Herkese merhaba, umarım bu bölümü begenirsiniz. Iyi okumalar, bol yorum yapın lütfen öpüldünüz.
Yavuzdan;
Yine utandirmisti bu kız beni, bazen kimin erkek kimin kız olduğunu kestiremiyordum.
Gözlerimi kaçırıp zorla gülümsedim "sen çizgi filmini izlesene ya" dedim "açmadan önce bitti diye sizlanmiyor muydun?"
Bana öldürücü bakışlar atıp tekrar yatağa yayıldı "sızlanmıyordum, endişeli bir şekilde televizyonu açıyordum" diyip poşetin içinden bir çikolata çıkardıktan sonra paketini hunharca yırtıp yarısını ısırıp yedi.
E yuh yani, o kadar şeyi nasıl bir anda yiyebiliyor.
Şaşkınlıktan acılan ağzıma elimi siper edip konuştum "yavaş ol onların hepsi senin merak etme, kimse elinden alamaz"
Gözünü televizyondan ayırıp ters ters bana baktı "sabahtan beri bir şeymi ikram ettin sanki? Açlıktan öleceğiz be burda, seni duşa soktum, giydirdim, aşşağıya indirdim, yukarıya çıkardım, o kaniş ve annesinin suratına maruz kaldım ama aç ayı oynamaz, sus yoksa senide yerim" diyip gozlerini büyüttüğunde sırıttım.
"Bilmem farkında mısın ama burda misafir degilsin sen. Doğa odama geldiğinde aşşağıya inip biraz tikinsaydin hem sen hemde ben mutlu olacaktık"
"Allah aşkına onun neresine aşık oldun sen ya" diye sizlandığında ofladım.
"Peki ya sen? Sen neden ondan hoşlanmıyorsun?"
Elinde kalan son çikolata parçasını da ağzına attıktan sonra poşetin içinden cips paketini çıkarıp açtı.
"Hoslanilacak bir yeri mi varmış?"
"Senden çok farklı kibar, saygılı, sevimli ve en önemlisi kız gibi davranıyor"
"O kız gibi davranıyor ama" eliyle kendini işaret edip ekledi "ben gerçek bir kızım" eliyle birkaç gölge boksu hareketi yaptıktan sonra baş parmağıyla serçe parmağını yalayıp kaşlarına sürdü.
"Böylede kapak yaparlar"
"Limon da getireyim mi kafana sürersin" diyip güldüğümde yanındaki yastıklardan birini alıp uzerime fırlattı.
Hemen yastığı havada yakalayıp dizlerimin üzerine koydum.
"Yavuz sence ben nasıl biriyim"
Aniden gelen soruyla kaşlarımı çattım, ne diye bunu sormuştu şimdi.
Alaya alıp "yakışıklısın" dedim.
Gözlerini devirip cipslerden birini ağzına atıp konuştu "ya dalga geçme ciddi anlamda soruyorum"
"Immm bir düşünelim" dedikten sonra güldüm "düşünmeme gerek yok ki "abaza, rahat, patavatsız, komik, saçma sapan birisin" ekledim "Ama beni güldürüyorsun ve ben uzun zamandır bu kadar çok gülmemiştim. Varlığın...böyle yemek yemek gibi. Hani bazen iştahın olmaz, ama ihtiyacın olur ya... yada su gibi, ihtiyacım olduğunu hissediyorum. İlk defa biriyle bu kadar samimi oldum, odama soktum, güldüm, eğlendim... tabi zamanın ne getireceği belli olmuyor. Bir bakmışım bana en büyük zararı sen veriyorsun. Kim bilir? Hayat hiç bir zaman iyi niyetli olmadi bana karşı, doğayı da benden alıp goturmesinden korkuyorum..." tam konuşmaya devam edecekken kafama gelen bir yastıkla bahara döndüm.
Bu kızın derdi neydi? Hem beni anlat diyor hemde kafama yastık atıyor. Dengesiz!
"Kizim amacın beni delirtmek mi? Hem beni anlat diyorsun hem kafama birşeyler firlatiyorsun" dedigimde kaşlarını çattı.
Yine ne dedim acaba?
"Yavuz sürekli bana neden mal olduğunu söyletiyorsun? Konu benden kokoşa geldi ya, birde utanmadan seni anlatıyorum diyorsun." Sırtını yatak başlığına yaslayıp sırıttı "tam kendime aşık oluyordum ki beni son anda durdurdun"
"Tamam abi büyüksün abi pardon abi" diyip güldüğümde göz devirdi.
"Kamyon şöförü gibi hissetmem normal mi?"
Tekerlekli sandalyemi yatağımın yanınadoğru sürüp, cipsten bir parça aldıktan sonra ağzıma attım " Bilmem ben arada bir fark göremiyorum"
