Merhaba canlar kısa falan bir bölüm atayım dedim iyi okumalar sizi seviyorum bol yorum yapın.
yavuzdan;
Sunduğum teklifle kolunu silkeleyip bana ne diyorsun sen der gibi baktı.
"Yavuz kendini alaaddin mi sanıyorsun sen? Tamam ondan daha yakışıklı olabilirsin ama senin bir ucan halın yok tatlım" gülümseyip eliyle çenemi okşadı "ve prenses yasemin olmamı istesen sevr seve kabul ederdim" yüzündeki gülümsemeyi yavaşça silip yüzümü sıkmaya başladı "Ama bana lamba cinin olmamı söylüyorsun. Bu ne demek? Bir çeşit hakaret falan mı? Eğer öyleyse beni sinir etmeyi başardın. Tabi amacın beni sınır etmekse... öyleydi değil mi?Elini yüzümden iterek çektikten sonra sabır dilenircesine başımı ters yöne çevirdim.
"amacım seni sinir etmek değildi. Sadece istegimi söyledim bahar hemen bir sürü komplo teorisi ürettin. Ne alaaddini? Ne yasemini? Ne halısı Allah askina? Benim ağzımdan ne zaman böyle şeyler çıktı. Fazla çizgi film izlemenin zararları işte. Sana sadece lamba cinim olmanı teklif ettim, bu kadar abartmaya gerek yoktu. Sadece kararını söyle"Sesli bir nefes verip göz devirdi "düşünmem gerekiyor. En azından yemekten dönene kadar düşünmeliyim" dediğinde başımı salladım "sen nasıl istersen öyle olsun. Sonucta yardim isteyen sensin" diyip tek kaşımı kaldırdığımda oflayıp ayağını yere vurdu "Tamam ya kabul ediyorum" işaret parmağını yüzüme doğru salladı "sen çok fırsatçısın biliyor musun? Ama sende benim elime düşersin yavuz merak etme"
Kahkaha attim "elinden geleni ardına koyma o zaman." başını sallayıp beni banyoya götürdü "bence dus alma zamanın çoktan geldi. Hem onlar yemeği erken hazırlar, çoğu işe gidiyor. Fazla uyanık kalamazlar, kahve tanışma falan derken akşam olur zaten." dediğinde başımı salladım.
"tamam, benim için fark etmez. Akşama kadar evde takılıyoruz zaten."Beni küvete yerleştirdikten sonra derin bir nefes verdi "bende duş alacağım. Sende kendine dikkat et" gülümsedim "git hadi"
Banyodan dışarıya çıktığında birkaç saniye sonra odanın kapanma sesini duydum. Derim bir nefes verip gozlerimi kapattım.Suyun dalga dalga vücuduma dokunuşu uykumu getirirken baharın berk ve efeyi barıştırma fikrini düşünmeye başladım.
Öyle bir plan yapmalıydık ki, hem efe kardeşinin suçsuz olduğunu hemde değerini anlamalı. Belki sahte bir intihar teşebbüsü? Yada kapısında mi yatsa? Hazır hava da donmaya müsait, belki insafa gelir de içeriye alır. Yada efe için bir katil tutarız berkte vurulmak üzereyken abisini kurtarabilir...
Bunlar güzel fikirler ama efe o kadar iyi biri mi? Yani tüm bunlar ona işler mi?Oflayıp duşumu aldığımda, yaklaşık beş dakika sonra bahar banyoya elinde kıyafetlerimle daldı.
Korkup elimi göğsüme koydum. "kapı çalma adeti edinmenin zamanı geldi de geçiyor bahar. Akşam ailene şikayet etmek istemiyorum ama beniz zorluyorsun" dediğimde göz devirdi."herneyse" kıyafetlerimi salladı "giyinme zamanı" gülümsedim "pekala, giyinelim bakalım"
Üzerimi giydirdiginde dolaptan saç kurutma makinemi alıp özenle saçlarımı kuruttu. Herşey hazır olduğunda odaya geçip karşı karşıya oturduk.
Bana gözlerini kisarak gülümsedi "ee lamba cininden ne dileyeceğine karar verdim mi bakalım?" Diye sorduğunda bende gülümsedim.
"Hayir daha karar vermedim ama idareli ve güzel şeyleri dilemek için kullanacağıma emin olabilirsin"
Dudak büzdü "bilmem, ben olsaydım seni kölem yapardım. Bu aklıma gelmeyecek bir şarttı" eliyle like işareti yapıp göz kırptı "güzel fikirdi aferin... Amaa senin dileklerini iyi şeyler için kullanabileceğin konusunda şüphelerim var" dediginde güldüm."Olsun, bunun kararını ben vereceğim. iyi yada kötü kendi yararıma olacak dilekler dileyeceğim. Merak etme." diyip göz kırptım.
Kafasını yana yatırıp gözlerini kıstı "bana kur mu yapıyorsun?" kafasını düz hale getirip ekledi "öyle yapıyorsan işe yaramıyor bilesin" bende gozlerimi kıstım "niye yapayım ki?"
Ofladı ve birkaç saniye yüzümü inceledi. Sanki birşey söylemek istiyor da söyleyemiyor gibiydi... Sanki içinde zehir var da diline zarar vermiş gibi... gözleri konuşmak istiyor, ama dili bir türlü buna izin vermiyordu kim bilir belkide aklı ve kalbidir."Sana bir şey açıklamak istiyorum" dediğinde tekerlekli sandalyemde kıpırdaıp söyleyeceklerine kulak kabarttım "evet seni dinliyorum" derin bir nefes verip sesli bir şekilde dışarıya verdi.
Birkaç kere ağzını açıp kapadı ve gözlerini odada gezdirdi. Apaçık açıklamak için kıvranıyordu."Ben berkten hoşlanmıyorum sadece... sadece doğaya yardım etmek ve efeyle barıştırmak için ikimizin arasında geçenleri sakladım. Saklamak zorundaydım" ellerimi elleri arasına aldı "beni anlıyor musun? Benim sana hissettiklerim tamamen gerçek yavuz. Seni öpmem, senin yanında uyumam tamamen gerçekti. Bak... hani sen bana doğa arkadaş olmamızı istemediği halde demiştin ki; doğa arkadaş olduğumuzu bilmesin, o varken patron çalışan ilişkimiz olsun diye... işte şimdi bende senden istiyorum bunu. Benim sevgilim ol, ama berk ve diğerleri bunu bilmesin." gülümsedim "bu kadar çabuk itiraf edeceğini bilmiyordum, ama sevinmedim değil. Teklifine gelecek olursak, seninle ilgili olan herşeye evetim ben." yutkundum "sanırım artik ilk dilegimi dileyebilirim"
Gözünden bir damla yaş düştü, gülümseyip elinin tersiyle gözünü sildi "tabiki dileyebilirsin"
"beni öpmeni diliyordum"
Dişlerini göstererek güldü tekrar "aptalsın, sevgilinden öpücük dilemene gerek yok, asıl ben senden diliyorum" dediginde başımı olumsuz anlamda salladım."ama ben la-" sözümü kesen dudaklarıma bastırılmış dudaklar oldu. Benden ayrılıp gözlerime baktı.
"ama ben lamba cini değilim diyecektim" dediğimde omuz silkip dudaklarımızı tekrar birleştirdi.
Bu sefer gerçekten öpüşüyorduk....