worse than nicotine'in vmin yan kitabına profilimden ulaşabilirsiniz, şu an biraz geçmişten bahsediyor olsa da aslında bulunduğu zaman bu fikin ilerisinde. teşekkürler, iyi okumalar.
Aerosmith- Jaded
Sabah uyanınca yaptığım ilk şeyin sigara içmek olması neredeyse bir kaosa neden olacaktı ama neyseki durumu bir şekilde toparlamıştım. Beni düşündüğünü, benim için endişelendiğini biliyordum. Bunu abarttığım da doğruydu, mesela eskiden iki günde bir falan alırdım yeni bir paket fakat artık bir tanesi bir günü çıkarmama yetmiyordu ve Jungkook haklıydı, yarım saatte bir yakmak pek de hoşlandığım bir şey değildi benim de. Hem ekonomik açıdan zarar görüyordum hem de sağlıksızdı. Ancak bu, benim için yalnızca bir bağımlılık değildi, çoğu zaman zaafımmış gibi davranıyordum. Bu yüzden bu konuda hassastım ve gerçekten manyaklaşıyordum. İşte bütün bunlar yüzünden söylenmeye başlamıştı, sonra konu zar zor bırakmamın ardından yeniden onun yüzünden başlamama geldi ve kendini suçlayıp beni sinirlendirdi. Şöyle bir durum vardı:
Evet, tekrar başlama nedenim onun gidişi olabilirdi ama ona gitmesini söyleyen, onu evden iğrenç bir şekilde kovan kişi bendim. Bu yüzden işin özünde asıl suçlu bendim, Jungkook bana bu şekilde zarar vermemişti, her şeyi ben kendi kendime yapmıştım. Bunu ona söylemeye çalıştığımdaysa daha fazla sinirlenmişti, tartışmalarımızda haklı veya haksız olsun, fark etmiyordu, Jungkook daima geri adım atardı. Aynısını yaptı yine, hala kendi söylediklerinin arkasında durduğunu bilmeme rağmen aniden susması hiç hoşuma gitmemişti ve bir de buna sinirlenmiştim. Konunun bir anda kapanmasına neden olan şey ise Kim Taehyung'dan başkası değildi, bizi rahatsız etmekten asla çekinmeyip ukala bir şekilde ortamızda yatan çocuk bir de yüzsüz gibi sessiz olmamızı söylemiş, onun uyanmasına neden olduğumuz için bizi suçlamıştı.
Şöyle bir titreme gelmişti o an bana, yine gözlerim seğirmiş, bir ateş basmıştı beni ve bir tane daha yakmak istemiştim. Ama kendimi durdurdum çünkü Jungkook'la kavga etmek istemiyordum, yüzünün asıldığını görmek beni deli ediyordu. Ayrıca yanlış bir şeyler söyleyip yine her şeyi batırmak istemiyordum, kendime hiç güvenim yoktu. Söz vermiştim, tutmam gerekiyordu, onu mutlu etmeliydim. Benim de geri adım atmam gereken anlar vardı, Jungkook bunu yeterince yapıyordu zaten ama nefes alabilmesi için ona izin vermem gerekirdi belki. Tabii o nefesi bıraktığı zaman biliyordum ki bir şeyler yanacaktı, Jungkook'un içinde tuttuklarının üzerimden ne denli kuvvetli geçeceğini tahmin edebiliyordum. Garipti ama biliyordum işte.
Mesele yalnızca iyi bir adam olmakta değildi, bu hayatı tek başıma yaşamıyordum, onunla aynı evi paylaşıyorduk, birbirimizi seviyorduk, birlikteydik ve bunun bozulmasını istemiyordum, getirdiği sorumlulukları üstlenmem gerekirdi.
Vay canına, sanki bunun için yaratılmış gibi davranıyorum?
Bir de biraz şımarıklık yapmasına izin vermeliydim, gerçi bıraksam kim bilir-
Neyse. Göze almıştım, onu sevmeyi ben seçmemiş olsam da...
Bu da senin alın yazın olsa gerek, Min Yoongi.
"Birileri durumdan şikayetçi sanırım?"
Bana yaklaştı, yatağın üzerinde oturuyordum ve o da banyodan çıkmıştı. Tabii o içerideyken ben de Taehyung'u yaka paça dışarı atmıştım.
"Nereden anladın?" Söylediğime o anda pişman oldum ve yüzümü buruşturmamak için direndim. O benim düşüncelerimi okuyabiliyordu belki ve benim de ağzımın bir ayarı yoktu gerçekten de.
"Yüz ifadelerinin anlamlarını öğrenmek zor olmadı," dedikten sonra dudaklarını birbirine bastırıp yanıma oturdu. "Eh, gözlerim daima senin üzerindeyken... Haliyle."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Worse Than Nicotine ✓
Fanfiction"Dudaklarının kenarları, hyung... Ben düşmekte olan yıldızı yakalayamadım. O beni tuttu.'"