Full cinsel bir bölüm. Ben erotizm okumaktan ve yazmaktan çekinmediğim için tüm bölümü detaylarıyla anlattım. Rahatsız olan geçebilir. Benim hoşuma gitti umarım siz de beğenirsiniz.
Keyifli okumalar(;Şaşkın gözleri yağmurun ısrarcılığına rağmen zamana meydan okuyarak üstümdeydi. Yüzündeki şaşkınlıktan ne tepki vereceğini şaşırmış tatlı ifadesi dudakların hafiften kıvırılmasına ve kaşlarının kalkmasına sebep olmuştu. Kendime bile itiraf edemediğim bu iki sihirli kelimeyi ona düşünmeden söylediğim için pişman olmayışım asıl beni şaşırtan şeydi. Hayatımda ilk defa bir erkeğe 'seni seviyorum' demiştim ve bu Yalın olunca, kendimi geç kalmışım gibi hissediyordum. Şuan gerçekten hissediyordum. Onu sevdiğimi, kalbimde sadece onun güzel çizilmiş ilahi suratı olduğunu hissediyordum. Bundan hiç pişman olmazken, ne yapacağımı başka ne diyeceğimi bilemezken gülümsedim. Bütün hücrelerim onun için çıldırıyorken, kaza yapmamışçasına dinç olan vücudum kaderin tatlı bir cilvesiydi.
Yağmur hala sürerken, gece hala kusursuz güzelliğinde devam ederken ve ben hala ona bakıp takılı kalmışken, üstüme doğru gelmeye başladı. Gözlerim yüzündeki ifadeyi gördükçe ışıl ışıl parlarken, ıslak suratı suratıma gittikçe yaklaştı. Dünyanın bütün güzelliklerini suratında barındıran bu adam, üstüme geldikçe kalbim göğüs kafesini delercesine inip kalkıyordu. Heyecandan hiç hareket edemiyorken, attığını son adımda aramızdaki günlerdir kapatamadığımız mesafeyi kapadı.
Dudaklarını dudaklarımla kapadığı anda, belime yerleştirdiği kıvrımlı ve sert kolu beni kendine çekti. Sert bedenine çarpan bedenim bu durumdan hiç mutsuz değilmişçesine kendini iyice Yalın'a bastırdığında, kollarımı beklemeden omuzlarına yerleştirdim. Ellerim sıcak boynundaki yerini aldığında, serin havaya iyi gelen sobaydı. Sıcak vücudu her şeyi daha da körüklüyorken, dudaklarımız birbirinden ayrı geçirdiği zamanı büyük bir iştahla geçiriyordu. Öpüşleri her zamankinden farklı, her zamankinden anlamlı ve her zamankinden özlem doluydu. Onun da beni benim onu özlediğim kadar özlediğini farkettiğimde, öpüşünün üzerinden gülümsedim.
Bütün zaman durmuş, yelkovan ve akrep hareket etmeyi istemezcesine bırakmıştı. Zaman şuan sadece bizim yararımıza işlemek istermiş gibi yavaşken, gözlerim her bir yağmur damlasının gökten inişini ağır çekimde görüyordu. Nevrim dönmüştü.
"Ben de seni seviyorum." Diye fısıldadı öpüşlerimizin arasından dudaklarını iki saniye çekip, gözlerini gözlerime sabitlediğinde. Duyduğum cümleyle artık kalbim çoktan atmayı bırakmıştı. Mutluluğu bütün damarlarımda hissediyormuş gibiydim ve karşılıklı sevgi, sanırım hayatta tadabileceğimiz en güzel şeylerden biriydi. Özellikle bu insan Yalın'ken, beni sevdiğini duymak duyduğum en güzel cümlelerdendi.
Heyecandan ne cevap vereceğimi bilemezken, bu sefer dudaklarımızı birleştiren ben oldum.Güzel dudaklarımız yeniden birleştiğinde, dillerimiz büyük bir özlemle kavuştu. Cümlesi hala bütün zihnimde yankılanıyor, o an çoktan unutulmayacak albümüne kaydoluyordu. Asla unutmak istemeyeceğim bu gece, en heyecanlandığım gecelerdendi. Ve ne olursa olsun, en hatırlamak isteyeceğim türden.
Yağmurdan ıslanmış elleri belimden inip kalçama yerleştirdiğinde, tutup beni kaldırdı. Bacaklarımla onu sarmamı sağladığında kucağındaydım. Asla inmek istemeyeceğim o güzel ve de huzurlu kucak. Ama şuan için bu hislerin çok ötesinde yaşayacağımız bir andı. Şehvetli ve de tutkulu...
Öpücüklerine asla ara vermeden büyük bir öfkeyle çıktığı kapıya şimdi kucağında benle ilerlerken, hissettiği öfke kadar karanlık değil ama öfke kadar güçlü bir histi. Bütün sert ve de aynı zamanda canımı acıtmak istemeyen hareketleri buna delil olarak gösteriliyorken, onun ellerinde iyileşiyormuş gibiydim. İyileşmek için en güzel ilaç o ve güzel teniyken, eczaneler ve doktorlar anlamsızlaşıyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEZAR YARIŞLARI
حركة (أكشن)Burası özel motor yarışlarıydı. Herkes alınmaz, herkese de anlatılmazdı asıl mesele. Ama şehirdeki herkes adını bilir, gece yarısı yarışların olduğu sokak ve caddelerden geçmeye korkardı. Burası; Motorların şanıyla büyürdü. Kalbi vardı buranın. Tam...