66.BÖLÜM
İzem: Bir zamanlar küçük bir kız yaşarmış
İzem: Kız âşık olmuş ama karşılık bulamamış
İzem: Çünkü sevdiği pezevengin tekiymiş
İzem: Ha bir de kızın aşkına inanmıyormuş piç
İzem: Kız nihayetinde çıldırmış ve
İzem: En sonunda da ona olan aşkını ispatlamak istemiş.
---
Saat gece yarısına yaklaşırken, hava oldukça soğuktu. Kırmızı bol sweatimi parmaklarımın ucuna kadar çekiştirdim ve iliklerime kadar titrememe rağmen gülümsedim. Derin bir nefesi ciğerlerimle buluştururken, bulunduğum caddeye oldukça tezat bir görünüm sergilediğimin farkındaydım. Kulüplerin şah damarı Bebek'te, altında siyah bir pantolon üstünde de kırmızı bir sweatle gezen sadece ben vardım. Kalan kesim genelde abiye adında kısa elbiseler, şık kıyafetler tercih etmişlerdi.
Eh, normal. Ancak umurumda değil.
'Sortie' adlı gece kulübünün hemen karşısında, hafifçe atıştıran yağmurun altında kedi gibi bekliyordum. Gözlerimin önünde sayısız lüks araba gelip geçerken, heyecanım git gide artıyordu.
Hayalimi yaşatacaktım.
Hayalim, gerçeğe sıçrayacaktı.
Şey, yani inş.
Hilmi'nin kullandığı siyah arabayı gördüğümde yutkundum ve kapşonumu kafama geçirdim. Yanlarında herhangi bir tanıdık falan olma ihtimaline karşın, tedbirimi almam gerekiyordu. Arabayı göz hizamda tutarken, telefonumu cebimden çıkardım.
Arabadan inen Hilmi'nin yerine vale yerleşirken, Bartu da yan taraftan inmişti. İçimdeki kelebekler resmen kanatlanıp, sayısız kere kanat çırpmaya başladığında sakinleşmeye çalıştım. Etrafa göz gezdirip, elini saçlarının arasından geçirdi.
Ben de insanım, kırılabiliyorum.
Ve titreyen parmaklarımı ekranda gezdirip, onu aradım. Telefonu kulağıma dayayıp, bakışlarımı geri ona çevirdim ve izlemeye başladım. Yüksek ihtimal telefonunun sesini duymasıyla, elini cebine attı ve çıkardı. Ekrana bakan gözleri kısılıp, kaşları çatıldığında nabzımı ağzımda hissediyordum sanki.
Hilmi yanına gelip konuştuğunda, elini havaya kaldırdı onu susturdu ve parmağını ekranda kaydırarak aramayı cevapladı. Hışırtılı bir ses kulağıma dolarken Hilmi'den birkaç adım uzaklaştı ve benim gibi telefonunu kulağına dayadı. "İzem?"
"Bartu?"
Sağa doğru yavaşça yürümesiyle ben de aynı rotada birkaç adım attım. "Bir şey mi oldu?" Kalp atışlarım hızlandı ve kulaklarım uğuldadı. Tanrım! Duraksayarak cevap verdim. "Tam karşındayım. Yanıma gelir misin?"
Şaşkın bakışları anında beni bulurken, kendimi hiç olmadığım kadar gergin hissediyordum. Bedenimi kısa bir süre süzdü ve bir şey demeden aramayı sonlandırıp, telefonu cebine koydu. Bana doğru yürümeye başladığında gözlerimi kapattım.
Başarabilirsin.
Bedeni bedenime iyice yaklaştığında Hilmi'nin ve yanına ne zaman geldiğini bilmediğim iki kızın bize baktığını fark ettim. Görmezden gel. Adımları iyice yavaşlayıp, karşımda durduğunda başımı önüme eğdim. "Selam?"
Soru barındıran sesine cevap vermedim ve ona doğru bir adım atıp, aramızdaki mesafeyi azalttım. Yağmur gelişiyle birlikte hızlanmaya başlamıştı ancak umursamamıştım. Gözlerim sonunda gözlerine çıktığında, yutkunduğunu fark ettim. "Bir zamanlar küçük bir kız yaşarmış." diye mırıldandım.
Her bir kelimem bir bir hafızamdaydı.
Kaşlarını çattı ancak sessizliğini de korudu. "Kız âşık olmuş ama karşılık bulamamış." derken bir adım daha atmıştım. "Çünkü sevdiği pezevengin tekiymiş, ha bir de kızın aşkına inanmıyormuş piç." Mırıldanırken, göz bebeklerinin yeşilini ilk defa bu kadar yakından gördüğümü fark ettim ve sanırım itiraf etmeliyim ki,
Muazzamdı.
Durdum ve bir süre öylece ona bakıp, devam ettim. "Kız nihayetinde çıldırmış ve..."
"Ne oluyor?" dedi dayanamadığını ve anlam veremediğini belli eden bakışlarıyla. Kirpiklerine düşen yağmur taneleri gözlerime takıldığında, aramızdaki kısacık mesafeyi de son adımımla kapattım.
"En sonunda da ona olan aşkını ispatlamak istemiş." Ve sağanak yağmuru, tir tir titreyen bedenimi, üzerimizde olan bakışları önemsemeden ellerimle kazağını kavradım, gözlerimi sımsıkı kapattım. Ardından düşünmeyi reddedip parmaklarımın ucuna yükseldim ve dudaklarımı dudaklarına bastırdım.
Küçük kız aşkını ispatlamış ve sevdiğini, her şeyi bir kenara iterek tüm hissiyatıyla öpmüş...
---
YORUM REKORU PLEASE. Feels geçirdim ya, oyşşş. Minnoş İzem'im benim.
Ama siz daha minnoşsunuz, kudursun ümüamaesmzüaa
Kitabın gidişatı hakkında ne düşünüyoruz ballarım? Sadece bu bölüm için değil, genel olarak. Tavsiye veya hayaliniz falan varsa yazın buraya :')
Hadi bb.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
B.İ.P / Texting
Short Story-TAMAMLANDI- Bilinmeyen numara: Şeyy, Bilinmeyen numara: Beni bipler misin? Bartu: Ha? Bilinmeyen numara: Beni diyorum şu bip şeyinden yap. Bartu: Ana bacı düz gitmek gibi mi?