Adıyaman

349 32 42
                                    

EYLÜL
Özgürlük..Kollarının arasındaydım işte..Başımı göğüsüne yasladım.Ellerimiz birbiri içerisindeydi.

Eylül:Bir plan kurdun mu sevgilim?

Serkan:Biraz olsun kurdum aşkım.Ama sen ne istersen onu da yapabiliriz.

Eylül:Bakarız hele bir varalım..Aa sevgili nerede kalacağız?Konakta deme!

Serkan:Konakta değil çiftlikte kalacağız.Orası da bizim..

Eylül:Serkan..Adıyaman'da herkes seni tanıyor.Yani biz rahat edebilecek miyiz?

Serkan:Meraklanma sen..

..

Serkan beni annemlere bırakmıştı.O kadar mutluydum ki yarın akşama dek burada kalacaktım.Annemler çok sevinmişti.Beraber hazırladığımız sofraya oturduk.

Berna:Abla beni de götür İstanbul'a olmaz mı?

Mesude:Berna'm kuzum..Sende çalış kazan sende gidersin elbet kuzum.

Berna:Abla orası nasıl konakta kimler yaşıyor?

Mesude:Berna ne sordun amma!

Ahmet:Ya bırak sorsun Eylül de cevaplasın!

Berna:Abla kim kim yaşıyorsunuz dedim sana?

Eylül:Hüma Hatun var sonra onun oğlu Tevfik Bey karısı Nazan Hanım..Sonrasında onları çocuklar Serkan abin var.Defne var..Bir de Tevfik amcanın yeğeni Güney ve eşi var.

Berna:Anne şuna bak çok kalabalık!

Eylül:Bernacım hadi ödevlerine başla..

Berna gidince bahçede ki sofrada annem ve babamla kaldım.

Ahmet:Rahatın yerinde mi kızım?

Mesude:Hüma Hatun'a emanet kızım..

Ahmet:Biteydi okul herkesin üzerinde olmuyor böyle ha.

Eylül:Yok baba.Her şey iyi gidiyor..

Telefonum çalıyordu.Serkan?Annemle babama gülümseyip telefonu alıp dama çıkmak zorunda kaldım!

Serkan:Eylül canım ne yapıyordun?Ailen ne dedi?

Eylül:İyiyim.

Serkan:Konuşamıyorsun sen..Ya Eylül.

Eylül:Efendim?

Serkan:Bir şey soracağım ama korkuyorum Eylül.Benim içim yanıyor..

Eylül:Sor..Sor lütfen.

Serkan:Ailen..Bir şey dedi mi?Biliyorum buraları..Hani şu kısmet işleri sana talip olan birisi fa-falan a-anla işte..Sorulur buralarda biliyorum!

Eylül:Sakin ol..Hayır konuşmadık.

Serkan:Olursa söyleyeceksin bana!

Eylül:Eğer olursa sakin olacaskın..Çünkü benim alın yazım sensin sevdiğim.

Serkan:Seni seviyorum..

Kapattım.Yeniden annemlerin yanına indiğimde annem sofrayı toplamış bulaşıkları yıkıyordu.Babam yanına otutturdu beni sorgu başlıyordu.

Ahmet:Eylül bak kızım biz seni güvenip gönderdik.Biliyorsun bunu..Haberlerde her an neler görüyoruz!

Eylül:Baba..Biliyorum baba ama ben yanlış bir şey yapmam.Yapmadım da..

Ahmet:Gençsin ve çok güzelsin kızım..Bak şerefsizin biri aklını çelmeye çalırşa düşmeyesin!

Eylül:Baba konuştuk bu-bunları..

Mesude:Bey konuştunuz mu?

Ahmet:Ben kızıma güveniyorum.Eminim ki o evinin hanımı olacak..

Mesude:Sende azıcık gitti anne kız konuşalım.

Babam çıkınca annem saçlarımı okşadı.

Mesude:Gönlünde var mi birisi?Eylül..

Eylül:Anne yetmedi mi of babam sen yeter!

Mesude:Bana söyle bari Eylül.İstanbullu mu nereli?Bak..Sakın yanlış yola gitme.Bir kızın en büyük çeyiz-

Eylül:Anne kesmediyse doktora götür hı?

Mesude:Ne doktor hasta mısın?

Eylül:İnanmıyorsan ve güvenmiyorsan bekaret kon-

Mesude:Duymamış olayım!

..

Sabah abimlere uğrayıp otogara doğru yol aldım.Serkan'ın arabasını gördüğümde bindim.Daha biner binmez nefessiz koyup öptü dudaklarımı!

Serkan:Sabah olmayacak sandım biliyor musun?

Eylül:Nereden başlıyoruz?

Serkan:Şimdi de akşam olmayacak herhalde.

Eylül:Ya neden öyle diyorsun sıkıldıysan dönelim.

Serkan:Ne sıkılması?Seninle ömür boyunca yaşamak istiyorum.

Eylül:Hadi sürsene aşkım.

İlk durağımız Samsat Kalesi idi.El ele arabadan indim.

Eylül:Buraya ilk kez geliyorum.Ama çok güzelmiş..

Serkan:Ben çok geldim ama..

Eylül:Ama ne?

Serkan:Ama şimdi seninle her yanı yeniden gezeceğim.Şimdi içtiğim suyun memleketimin toprağımın..Şimdi kendimin anlamı var.Seninle anlam kazandım ben..

Yürürken beni kendisine çevirdi ve alnıma buse kondurdu!

Eylül:Seni seviyorum.

Serkan:Seni seviyorum..Buranın efsanesi var.Gerçi artık suyumuz var..Seni babandan isterken su istemez herhalde benden hı?

Eylül:Ne diyorsun ya ne suyu?

Ellerimi tutarak yürümeye devam ediyorduk.

Serkan:Efsaneye göre..O zamanlar Kommagene ülkesinin başkenti olan ve şimdiki ismiyle Samsat ama o zamanki ismiyle Samosata olan bu şehirde bir kral varmış. Bu kralın birde güzel bir kızı varmış. Bu kıza hemen her ülkeden evlenmek için talipleri gelir ama elleri boş dönermiş. Kral kızını tek bir şartla vereceğini söyler. O zamanlar su sıkıntısı çeken şehre kim ilk olarak su getirirse O kişiye kızını verecekmiş. Bunu duyan kızın takipleri gece gündüz şehre su getirmek için uğraşmışlar. Şehre ilk olarak Arsameia prensi su getirmiş ve kral da verdiği sözü tutarak kızı bu prense vermiş..

Eylül:Mutlu son desene..

Serkan:Yani..Şimdi ben prens sende prenses oluyorsun.Oldu mu?

Eylül:Şaşırdım..Yani baksana su falan..

Serkan:Ee bende kazmaya falan başlasam iyi olacak?

Eylül:Ne?

Serkan:Seni diyorum..Bana eş edeceğim..

Eylül:Ya Serkan..

Serkan:Ellerinden diyorum tuzlu kahve içer miyiz?

Boynuna sarıldım!

-Bölüm Sonu

Herkese merhaba eysermehdamhikayeler super1579'e teşekkür ediyorum..
Yazarcım sen eysercilerrr
Bir sonra ki bölüm hazır efsane dolu bir bölüm oldu benden söylemesi..

-Esraa

Sevda BulutuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin