MEZAR YARIŞLARI

6

"Gerçekten dediğin gibi hızlıymışsın." Dedi bangır bangır müziğe inatla bağırarak. Bağırırken sözcüklerine gülme seslerini de ekliyordu. Şuan beni izlemekten gayet keyifliydi ki, masaya çıktığımdan beri bütün hareketlerimi izliyor ve gülüyordu.

Aslında salondaki nerdeyse herkes beni izliyordu. Dans hareketlerimi, vücudumun hareketlerini pür dikkat izlerken alkış tutuyorlardı. Erkeklere kaçamak bakışlar atarken, her sarhoşluğa yaklaştığımda yaptığım seksi dans hareketlerimi yapıyordum. Bakışlarım bazı erkekleri daha da harekete geçirirken, üstünde dans ettiğim masanın yanına doğru geliyorlardı. Herkes artık kör kütük sarhoş olurken, ellerindeki içki bardak ve şişelerini asla bırakmıyordu. Ortada güzel, sıcak ve ateşli bir hava hakimken herkes dans ediyordu artık. Nerdeyse bütün kızları körüklemiştim. Ama sadece masanın üstünde dans eden bendim. Onu da Yalın'a meydan okumaya çalışırken yapmıştım. Kafam zaten yerinde değildi, Yalın iyice uçurmuştu.

Yalın'a baktığımda gülüşleri artık bitmişti. Sadece klasik sırıtmasıyla beni izliyordu masanın yanında. Gülüşlerinin bitmesi hareketlerimin derinleşmesinin nedeniydi. Şimdi daha ateşli bir ortam gelişmiş, daha da seksi hareketler sergilemeye başlamıştım.
Kalçamı oynatmaya, ellerimi saçlarıma daldırıp saçlarımı kabartmaya başladığımda sırtımda bir el hissettim. Arkama dönüp bakmama gerek kalmadan belime dolanan ellerle, kafamı yana doğru çevirdiğimde yakışıklı bir yüz boynuma yüzünü getirmişti. Sakalları boynumu gıdıkladığında, ve elleri belimde gezdiğinde o da kendini benle beraber hareket ettiriyordu. Kalçam iyice onu hissetmeye başlamış, iyice bir bütün olmuştuk.

"Mükemmelsin." Diye fısıldadığını duydum kulağıma yüksek sesli müziğe inatla. Nefes alışları boynumu ürpertmişti. Şuan resmen adama ayakta sürtünüyordum ve bunu kimse ortamda yadırgamıyordu.
Ortama baktığımda herkesin bizden daha da derinleştiğini gördüm. Saat dört suları olmalıydı. Hala bir kişi bile eksilmemişti partiden. Sevgilileriyle ya da daha yeni tanışmış adamlarla yiyişen, sevişmeye ramak kalan kızlar ortamı çoktan benimsemişti.

Çocuk hala arkamdayken ve dans ederken Yalın'a baktığımda az önceki keyfinin gittiğini gördüm. Yüzündeki o klasik sırıtma tamamen kaybolmuştu. Sert bir ifade takınmıştı ama fazla sert değildi. Kıskanmış değildi. Kıskanmazdı. Aramızda bir çekim vardı evet ama birbirimizden o şekilde hoşlanmıyorduk. O yüzden kıskanamazdı.
Ama bu çekim yeterince güçlüydü ve çocuğun yerinde olmak isteyeceğini biliyordum. Bu bütün hareketlerinden de belli oluyordu zaten. Sürekli dibimde bitiyordu.

"Başka yerde mi devam etsek?" Arkamdaki elemanın yime fısıldadığını duyduğumda, ardından gelen dokunuşları kadınlığıma gelmişti. Bu ortamda biriyle birlikte olmak istemiyordum. Aslında, Yalın'la aynı ortamdayken başkasıyla birlikte olmak istemiyordum.

"Sen devam et." Diyip güldüm. Ellerini vücudumdan çekmeye çalıştığımda, ellerini diretti. Benden daha güçlü ve kaslı olan kolları beni iyice sardığında, bütün keyfim kaçmaya başlamıştı.
Rahat biri olabilirdim ama kimse beni istemediğim bir şeye zorlayamazdı.

Kollarını çekmeye çalıştığımda bir kez daha direttiğinde, iyice sinirlenmiştim. Ortam hala aynı temposuyla devam ederken kimsenin dikkatini çekmiyorduk. Ama hala bırakmazsa, birazdan fazlasıyla dikkat çekecektik.

"Eğer bırakmazsan motorumla üstünden geçerim."diye tehdit ettiğimde, iğrenç sarhoş gülmesi kulaklarımı doldurdu.
Hala arkamdayken beni sımsıkı sarıyor, beni bütün çabalarım sonuç vermiyordu.
Tırnaklarımı etime geçirdiğimde, iyice bastırdım.

"Sert kadını oynuyorsun ha? Bayılırım!" Dediğinde artık bütün öfkem bedenimi sarmıştı.
Yalın ortalarda yoktu. Gittiğini görmemiştim. Çağın ise büyük ihtimalle yeni kızıyla işi pişiriyordu.
En son çare iyiyi oynamak kaldığında, buna mecbur kaldım. Kimseden yardım isteyecek kadar çaresiz değildim. Böyle olaylarla karşılaşmıştım. Hep daha fazlasını isteyen çaresiz adamlar.