17. bölüm

1K 92 52
                                    


Kısa ama olsundu iyi okumalar ❤❤❤

Yavuzdan;

Hepimiz şaşkınca efe ve berke bakıyorduk, bu beklediğimiz birşey değildi.
Efe sinirlice berke bakarken ellerini ceplerinden çıkarıp adeta berkin üzerine uçtu ve yakalarından tutup arabaya yasladi.
Doğa o sırada kulak tırmalayıcı bir çığlık attı ve hemen berk ve efenin yanına gidip ayırmaya çalıştı " Efe bırak onu lütfen... lütfen"
Doğa efeye yalvarırken efe onu gormezden geliyordu. Berkin yüzüne sertçe bir yumruk geçirdiğinde doğa tekrar çığlık attı ve ağlamaya başladı.
"lanet olsun bırak onu öldüreceksin"
Berk eliyle kanayan burnuna dokunundu, parmaklarına bulaşan kana baktıktan sonra sinirlenip oda efeye bir yumruk patlattı.
Bunların derdi neydi böyle?

Ortalık iyice kızışmış ve berkle efe birbirini ölesiye dövmeye başlamışken bahar hizla yanlarina gittikten sonra efeyi kendine çevirip sertçe bir yumruk attı. Darbenin etkisiyle efe yere düştüğünde berkin yakalarından kavrayıp bir tane de berke vurup onu da yere düşürdü.
Vay canına yumruk üstadı mübarek.
Doğa tekrar çığlık atıp berkin yanına diz çöktü "berk iyi misin?" elleriyle yüzünü okşadı "lütfen uyan lütfen" bahara bakıp bağırdı "naptin onlara söyle!!"

Bahar eliyle burnunu silip konuştu "abartma senin yaptığını yapip kuyruğuna basılmış fareler gibi ciyaklasa mıydım, ha birbirini dövmüşler ha benden dayak yemişler ne fark eder" berkin yanına gidip kollarini koltuk altına soktu "yardim ette içeriye sokup pansuman yapalım şunlara" dediğinde doğa hemen gözyaşlarını sildikten sonra yerden kalkıp bahara berki içeriye taşıması için yardım etti.
Birkaç dakika sonra dışarıya çıkıp efeyi de içeriye taşıdılar, bende hemen arkalarından gidip kapıyı kapattım.

Bahar odama çıkıp banyodan ilk yardım çantasını alıp geldiğinde yanlarına gittim "sizce neden kavga etmiş olabilirler?" Diye sordum.
Bahar ilk yardım çantasını açarken göz ucuyla doğaya baktı "doğa biliyordur, berkin çocukluk arkadaşı sonucta"
Kaşlarımı havaya kaldirip "öyle mi doğa"diye sordum.

Doğa başını yere eğip "evet dedi "onları çok önceden tanıyorum"
"o zaman neden kavga ettiklerini biliyorsundur büyük ihtimalle" diye soru sorarcasına konustugumda basini olumlu anlamda salladı "efenin nişanlısı" biraz bekledi "Berk onunla yatmıştı"
Baharla birbirimize şaşkınca bakmaya başladık.
Bu berk denen coxuk gerçekten tam bir piç kurusuymuş, baharın ondan bi ran önce kurtulması gerek.

Bahar yüzünü buruşturdu "lan bu nasıl iş böyle, insan hiç yengesine yan gözle bakar mı?" diye sorduğunda doğa güldü "Berk masum biri değil, abisini çok sevmesine rağmen ona bu kötülüğü yaptı" berkle efeye bakıp ekledi "belki de efe berki çok yaralamıştır kim bilir? Benim tek bildiğim efenin berki hiç affetmediği"

ellerimle yüzümü sıvazladım "umarım uyanınca yine kavgaya tutuşmazlar" bahar yaralı yerlerini pansuman yaparken bana bakıp güldü "merak etme ben ve yumruklarım hazır bekliyor olacağız, ondan önce onları uyaracağım tabiki" kıkırdadı "ikisini dövmek hoşuma gitse de uyarmak gerek"
Bende güldüm "bu kadar güçlü olmayı nasıl başardın?"

"yanlız yaşıyorsan bir şekilde kendini koruman gerek" dediğinde başımı salladım.
O sırada annem merdivenlerden aşşağıya inip şaşkınca bize baktı "çocuklar ne oluyor burda?" ellerini ağzına koyup efeyle berke baktı "onlara ne oldu?"
Bahar mahcup bir yüz ifadesiyle bakıp gülümsedi "biraz dayak yediler sadece, büyütülecek birşey yok birazdan kendilerine gelirler"
Annem eliyle efe ve berki işaret etti "onlari sen mi dövdün bahar, inanmıyorum bu nasıl bir güç"
Gülüp annemi yanıtladım "hulk gibi kız değil mi?" Diyip hayranca bahara baktım.

Annem kıkırdadı "haklisin oğlum"
Bahar ilk yardım cantasini yanına koyduğunda efe kıpırdanmaya başladı.
bahar "efe?" Diye seslendi.

Efe yüzünü buruşturup başını tuttuktan sonra bahara baktı "bahar" yavaşça doğrulup "üzerimden silindir geçmiş gibi hissediyorum, nasıl vurdun öyle sen"
Bahar kahkaha attı "siz dayaniksizmissiniz oğlum"
O sırada berk de kendine gelmeye başlamıştı, bahar hemen berkin elinden tutup yukarıya doğru sürüklemeye başladı.
Ne diye burda konuşmuyorlar sanki? Zaten sevgili olmaları yeterince canımı sıkıyordu.

Doğa sinirlice bahar ve berkin arkasından bakarken kaslarimi çattım. Bu kızında baharla ne alıp veremediği vardı, artık bana hareketleri itici gelmeye başladı.
Annem baharın yerine oturup efenin elini tuttu "ne oldu sana böyle efe, sen kavgacı bir çocuğa da benzemiyordun canım"
Efe başını yere eğdi "üzgünüm gülümser hanım, sizi de böyle bir konu yüzünden rahatsız ettim, çocukların dersi aksadı zaten" dediğinde annem omzunu okşadı "olur mu öyle şey tatlım, senin sağlığın dersten daha önemli. Ben sadece çok şaşkınım, bunu beklemiyordum"

Doğa hemen araya girdi "efe biz çıkalım istersen, doktora falan gidelim dikiş atarlar belki"
Efe doğayı başıyla onayladı haklısın, hem burda kalmak benim için de iyi değil" diyip ikiside oturdukları yerden kalktılar.
Doğa bana bakıp "iyi akşamlar tatlım" dedi.
"sanada"
Annem onlara kapıya kadar eşlik ettikten sonra geri gelip yanıma oturdu.
"oğlum neydi o Allah askina? hem baharla yukarıya çıkan çocuk kim?"

"anne berkle efe kardeş, onların arasında olan bir mesele boşver ve berk te baharın sevgilisi" diyip göz devirdigimde şaşkınca bana baktı "sen ciddi misin? baharı o çocuğa mi bıraktın yani?" Diye sordu.

"annee. Ne bırakması ya biz baharla sadece arkadaşız" dediğimde gözlerini kısıp bana baktı "peki neden arkadaşız derken yüzünde mutsuzluk görüyorum?"
Gözlerimi kaçırdım "yok öyle birşey sen görmek istediğini görüyorsun sadece" diyip onu orda öylece bıraktıktan sonra asansöre binip odama çıktım.

Bahardan;

Berki çekiştirip odama götürdükten sonra yatağıma oturtup sinirle odada volta atmaya başladım.
Birkaç dakika odada öylece dolandım, en sonunda berk konuştu "bahar basim dönüyor artık biraz bekle"
Kaşlarımı çattım "lan sen nasıl bir insansın oğlum" yanına gidip omuzlarına vurdum "lan o senin abin abin, nasıl yengeni yatağa atarsın? Nasıl hiçbirşey olmamış gibi abi diyebildin ona nasıl"

Kollarımdan tutup "BAHAR!" diye gürlediginde irkildim "sakin ol önce"
Derin bir nefes verip kendimi yatağa attım.

Yüzüne bakmadan ekledim "anlat, bu adiliği nasıl yaptın"
Beş saniye sessizlik oluştu odada "o kadın" biraz bekledi "baskalariyla yatiyormus" gozlerimi şaşkınca açıp berkin yüzüne baktım "abim onu delice seviyordu" başını yere eğdi "ne dersem diyim bana inanmazdı, ona çok güvenmişti." titrek bir nefes aldı "o kadına oyun oynadım" bana dönüp ellerimi elleri arasına aldı "inan bana ona isteyerek dokunmadım, onunla gerçekten birlikte olmadım. Lütfen" gözünden bir damla yaş düştüğünde hızla kollarımı boynuna doladım.
"sana inanıyorum"

Hıçkırarak ağlamaya başladığında konuştu "nolur inan bana, ben öyle birşey yapmadım, isteyerek yapmadim" bende onunla birlikte ağlamaya başladım "sana inanıyorum dedim!" ona sıkıca sarılıp ekledim "sana inanıyorum"
Yapacaklar listeme yeni bir madde daha eklenmişti.
Berk ve efeyi ne olursa olsun barıştıracaktım.

...

Baharla Gelen (YavBah)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin