12-

4.4K 236 29
                                    

"Demet." Dedi Kenan yanına selam vermek için geldiğimde. Yüzündeki tedirgin ifade beni şüphelendirmişti. Bana karşı alışık olmadığım ses tonuyla konuşuyordu. Çok nadir böyle görünürken, yanlış bir şeyler vardı.

"Bir sorun mu var?" Diye sordum tedirgin ve sabırsız hareketlerine karşı. Eli ayağı titriyordu. Napıcağını şaşırırmış gibi elindeki telefonu sürekli kontrol ederken, beni korkutuyordu.

"Çok büyük bir sorun var." Dedi
"Herşeyi batırdım." Diye eklediğinde, neler olduğu kafamda az çok belirmişti. Üstünde çok fazla yük ve sorumluluk vardı. Bu sorumlulukların biri dahi yanlış yapılması sonucunda, sonucu çok ağır sonuçlar verebilirdi.

Anlatması için beklediğimde, beni kenara çekti. Etrafı kontrol ettiğinde kimsenin bizi duyamayacağına ikna oldu ve konuşmaya başladı. Anlatırken her bir kelimesinde ses tonu titriyor, mimiklerini kontrol edemiyordu. Kenan'ı böyle korkarken görmek kimsenin alışık olduğu bir durum değildi.

"Dün yarışta iki kişi öldü. Her zamanki gibi kanıt bırakmadan cesetlerin icabına baktım sanıyordum ama izleniyormuşum." Dediğinde, gözlerim kocaman açıldı. Zaten polis yakamızdan inmiyordu. Çok fazla uyarı almıştık. Çok fazla denetlenmiş, hiç ikna olmasalar da sadece bir motorcu barı ve bayisi olduğumuza göz yummuşlardı. Kapatma gibi bi hakları yokken, eğer böyle bir şey de kanıt yakalarlarsa patronlar bile kurtaramazdı.

Hayatımın amacı ve aksiyonu o gün biterdi.

"Aynasızlar mı?" Diye sordum. Çünkü başka seçeneklerimiz de çoktu. Bizi bitirmek isteyen çok fazla motor yarış merkezleri vardı. Çünkü en iyisi bizdik.

"Daha değil." Dediğinde, onlardan daha kötüsünü söyleyeceğini hissettim.

"Aras'lar." Dediğinde, merkezin kapısına kırmızı mührü vurmuştu.

"Ne?" Dedim ortamdaki gerginlik şimdi beni daha çok etkiliyorken. Kenan'ın neden bu kadar gerildiğini şimdi anlıyordum. Çok büyük tehlike altında olabilirdik.

"Bugün bilinmeyenden aradılar ve fotoğrafları attılar. Eğer istediğini vermezsem aynasızlara vericeklerini söylüyorlar." Diye konuştu duvara yaslanıp, kafasını elleri arasına alırken. Şuan kendini suçladığını biliyordum. Suçlamak da belki de haklıydı. Patronların affedemeyeceği bir şeyken, hayatımın en güzel yılları tehlikeye girmişti.

Aras'lar, bie grup çeteydi. Büyük bir çete.
En az bizimki kadar güçlü bir yarış merkeziydi. Tek farkları içlerinde çok fazla aynasız vardı. O yüzden gayet rahatlardı ama bizim kadar iyi değillerdi. Yıllardır, hatta benden önce de rekabet halinde olan iki Yarış merkezinin asla yıldızları barışmıyordu.

Aslında benim barışmıştı. Patronun tek oğluyla yatmıştım. Eğlenceli biriydi.
Ama babası ölüp, başa artık o geçtiğinde eğlenceli tarafından eser bile kalmamıştı. Onu geçirdiğimiz geceden sonra bırakmamı yedirememiş, uzun bir süre peşimde takılmıştı. Ancak yürütmesi gereken bir merkez vardı ki, tehditleri kısa sürmüştü.

Furkan Aras.
Babasının biricik veliahtı Furkan Aras, yanında bir kız kardeşi ve üvey erkek kardeşi ile imparatorluğu yürütmekten zevk duyuyordu. Bir yıldır adını bile duymazken, şimdi neden bir anda ortaya çıktığı merak konusuydu. Her ne kadar yeni imparator olsa da, artık beni karşısına almak istemezdi.

"Ne istiyorlar?" Diye merakla sorduğumda, yüzüme büyük bir korkuyla baktı. Her bir saniye stres ikiye katlanıyordu ve vücudumda dolaşan kan soğumuştu. Başımızın belaya girceği, bakışlarından belliydi.

"Seni." Dediğinde, gözlerim benden gizli kocaman açılmıştı. Ne kadar ileriye gittiği belli olmuştu.



Eve girdiğimde, bir hışımla anahtarı vestiyere fırlattım. Koşar adım merdivenleri tırmanıp, üst kata çıktığımda odama yöneldim. Kaybedicek zamanım yoktu hemen şehirden ayrılmalı ve onu bulmalıydım.
Odama girip, ışığı açtığımda yatağımda uzanmış olan Yalın'ı kesinlikle beklemiyordum. Karşımda yatan bedeniyle yerimde sıçradığımda, yeniden izinsiz evime girmiş yatak odama kadar çıkmıştı. Ona hala sinirliydim ve evime izinsiz girmeyi alışkanlık haline getirmesiyle kapının yanındaki sehpadan elime ilk gelen şeyi ona fırlattım. Ona fırlattığım tarakla hazırlıksız yakalandığında, tarak karnına gelmişti. Acıyla inlediğinde sırıttım.
Ama buna zamanım yoktu.

MEZAR YARIŞLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin