Final.Çalma listemizi bir daha dokunmamak üzere son kez güncelledim.
WTN VMin, bu kitapla bağlantılı olarak devam edecek. Burada göremediğimiz ne varsa orada mutlaka bulacağız. Özellikle burada bahsetmediğim bazı detaylar var... Ancak yoğun bir döneme gireceğim, bu dönemin ardından da biraz tazelenmem gerekecek. Ruhsal ve fiziksel açıdan şarj olmam lazım, bu yüzden birazcık bekleyeceğiz.
Klişelerle, absürt mizahla, bayağılarla, boş dram ve kaosla, anlamsızlıklarımla dolu bu aptal fici Nissie'ye ithaf ediyorum... PENCEREMDE MENEKŞELER DİZİLİ, SULARKEN ŞARKI SÖYLERSİN.
Birbirimizle paylaştıklarımızdan dolayı çok mutlu ve minnettarım. Alt tarafı fanfiction, diyor insan ama biz her şeye derin anlamlar yükleyen aptallarız, unutmayın.
BİRDEN DALGALAR DEDİ Kİ--
*ağlamaya başlar*
Her şey için çok teşekkür ederim.
Tüm kalbimle söylüyorum, çok güzelsiniz.
Sizi seviyorum.
Nobel edebiyat ödülümü verdikleri tören beni kesmedi, bu yüzden size balkon konuşması yapçaktım (iktidara geçmek kolay mı) ama tükendim. Beni çooooooook mutlu ettiğinizi bilin. Benim çok sevgili canım okuyucularım, beni dinlemiş olmanız çok anlamlı benim için.
Sigara içmeyin.
Şarkı seçimi sizin.
*
"Sadece bir darbe daha ve sonra biz bitmişiz."
*
-Kış Göğündeki Yıldızlar-
Bir film izlemiştim.Ayrıntıları net olarak hatırlamıyor olsam da kız, yaşlı bir adamın çocukken hazırladığı ve sonrasında sakladığı muhtemelen onun için o sıralarda gerçekten önemli şeylerle dolu olan bir kutuyu buluyordu evinde ve sonra bir şekilde o adama ulaşıp kutuya yıllar sonra tekrardan sahip olmasını sağladığında fark ediliyor ki yıllar geçmiş olmasına rağmen, artık bambaşka biri de olsa o kutu öncekinden daha da kıymetliydi artık o adam için. Çünkü kutunun içindekiler, onun, bir daha geri dönemeyeceği o çocukluk yıllarını uzaktan da olsa seyredebilme lüksüne erişebilmesini sağlamıştı. Bir daha asla dönülemeyecek olan vakitler ve o vakitlerde sahip olduğu, yaşadığı her şey içinde bulunduğu anı etkileyebiliyordu. İyi veya kötü şeylerle dolu olsa da bazen insan geçmişin ufacık bir anını yeniden yaşayabilmek için birçok şeyi feda edebilirdi. En azından okuduğum kitaplarda genelde bu tarz şeyler görebiliyordum. Kendim için de durum böyle olur muydu, emin değildim ama özlemini çektiğim pek bir şey yoktu geçmişimde. Genelde bunun hakkında düşünmezdim. Bilmiyordum, ne istediğimi... En azından Jungkook'a kadar. Şimdi birlikte yan yana oturup hiç konuşmadan dakikalar öldürebildiğimiz o günlere dönebilmek için elimden gelen her şeyi yapabileceğimi biliyordum. Onunla geçirdiğim her bir saniyenin şimdi ne kadar değerli olduğunu biliyordum, kavga da etsek beni deli de etse en azından gözleri şimdikiler gibi ruhunun ne kadar büyük bir olumsuzlukla kaplanmış olduğunu göstermiyordu bana.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Worse Than Nicotine ✓
Fanfiction"Dudaklarının kenarları, hyung... Ben düşmekte olan yıldızı yakalayamadım. O beni tuttu.'"