37| artık üşümekten nefret ediyorum

5.6K 621 680
                                    


Buraya tekrar nasıl sürüklendim? 

Sanki ellerimi sürekli kana bulaştıyormuşum gibi.




Sanki ellerimi sürekli kana bulaştıyormuşum gibi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

the boy who swallowed a star








#ZamanınEliDeğdiBize

Kendini düşünse daha iyi olurdu demiştim, değil mi? Belki de binlerce kez. Bunu istediği için yapmadığını biliyordum, muhtemelen Yugyeom'un olayını öğrenmişti ya da aklına sızan ihtimaller onu korkuttuğundan ötürü kendince böyle bir karar almıştı. Bu saatten sonra Yugyeom'un benimle birlikte olabileceğine inanıyor muydu yoksa arkadaşı için fedakarlık yapmanın çok geç olduğunu düşünerek bir şekilde vicdanını rahatlatmak için mi beni terk ediyordu?

Terk etmek.

Göğsüm,

Göğsümde bir şeyler...

Bir şeyler...

Nefes almamı engelliyor.

"Jungkook? Sen ne yaptığının farkında mısın, ha hayatım? Değilsin, hayır, hayır, iyi değilsin sen. Hiç iyi değilsin," diye söylendim. Elimi saçlarının arasından geçirerek yüzünü dikkatle inceledim. O da tıpkı benim gibi dikkatle izliyordu beni ancak ben ona beklenti dolu gözlerle bakarken o beni sanki son kez böylesine yakınımda durabilecekmiş, bir daha böyle bakamayacakmış gibi izliyordu ya da ben uyduruyordum bunu, bilmiyordum, onun yüzünden böyle şeyler atıyordum ortaya. Bana veda etmeye çalışıyordu? Buhran dolmuş gözleri, sanki aniden ağlamaya başlayacakmış gibi sıkıca birbirine bastırdığı ince pembe dudakları ve çenesinin sıkılığından belli olan birbirine bastırmış olduğu dişleri ile böyle anlamlar çıkarıyor olmak çok da garip değildi. Garip olan büsbütünüyle onun hareketleriydi. Aslında sadece başkalarını düşünen aptalın teki, salak bir çocuk olduğu için benim buna şaşırmamam gerekiyordu! Ancak her seferinde seviye atlıyor olması, biz şöyle bir noktadayken ayrılmaya kalkışıyor olması benim yedirebileceğim bir şey değildi. Hayır, sakin falan kalamıyordum. Kalamazdım. Zihnimde oluşan cümleler çok hızlı geçip gidiyordu, ellerim titriyordu ve nefes alışverişlerim sıklaşmıştı. Gözlerimin neden bulanık görmeye başladığını da biliyorduk işte. Sikeyim, burnum sızlıyordu ama fiziksel olarak canımı yakan her şey, göğsümdeki ağırlığın hissettirdiklerini ortaya dökmeye çalıştığımda sadece hiçbir şeye dönüşüyordu. Bana bunu yapmaya hakkı yoktu. Öncelikle kendine bunu yapmaya hakkı yoktu. O an için hangimize üzüleceğimi şaşırdım.

Biz... Biz bunu hak etmedik.

"Bunu sonlandırmamız gerekiyor."

"Beni terk mi ediyorsun?"

Worse Than Nicotine ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin