💛❤💛❤💛💛❤💛❤💛❤
Yavuzdan;
Bahari sevmemdeki en büyük etkenlerden biri de sanırım utanmadan yapmak istediğini yapabilmesiydi. Ne olursa olsun, ne kadar kızarsa kızsın bir şeyi yapmak istiyorsa kimse ona engel olamazdı. Bunu bizzat yaşayarak anlamıştım.
Ona o kadar kötü şeyler söylememe rağmen beni bırakmadı, burçağın beni öptüğünde onu itmedigim için bana kızgındı ama beni sevdiğini ve değer verdiğini göstermekten de çekinmedi.
Arkadaşlarımla tekrar bir araya getirdi, onun desteğiyle çoğu şeyi başarabildim. Buna ameliyat olmam da dahil.
O yanımdayken kendimi daha güvende ve sağlıklı hissediyordum.
Oysa onun benim yanımda bu şekilde hissetmesi gerekmez miydi?
Güçlü duruşu, asabi tavırlarıyla tanıdığım tüm kızlardan farklıydı.
Yüzü makyajsızken o kadar güzel ki, kim bilir makyaj yapsa nasıl olur?
Gerçi doğal olmak daha iyi özel günler dışında makyaj yapmak kendine güvenmediğini gösterir.
Onun dışında sadece çifte randevuya çıktığımız zaman elbise giymişti ve çok güzel olmuştu.
Çuval giyse bile yakışırdı gerçi.
Ama...
Onun hakkında pek bilgim yok.
Ne yemeyi sever, nelerden hoşlanır, nelerden mutlu olur, nelere alerjisi var, korktuğu birşeyler var mı? vs..."
Bunlar sorulması gereken sorulardı.
Çadırda baş başayken tüm bunları ona sorabilirdim.
"Ne düşünüyorsun ballı kaymak?"
Baharın sesiyle dusuncelerimden ayrılıp gülümsedim "seni düşünüyorum"
Tek kasını havaya kaldirip muzipçe sırıttı "oo yavuz beyden şaşırtıcı itiraflar, bunu bir öpücükle kutlamaya ne dersin"
Deli kız!
Güldüm "her olayı fırsata çevirmeye çalışıyorsun bunu görmüyorum sanma" işaret parmağımı ona doğru salladım "ama aklına estikçe hemde olur olmadık yerlerde beni öpme. Ayrıca ballı kaymaktan yavuza mı döndük?"
Dudak büzdü "ne yani sevgilimi öpemez miyim?" elini dizine vurdu "hay böle işin içine..." bakışlarını odada gezdirdi. Söyleyecek birşeyler arıyordu galiba.
"tüküreyim" diyip onu tamamladığında sırıttı "klasikten şaşmamalı"
Başımla onu onayladım "farklı olmakta güzel, başarabilmek gerek sadece"
"Doğru, sen deneme mesela. Başaracağını sanmam" diyip kikirdadiginda kaşlarımı çattım.
"Dilimi senin gibi kullanamadığım için üzgünüm"
Ellerini yatağa dayayıp Yüzünü Yüzüme yaklaştırıp dudaklarıma bakarken konuştu "en azından öpüşürken iyi kullanıyorsun"
Ağzını araladıktan sonra üst dudağımı dudakları arasına alıp öptüğünde gülümsedim.
Benden ayrıldığında burunlarimizi birbirine sürttüm " utandiginda nasıl olduğunu merak ediyorum" dudaklarımı dilimle ıslattım "görebileceğimi düşünmüyorum ama..." dudağının yanına minik bir öpücük kondurup ekledim "benim için birşeyler yapabilirsin"
Dudağının bir kenarını yukarıya kıvırıp "yapmacık olacak ama o zaman. Ayrıca bana ulu orta yerde sürekli öpme diyerek koydugun kuralı kaldırırsan, yada esnetirsen ancak benden birşeyler isteyebilirsin"
Kaslarimi havaya kaldırdım "birde ancak mı? Benim senden istediklerim o kadar zor değil. Beni kaçıracağını sanıyorsan yanılıyorsun" işaret parmağınla burnuna dokundum "güzelim"
Başı bacalarımın yanına düştüğünde şaşkınca ona baktım. "napıyorsun?"
"görmüyormusun eriyorum" bana hülyalı hülyalı baktığında güldüm.
"Delisin sen. Ayrıca çok patavatsız.. ha birde" işaret parmağımı ona doğru tuttum "yavşaksın"
Eline saç tutamlarimdan birazını alıp hafifçe çektiğinde yüzümü buruşturup elini ittim.
"hey, ameliyattan cıkmış birine böyle mi davranılır? Üstelik senin sevgilinim."
"Sende yavşak deme oğlum. Bunun daha afilli bir şekli yok mu?"
"Hani seni hiç birşey kizdirmazdi? Bana ilk duş aldırdığın zaman öyle söylememiş miydin?" Diye dek kaşımı kaldırarak sorduğumda ellerini iki yana açtı "çok şey değişti. Arkadaşken sevgili olduk, artık seni bir kızın yanında gördüğümde kızarım. Hatta kızmakla kalmam ikinizi de doldurulmuş oyuncak yaparım" gülümseyip elime bir öpücük kondurdu "hal ve hareketlerine dikkat et bağırsağından kokoreç yapıp yediğim"
Seviş biçimini sevdiğim.
"Nasıl sevme biçimi bu ya? Kendimi kurbanlık gibi hissediyorum. Hem sen berki ne yapacaksın, efeyle hala baristiramadik ve onun açısından hala sevgilisiniz biliyorsun değil mi? Bir an önce onları baristirmaliyiz. Artık yuruyebilecegime göre babam nikah işlerini de hızlandıracaktır" dediğimde başını salladı.
"haklısın. Daha doğadan hesap soracağım" aklına birşey gelmiş olacak ki gözlerini büyütüp ağzını araladı "Dur ne oldu ben sana onu anlatmadım. Hani ameliyat günü var ya hastaneye ilk geldiğimiz gün" başımla onu onayladım "evet"
"hah işte o gün dışarda otururken efe yanıma geldi."
Efe mi? Efe ne alaka? Nerden öğrendi ki ameliyat olacağımı?
"Nasıl? Nerden öğrendi ki?"
"Annen anlatmış, neyse konu bu değil. Biraz sonra yolunmuş tavuk burçak geldi"
Güldüm " Benim etrafımdaki kızlara lakap takmak adet haline mi geldi?"
Bıkkınlıkla ofladı "ya bi dur önce dinle. Neyse efe bunu görünce üzerine uçtu duvara yapıştırıp boğazını sıkmaya başladı. 'Sen nerden çıktın, yavuzdan uzak dur onun da hayatini mahvetmene izin vermeyeceğim' falan dedi. Sonra ben bunları zorla ayirdim. Burcagi da kovdum, kovmasam efe öldürecek karıyı." kahkaha attım "karı ha? Bu ne kibarlık"
Ellerini yumruk yapıp dudaklarını ağzının içine kivirdi "yavuz ben burda ne anlatıyorum sen neye takılıyorsun ya. Dövecem bak"
Elimi teslim oluyormuşcasina havaya kaldırdım " tamam tamam devam et"
"Efe biraz sakinleşince ona niye öyle davrandığını sordum ama bir türlü aciklatamadim. sonra da annenler geldi oda gitti" gözlerini kıstı "senin bir fikrin var mı? Sonuçta eski sevgilindi" sevgilindi derken yüzünü buruşturmuştu.
Boğazına yapışacak kadar olay kötüyse, erkek olmadığını da göz önüne alırsak....
Tabi ya burçak efenin eski nişanlısı.
"sevgilim biraz düşünürsen sonucu bulabilirdin. Burçak efenin eski nişanlısı, berkle birlikte olduğunu düşündüğü kadın"
"oha ben bunu nasıl düşünemedim. Tabi yaa"
ellerini birbine geçirip yumruk yaptıktan sonra sağ yüzünü de yumruguna dayayıp bana hayran hayran baktı.
"Sevgilim demene mi? yoksa olayları hemencecik çözmene mi sevineyim bilemiyorum"
Güldüm "ikisine de sevinebilirsin"
Bana doğru yaklaşıp öpmek için hareketlendiginde gülümsedim.
Tam o sırada kapı çaldı.
Bahar hızla benden uzaklaşıp kollarını önünde kavuşturdu.
Boğazımı temizleyip "giir" dedim.
Annem ve babam ellerinde birer poşetle içeriye girdiğinde annem: "oğlum uyanmışsın. Çok şükür" hızla yanıma gelip alnıma bir öpücük kondurdu "o kadar korktuk ki" bahar sandalyeden kalkıp anneme yer verdi "anne otursana ayakta kaldın"
Annem bahara gülümsedi "yok kızım sen kocanın yanında otur" dediğinde bahar yarim ağız gülümsedi.
Hadi ama yine mi utanmadı!
Babam yatağın obur tarafına geçip elimi tuttu "söz verdiğim gibi araban ve motorun hazır. Iyilesip binmem için seni bekliyor." elini alıp öptüm "sağol baba"
Annem boğazını temizlediginde hepimiz ona döndük.
Bahar ve bana bakıp gülümsedi "size bir haberimiz var" endişeyle bana baktı "tatlım senin sevineceğini pek sanmıyorum ama" bahara baktı "belki bahar sevinir"
"anne o zaman daha fazla gerilim yaratmadan açıkla lütfen ne açıklayacaksan"
"Okula gideceksiniz"
"Ne?"
