"Saol bıraktığın için." Dedim evimin önüne geldiğimizde. Arka kapıdan bara girdiğimizde birde Yalın'la karşılıklı içmiştik. İkişer bardak içtikten sonra başım iyice dönmeye başlamıştı ve bara motorla geldiğim için beni motora bindirip ölüme terketmemişti. Başım dönüyor, ateş basıyordu.
Bana dönüp düz bir ifadeyle başını 'önemli değil' şeklinde salladığında, klasik Yalın geri dönmüştü. Soğuk.
Ama bende çok cana yakın bir insan olduğumu söyleyemezdim.
Yine de beraberken eğleniyorduk ve bir anda bana bu kadar soğuklaşması hoşuma gitmiyordu.Tam ineceğim sırada ona döndüm. Bu kayboluşlarını merak ediyordum. Ve sonra ısrarla beni buluşlarını. Aradan ne kadar gün geçerse geçsin yine de nerdeysem oraya geliyordu.
"Neden ortadan bir anda kaybolduktan sonra gelip beni buluyorsun?" Diye sordum yüzüne bakarken. Dudakları hafif sarhoşluğumun etkisiyle şimdi daha güzel görünürken kendimi durdurdum. O bir anda değişmişti. Oysaki beni Doruk'la gördükten sonra bile bu kadar düz değildi.
Şimdi neydi bu soğukluğu?"Belamı arıyorum." Dediğinde güldüm. Eğer gerçekten amacı buysa, belasını çok güzel buluyordu. Asla doğruyu söylemezdi. Üstelemedim, pekte umrumda olduğu söylenemezdi.
"Her neyse." Diye konuştum arabanın kolunu tutup, kapıyı açtığımda.
"İyi geceler." Dedim sert ve umursamaz bir ifadeyle. Aşağı indiğimde ardımdan kapıyı kapadım. Tepkisini ölçmek için son bir kez bakmadım. Arkamı dönüp evimin kapısına doğru yürürken, son model arabasının gaz sesini duydum.Hep o mu ters cevaplar verip sinir bozacaktı?
Onu bir dahaki görüşüm belki üç ay sonra falan olacaktı. Kötü ayrılmıştık ama beni özlemesi için önünde baya bir zaman vardı.(!)"Demet klasik." Dediğinde, Kenan'ın özel istekten bahsettiğini anladım. Bir yarışı başlatmam gerekiyordu. Bu yerleşkede yapmayı en sevdiğim şeylerden olabilirdi. İki hız makinesinin yanımdan son sürat hızla gidişine neden olmak.
"Tamamdır." Diye karşılık verdim benim piste çıkmamı bekleyen Kenan'a. Bir kaç gündür eskisi kadar istek gelmiyordu. Ya da insanlar beni görünce eskisi gibi ne yapıcaklarını şaşırmıyorlardı.
Sanırım o gece arabamı kaybederken bana duydukları saygıyı da kaybetmiştim.Pistin başına gelip, motorların arasından geçtiğimde sırıtarak seyircilere baktım. Seyirciler hala eski atmosferindeydi ve bana laf atan karşı cinsler hala yerli yerindeydi. Kızlar gecenin bütün soğukluğuna inatla istediklerini giyerken, ben de öyleydim. Altımda yüksek bel bir şort, üstümde de dar bir bodysuit vardı. Göğüslerimin fazla büyük ve çekici bir yanı yoktu. Ama bu gece sütyen giymediğim için beni görenler önce yüzüme, sonra aşağılara kayıyordu.
Dediğim gibi, sadece bakabilmeleri hoşuma gidiyordu.Motorların arasında olduğumda, seyirci beşten geriye doğru saymaya başladı. Beşten başlayarak geri saymaya başlandığında, motor sahipleri hız makinelerini bağırttırıyorlardı. Gaz ve frene aynı anda basarlarken, ortalık mükemmel bir ses dalgasıyla sallanıyordu.
Son üç saniye kalmıştı. İki motor sahibine de baktığımda, kasklarını takmış siyah pencerelerini kapamışlardı. Neyse ki kask takıcak fikir sahipleri insanlar da vardı.
Üç, iki...
Ve bir.
Kenan'ın sireni çalıp, benim de elimdeki siyah bayrağı kaldırmamla mükemmel tutkuyu yeniden hissettim. Motorlar yanımdan bütün hızlarıyla geçip giderken, saçlarım savrulmuştu. Egzoz kokusu burnumu doldurmuş, getirdikleri rüzgarla içim ürpermişti.
Yaşadığımı hissettiren his tam olarak işte buydu.Pistten ayrılıp, Kenan'ın yanına geri geldim. Bayrağı masasına bıraktığımda benle konuşamayacak kadar meşguldu. Sıradaki yarışı, ondan sonrakini ve ondan sonrakini ayarlamaya çalışıyordu. Kesinlikle buranın beyniydi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEZAR YARIŞLARI
AcciónBurası özel motor yarışlarıydı. Herkes alınmaz, herkese de anlatılmazdı asıl mesele. Ama şehirdeki herkes adını bilir, gece yarısı yarışların olduğu sokak ve caddelerden geçmeye korkardı. Burası; Motorların şanıyla büyürdü. Kalbi vardı buranın. Tam...