meraba bebekler ben geldiim. iyi okumalar sizleri seviyoruum
Bahardan;
Yavuz şaşkınca isyan ederek konuştuğunda gülümser anne göz devirdi. Özel derslere bile zorla girerken okula nasıl gidecekti çok merak ediyorum.
O güzel, koca kıçını kaldırmak bana düşecekti yine.
Anne ve babasina yalvarırcasına baktı "Anne lütfen bunu bana yapmayın. Yüruyebilecegim diye seviniyordum, sevincimi kursağımda bırakmayın. Ben bunun için ameliyat olmadım"
Gülümser anne kıkırdadı "bu kadar duygusal davranma yavuz bey boşuna, baban herşeyi halletti. Senin tek yapman gereken okuluna gidip gelmek" kocasına bakıp gülümsedi "degil mi hayatım"
Hamit baba gülümser anneyi onayladı "evet. Ayrıca şu nişan evlilik işlerini de halletmemiz gerek, sürekli sorar oldular. Oğlun ne zaman evlenecek? Nisan oldu mu yada olacak mı diye."
Yavuzla birbirimize bakıp gülümsedik. yavuzun dediği gibi babası evlilik işini hızlandırmak istiyordu ve bu isteği doğaldı.
Saygın biri olmanın da böyle zorlukları vardı işte. Yakında bende karasu ailesinin bir üyesi olacaktım, bundan çok memnundum.
"Haklısın baba bir an önce evlenmemeliyiz"
"Artık seni şirkette de görmek istiyorum oğlum. Bence onun da zamanı geldi" kaşlarını soru sorar casına havaya kaldırdı "ne dersin?"
"Okuldan fırsat buldukça şirkete gelecegimden emin olabilirsin baba"
Okuldan bahsederken yüzünü buruşturmuştu ve bu hareketi gülümsememe neden oldu.
Babası memnuniyetle gülümseyip yavuzun başını oksadiginda yavuz tek gözünü kapatıp gülümsedi.
Suna bak sevilmek için doğmuş sanki.
Hamit baba hepimize teker teker birer bakış atıp boğazını temizledi "yavuz uyandığına göre ben şirkete döneyim."
Hepimiz onu başımızla onayladığımda gülümser anne ayağa kalkıp hamit babayla yürürken birşeyler konuşmaya başladı.
Derin bir nefes alıp yavuza baktım "acaba efe ne olacak? Daha doğru dürüst ders bile işleyemedik adamla. Ben onunla ders işlemek istiyordum." diye sizlandigimda kaşlarını çattı.
"Umarım bunu yakışıklı olduğu için soylememissindir sevgili bahar karasu. Eğer öyleyse seni fena yaparım"
Ah, kıskandiginda ne kadar yakisikli oldugu hakkinda hic fikri varmiydi bunun.
"Daha bahar karasu olmadım canım ben. Ne yapacaksın ki? Hem senden daha yakışıklısı mezarda" diyip göz kirptığımda muzipçe sırıttı.
"Ne yapacağımı o zaman görürsün." göz kırptı "bekli sizin uydurduğunuz yalanı gerçeğe çeviririz. Ne dersin?"
Suna bak yürüyeceğim diye playboy havalarına girdi, acaba ne zaman anlayacak benim tırsık kızlardan olmadığımı.
"Hormonların mı depreşti gülüm senin? Ona da sıra gelir sen merak etme"
Bana birkaç saniye şaşkınca bakıp başını sağa sola sallamaya başladı "erkek olacakken son saniye kız olmuşsun sen. Bunun baska bir aciklamasi olamaz."
"Ama beni seviyorsun" diyip tek kaşımı kaldırdım "değil mi?"
"Guzelligin değil beni etkileyen, farklılığın ve bu farklılıkların güzelliği" gülümseyip yüzümü incelemeye başladı "dış görünüşün değil de iç görünüşün daha önemli olduğunu anladım. Senin güçlü duruşun beni güvende hissettiriyor ve bundan zerre sinirlenmiyorum. Normalde kadınımın benim yanımda güvende hissetmesini isterim ama sen... çok farklısın ve tam tersini yaşıyorum. Öyle bir havan var ki benimle kız bile keseceğini, kavgaya koşarak geleceğini hissediyorum. Benimle konuşurken de rahat olmanı, şakalaşmanı seviyorum, hiç itici gelmiyorsun. Guzelligin zaten ap ayrı bir konu. Seni oturup saatlerce, günlerce anlatabilirim." elini Yüzüme koyup baş parmağıyla yanağımı okşadı " son olarak seni pandanın bambuyu sevdiği gibi seviyorum." gülümsedim "çok şiirsel konuşmasan da" yanagimdaki elini tutup avuç içini öptüm " çok güzel şeyler söyledin, sadece kız kesme konusunda sana katılmıyorum" sırıttım "tabi demek istediğin gerçek anlamda kız kesmende her türlü varım"
Kahkaha attı "zaten bir önemi yok... seninle yaptığım sürece"
Gülümser anne odaya girdiğinde ikimizde sustuk.Yatağın bir köşesine oturup yavuzun elini tuttu.
"oğlum, iyisin değil mi gerçekten"
Yavuz göz devirdi "anne iyiyim dedim ya neden inanmıyorsun bana?"
"anne yüreği işte ne yapayım. iyi olduğunu bilsem de endişeliyim. Bir yerin agriyordur falan diye, eğer ağrırsa söyle saklama bak"
İkisine imrenerek baktım. Ben hiç annem tarafından merak edilmemiştim, dizim kanadiginda hep kendim yaramı üfleyip kendim sarmıştım. Kendi kendime geçek diyerek sakinleştirmistim. Anneannem babam ve annemin yokluğunu hissettirmese bile onların yokluğu bir şekilde beni buluyordu. O yaşlı olduğu için benimle bir müddet okula gidip gelebilmişti, ondan sonra sürekli kendi başıma gittim. Ne beni koruyacak abim nede ablam vardı, bu yüzden dövüşmeyi erken yaşta öğrenmiş kendi kendimi bu şekilde korumuştum. 7. sınıfta bana laf atan çetenin başını haşat etmemin ardından beni aralarına alıp çetenin başına geçirmişlerdi. Sessiz sakin sürdürdüğüm hayatımda o dayakla yeni bir kapı açılmıştı.
Çete erkeklerden oluşuyor ve beni gören bazı insanlar şaşkınca bakarken bazıları kıskançlıkla bakıyordu. Bu durum gürünü okşuyor daha da havaya girmeme sebep oluyordu.
Çeteye girmemin ardından bir hafta sonra saçlarımı erkek model kestirmiş biraz daha erkeksi giyinmeye başlamıştım. Sınıftakiler benimle konuşacakları sıra kabız olmuş gibi zorlanıyorlardı. Namım tüm okula yayıldığında beni ilk defa gören kızlar erkek olduğumu sanıp bana çıkma teklifi ediyorlar, pesimde pervane oluyorlardı.
Hatta bir tanesi bana kafayı o kadar çok takmıştı ki korkmaya başlamıştım. Bana selam veren kızları bile dövdüğünü duyuyordum sürekli.
Bir gün eve dönüş sırasında beni yakalayıp duvara yasladiktan sonra dudaklarımdan öpmüştü. Bir kızın beni öpüyor olması midemi bulandirdiginda hızla kızı kendimden ittim. Bana cilveli bir bakış fırlatıp elini malum bölgeme atıp birşeyler avuclamaya çalıştığında yüzündeki ifadeyle gülmemek için yanağımın icini dişlemiştim. Bana şaşkınca bakıp "s-sen kızsın" dedikten sonra koşarak yanımdan uzaklaşmıştı. Daha sonra da o kızı bir daha görmedim aldığım habere göre de okul değiştirmişti.
Bu olay çete arasında alay konusu olduğunda hepsinin aklını başına getirmek için bir güzel pataklamıştım.
Ilk öpücüğüm de böylelikle bir kıza gitmişti.
Odanın kapısı çalındığında hepimiz kapıya baktık.
"giir"
Gülümser annenin komutuyla kapı hızlıca açıldığında gelenin berk olduğunu görmemle şaşkınca ona baktım.
Bana doğru büyük adımlar atıp kolumdan tuttuğu gibi ayağa kaldırdı. Ben ne olduğunu anlamadan kollarını vücuduma sıkıca sarıp kokumu derince içine çekip kafasını iyice saçlarıma gömdü.
"Seni özledim güzel kadın"
...
