"Ne yani beni Mezar Yarışlarından alıp, araba yarışı izlemeye mi getirdin?" Diye konuştum arabadan inmeden, girdiği otoparkta insanların arabalarını kontrol ettiğini izlerken. Burası bilmediğim bi yarış merkeziydi. Epey uzaktı ve Mezar Yarışalarında kazanmak varken buraya zaten gelmezdim. Bizimkilerden daha çok lükse takıntılı insanların geldiği belliyken, son model arabalar tamamen kanıtıydı.
"İzleyeceğini kim söyledi?" Dediğinde hala beni etkilemedi. Sürmek, her zaman yaptığım bir eylemdi. Nefes aldıkça araba sürüyordum ve yine beni ekstra heyecanlandırmamıştı.
İkimizde arabadan çıkarken, yüzüme vuran yarış rüzgarı beni serinletti. Etraf alışık olduğum bi kalabalıkla sarsılırken, gürültü kulaklarımda dans ediyordu.
"Beni hala etkileyemedin." Dedim yanına doğru ilerlerken. Yüzündeki sırıtış tamamen sağlıklı değilken, beni 'bu ortamda yarıştan başka ne yapabiliriz ki' diye düşündürdü. Fazla bir seçeneğimiz yokken, klasik Yalın özgüveniyle bana bakıyordu.
"Neden toprağın üstünde ve şehrin çok uzağında yarıştıklarını düşündün mü?" Dedi elleri cebinde, sahaya bakarken.
"Birazdan ralli yarışları başlayacak ve sen kopilotum olacaksın." Diye de ekledi."Beni kopilot yaptığın için bunu ömür boyu unutmayacağım." Dedim üzerimdeki ralli tulumu düzeltirken. Evden çıkarken giydiğim kıyafetlere hiç bir yorum yapmamıştı. Dar eteğimle buraya gelmeyi kesinlikle beklemiyordum.
"Etekli halini tercih ederdim." Diye konuştu o da üzerindekileri düzeltip, eldivenlerini giyerken. Yarışa gireceğimiz arabanın tam yanındayken, etraf müzikle daha da heyecanlı hale geliyordu. Dolunay gecesiydi ve bu karanlık gecedeki ilk ralli bizimkisi olacaktı. Aydınlıkta yapılan Rallilerden tamamen farksızken, kurak tanınmaz bir yarıştı. Toplamda altı kişi yarışıcakken, Yalın'ın yarışa katılacağını duyanların en iyileri Yalın'a meyden okumuştu. Yalın'ın her yerde bir statüsü vardı ve bu kesinlikle her zaman işine yarıyordu.
"Kaybedersen arabanı alır eve tek dönerim." Dedim bana doğru fırlattığı eldivenleri giyerken. Söylediğime gülerken, yanıma doğru gelmeye başladı. Üstündeki tulum ona bile birazcık büyük gelirken, ben içinde kaybolmuş gibi hissediyordum.
"Kolay kazanacağımı biliyorsun." Dedi ben arabaya sırtımı yaslayıp, o da bana doğru eğilirken. Kolunu arabanın üstüne koymuş, aramızdaki mesafeyi aza indirmişti. Gürültüler içinde bile nefes alışverişini duyarken,
"Biliyorum." Dedim fısıldarken.
"Ama yine de kopilot olayının acısını çıkaracağım." Diye de ekledim. Yine sırıtırken, ben de sırıttım. Elini arabadan çekip, belime koyduğunda diğer elini de belimin diğer tarafına yerleştirdi."Yarış sonrasında seninim." Diye fısıldadığında, ellerimi boynuna doladım. Yüzü yavaş yavaş yüzüme yaklaşmaya başladığında, nefeslerimiz çarpışıyordu.
Aramızda santimetrelerle kaldığında, ortamdaki tüm şiddetli tutkuyu hiç görmediğim ve duymadığım biri bozdu."Yalın." Diyen sesle ikimizde durup, sese doğru döndük. Bu sahaya geldiğimden beri ilk defa gördüğüm sarışın, yarışa katılmayacağını belli ediyordu. Üstündeki kırmızı elbisesi ve yüzündeki kilolarca makyajla gerçekten çekiciyken, altındaki topuklularla bu toprak sahada nasıl yürüdüğünü merak ettim.
Mükemmel bir yarışcıydım. Her sahada, her motor ve arabayla iddialı bir sürücüydüm. Ama kesinlikle topuklu ayakkabı insanı değildim."Lavin." Dedi benden ayrılıp, duruşunu dikleştirirken. Yaslandığım arabada hala aynı duruşumu korurken, ellerimi cebime koydum. Aradaki gerginliği hissediyordum ve kesinlikle daha önceden aralarındaki bu gerginliğin tutku olduğu belliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEZAR YARIŞLARI
AksiBurası özel motor yarışlarıydı. Herkes alınmaz, herkese de anlatılmazdı asıl mesele. Ama şehirdeki herkes adını bilir, gece yarısı yarışların olduğu sokak ve caddelerden geçmeye korkardı. Burası; Motorların şanıyla büyürdü. Kalbi vardı buranın. Tam...