EYLÜL
Kimse bana onu sormamıştı bu zamana dek.Ona cevap vermeden odama çıkıp hıçkırıklara boğuldum.Odamın kapısı tıklandığında gidip yavaşca açtım kapıyı..Songül:Eylül Hanım..Bu sizin miydi?
Eylül:Şey evet nerede buldun sen bunu?
Songül:Serkan Bey..O getirip verdi bende getireyim dedim.
Başımı salladım ve kapıyı kapattıktan sonra yatağıma uzandım.
SONGÜL
Yakalanıyordum az daha..Her zaman ki yerimiz olan konağın en altında bulunan kilere geldim.Güney ne zaman gelirdi acaba?Beş dakika bekler beklemez kapıyı açıp bana sarıldı.Güney:Songül..Oh buradasın az önce geldim ama yoktun.
Songül:Yakalanıyordum çünkü Güney!Serkan Bey ve Eylül Hanım koşturarark indiler!Ölüyordum neredeyse..
Güney:Cemre yukarda..Ama ben sensiz yapamıyorum ki..
Dudaklarımı öpmeye başlayınca bende ona uyum sağladım.Her zaman ki gibi nefesimi kesiyordu..Güney..
...
Tıkırtılarla uyandım.Saat kaç olmuştu ki?Perdeyi araladığımda gün yeni aydınlanıyordu.Demek ki sabah oluyordu iyi de zaten daha yeni uyumuştum.Daha fazla gecikmem yanlıs olurdu.Güney'in yanağından öpüp koşturarak odaya girdim.Birkaç hizmetli uyanmış bana bakıyorlardı.Gülay bana bakıyordu hâlâ!
Gülay:Bu saatte gözüne çöp düştü herhalde!
Songül:Ben sizin gibi miyim!Patatesleri ayırdım..İzin verirseniz dus alıp kahvaltıya geçeceğim.Sende süpür ön tarafı Hüma Sultan'dan fırça yeme.
Gülay:Aman sen yap işini bana da söylenme ben bilirim işimi.
Onu umursamadan küçük banyoya ilerledim.
SERKAN
Bugün dersim yoktu ve bildiğim kadarı ile onlarında yoktu.Saat 10:30'da uyandım.Koca terasa çıkıp biraz dışarıyı izledim..Konağın en tepesini çok seviyordum.Her şey küçücük gözüküyordu.Gül gelince kahvaltımı buraya getirmesini söyledim.Aradan on dk geçer geçmez elinde tepsi ile o seslendi.Eylül:Nereye koyacağım bunu?
Serkan:Sen bana itaat etmeyecektin hani..Aa tabii soruyu cevaplamadın değil mi?
Eylül:Gül'ün ayağı incindi az önce burası da baya yüksek o kadar merdiven mi çıksın yazık ya.Aşağıda herkesle etsen ne olurdu?
Serkan:Sabah kahvaltısını burada saat 08:40'ta ederiz.Bende kaçırdım..Anladın mı?
Eylül:İyi afiyet olsun o zaman sana Serkan.
Gidiyordu..Ama..A-ama merak ediyordum kimdi o!Kapıdan çıkacakken seslendim.
Eylül:Ne var!
Serkan:Gelsene..Otur dinlen o kadar merdiven çıkmıssın.
Eylül:Ağızımdan laf almaya çalışma benden sır çıkmaz.
Serkan:Burada dönen her şeyden haberim vardır.
Eylül:Sana bir şey diyeyim mi?
Oturdu karşıma..Gülümsedi ardından!
Serkan:Eh söyle bakalım.
Eylül:Uraz'dan haberin var mı peki?
Serkan:Uraz'ı da mı çözdün?Uraz kardeşim benim her şeyini bilirim.
Eylül:Eminsin yani..Peki Uraz'ın Defne'ye karşı bir şeyler hissettiğinden haberin var mıydı Serkan?Eminim yoktur yoksa sen böyle sakin durmaz.Kardeşler lan onlar diye ortalıık yıkarsın.
Serkan:Beni ne sanıyorsun sen?Adıyaman'da ki o beylerden mi Eylül?
Eylül:şaka..Kızmadın mı şimdi sen?
Serkan:Ya niye kızayım ki?Aşk bu..Her kişiye olabilir.
Eylül:Sen..Sen gerçekten..
Serkan:Şaşırdın itiraf etmelisin Eylül.Bak ben aileme bağlıyım evet ama her dedikleri doğru değil.Devir değişti çağlar atlanıyor..Uraz'da varsa öyle bir şey gönlüm daha da rahatlar.Uraz'ı tanıyorum..Damat gibi damattır bana.
Eylül:Peki..Ama bence vardı bir şeyler.Sen anahtarı vermişsin ya hani..Defne bana bin kez anlattı yolculuğu.
Serkan:Gel yesene sende.
Eylül:Yok ben toku-
Ağzına zorla sokmuştum minik recelli ekmeği gülerek yiyordu..Sema ile böyle eğlenmiş miydim hiç?
Serkan:Afiyet olsun hanımefendi.
Eylül:Ah çok mesut oldum.Serkan Bey'in ellerinden reçel yemek ne güzel olay..Bin yıl yaşarım artık.
Serkan:Ya sen komiksin cidden.
Eylül:Komik olmak zorundayım..
Biz konuşurken annem geldi ve Eylül'ü zorla masadan kaldırdı.
Serkan:Anne ne yapıyorsun kahvaltı ediyoruz işte.
Nazan:Eylül aşağıya!Hadi..
Eylül:Ben yanlış bir şey yapmadım₺
Nazan:Aşağıya dedim hemen!
Annem Eylül'ü kolundan tutup sürükleyerek indirmeye çalışırken öfkeyle kalktım masadan!
Serkan:Bırak onu anne!
-Bölüm Sonu
Aslında okunma etkileşimi az ama yorumlara kandım ve gelen mesajlara..
eysercilerrr güzel dileklerini esirgememiş çok çok teşekkürler❤
super1579 ve sevdezeynep72 ❤❤-Esraa