada ne var ne yoksa koymaya başladı.
Tabak yığınla yemek olduğunda şaşkınca suna ablaya baktım.
"Suna abla ben bunları yiyemem" güldüm "bunlar çok fazla"

"Aa olmaz öyle tatlım hepsini sizin için yaptık en azından hepsinden ye olur mu?" Diye sordu meryem teyze.
Hepsi o kadar tatlı ve sıcak kanalıydılar ki onları kırmak yada ricalarını geri çevirmek iştemiyordum ve surekli gulumsemek geliyordu içimden. Belki bunun bir başka nedeni de baharın ailesi olmalarıydı ve birde baharla sevgili olmamız...

"tamam hepsinden deneyebilirim" diyip gülümsedim. suna abla ve meryem teyze memnuniyetle gülümsediler.
Hepsi teker teker harika insanlardı.
Gözlemlerime göre fatma teyze lafını esirgemeyen, kocası metmet amca da ona nazaran daha anlayışlı biriydi. Meryem teyze ve rıfat amca çok iyi geçiniyor gibi görünüyorlardı, meryem teyze biraz çocukluğuna kaymış gibiydi. Bunu giydiği renkli tişört ve abartı makyajından anlayabilirdiniz, baki amca huysuz biriydi ama yanlizdi, henüz evlenip evlenmediğini bilmiyordum. Bahari da çok önemsediği oldukça belliydi, ona bakışları soğuk ve çok sevgi doluydu...

Suna abla ve ahmet abi de cok iyi geciniyorlardi, yani sanırım öyle...ahmet abi kafa biriydi; nerede espiri yapması gerektiğini kesinlikle iyi biliyordu.
Ve son olarak cem. Sessiz sakin, rockcı çocuklardan biri gibi görünen ama aslında onlarla alakası olmayan cem.
O kadar sessiz ki bu görünüşe kendini saklamak için girdiğini anlayabiliyordum.

Yemeklerimizi yiyip oturma odasına geçtiğimizde bahar ve suna abla kahve yapmak için mutfağa gittiler. Diğerleriyle yanlız kaldigimda tekrar gerilmeye başlamıştım.
Fatma teyzeden ve sorularından acayip tırsıyordum. O kadar delici bakıyordu ki sanki yalan söylesem anlayacak gibi hissediyordum.

Herkes sessizce otururken baki amca seslice nefes alıp verdi.
"bahar...onu gerçekten seviyor musun?" Diye sordu.
Başımı hızla sallayıp gülümsedim "hemde çok, emin olabilirsiniz onu asla üzmem yada üzecek bir şey yapmam."
Dudaklarını birbirine bastırıp başını salladı "öyle olsa iyi olur çünkü kötü secimi yüzünden onu daha çok döverim" diye işaret parmağını sallayarak beni tehdit ettiğinde rıfat amca araya girdi.

"üstadım yapma böyle" mehmet amca da onu destekledi "rıfat abi haklı baki abi çocuk korkmasın ilk tanışmadan. kötü bir izlenim yaratmayalım üzerinde"
İkisine de minnet dolu bakışlar gönderdim.
Onlar araya girmese belki nasrettin hocanın kızı testiyi kırmadan önce yaptığı gibi baki amca da baharı üzmeden önce beni bir güzel pataklardı ki ona gözüm gibi bakayım, üzmeyeyim. Eğer olur da üzersem yedigimin 3-4 katı dayak yiyecegimi bileyim ve ona göre hareket edeyim.

Baki amca sabır dilenircesine bakışlarını tavana dikti.
"bir kerede bana karismasaniz olmaz zaten. Ağız tadıyla sinirlenemiyoruz bile"
Salondaki baki amca hariç herkes kahkaha atmaya başladı.
"ilahî üstadım sırf sinirlenmek için bu çocukları mi kullanıyorsun yani"
Bakı amca rıfat amcaya ters ters baktı "seninle mi uğraşayım rıfat, yoksa mehmetle mi?"
Mehmet amca elini teslim oluyormuşcasina havaya kaldırdı "aman baki abi bana dokunma biliyorsun durumları" diyip gözüyle fatma teyzeyi işaret ettiğinde ahmet abi hemen atladı "fatma teyzenin saldırılarını püskürtmek o kadar kolay olmasa gerek"

Fatma teyze eşarbını düzeltip ahmet abiye öldürücü bakışlar attı "ahmet oğlum sen niye böyle patavatsizsin? Kocaa adam oldun şu çocuklar senden daha olgun" dediğinde ahmet abi ayağa kalkıp fatma teyzenin önünde diz çöktü "muhabbet üstadı ana kraliçelerimizden fatma teyzem beni affetmen için ne yapabilirim?" Diye sordu.
Fatma teyze hiç düşünmeden onu yanıtladı "yarin akşam çayı demle size gelecem"

Ahmet abi hızla bize dönüp dudak büktü. Herkes ona kahkahalarla gülerken salona bahar ve suna abla sırıtarak daldı.
Herkes onlara ne var dercesine bakmaya başladı.
İkiside birbirine bakıp aynı anda konuştular "bir misafirimiz daha vaar"

Kapının önünden çekildiklerinde içeriye başı yerde mini elbiseli ve bakımlı bir kız girdi.
Kız başını gülümseyerek kaldırdığında yediğim tüm şeyleri kusma isteğiyle doldum.
Bu oydu, belki de değildir...

Ahmet abi "burçak" dediğinde o olduğuna emin olmuştum. Bakışlarını herkesin üzerinde gezdirirken beni gördüğünde önce gözlerini kıstı, sonra şaşkınca açıldı.

"y-yavuz"

...

-kim bu burçak sizce?
-baharla yavuzun başına bela olacak mı? yorumlar.

Baharla Gelen (YavBah)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin