ninety four

2.6K 165 57
                                    

94.BÖLÜM

Bakışlarımı tırnaklarıma odaklamışken birinin kırıldığını gördüğümde tiz bir çığlık attım. Daha dün hepsiyle bebek gibi ilgilenmiş, temizlemiş, cilalamış ve oje sürmüştüm. "Allah kahretsin ya!"

"Noluyor bebeğim?" Başını telefondan kaldırıp ilgiyle bana bakan Bartu'ya karşın dudaklarımı sarkıtıp üzgün olduğumu belirttim.

"Bartu yaa," Etrafıma üzgünce bakmaktan kendimi alıkoyamazken geri elalarına odaklandım. "Tırnağım kırılmış."

Histerik bir kahkaha attığında gözlerimin dolduğunu hissettim. Hiç kimse kızların bu derdini anlamıyordu ama bu gerçekten çok üzücüydü. Telefonumun ekranının kırılması gibi bir şeydi...

"Gülme." dedim mırıldanarak. Bunun üzerine gülüşü kahkahaya dönerken sinirimin bozulduğunu fark ettim ve ayağa kalktım. "Gidiyorum ben."

Bileğimi tutarken bir yandan da gülmemek için kendini sıkıyordu. "Saçmalama, gel buraya." Gerisin geri yerime otururken derin bir nefes aldım ve telefonumu elime aldım. "Ama senin bu durumuna ne derler biliyor musun?" dedi gülüşü tamamiyle solduğunda.

Merakla sordum. "Ne derler?"

"Derdini sikeyim derler İzem, derdini sike-" dayanamayıp tekrardan kahkahalarla güldüğünde dayanamayıp ben de gülmeye başladım. Çünkü çok güzel gülüyordu şerefsiz.

"Bartuu." dedim birden aklıma gelen fikirle heyecanlı bir tonda. Kaşlarını kaldırarak bana baktığında dilimle dudaklarımı ıslattım ve cesaretimin gelmesini bekledim.

Bekledim, bekledim...

"Ee amk? Acunumsu hareketlere başladın yine." dedi söylenerek. Güldüm ve pat diye söyledim.

"Ben diyorum ki," Ellerini ellerimin arasına aldım. "Bizim şu Duygu'ya Anıl'ı ayarlasak mı artık?"

Gözlerini devirerek ellerimi ittirdi. "Siktir git aşkım ya. Ben de bir şey diyeceksin sandım."

Hanımcı şey seni, küfür ederken bile aşkım  diyor dşnsodmwiföwşd

"Şş." dedim gülerek. Ayağa kalkıp yanına geçtim ve sandalyeyi çekerek yamacına oturdum. Başını tutarak kendime çevirdim ve hiç vakit kaybetmeden dudaklarına yapıştım.

Kafenin sahibi tanıdık olduğu ve üst katta sadece ikimiz olduğu için bu kadar rahattım. Üst dudağını nazik bir şekilde öperken kalbim her zamanki gibi teklemişti. O tepki vermezken bu sefer alt dudağına geçtim ve ilk öptükten sonra dişlerimi geçirdim.

"Ah!" diye inlerken canını fazla mı yaktım diye düşünerek başımı geri çektim ama bu sefer de beyefendimiz belimden tutup kendine çekti ve beni vahşi bir şekilde öpmeye başladı.

Karşılık vermekte güçlük çekerken sonunda beynimin son kırıntılarını kullanıp geri çekildim. "Aşkım ayıp olacak."

"Bir şey olmaz." deyip tekrardan öptüğünde kıkırdamama engel olamadım ve aniden geri çekilerek ayağa kalktım. "Muhteşemdi bu."

Pis sırıtışına karşılık yanaklarım kırmızının binbir tonunu bürünmüştü. Allahım! Bu cesaret nereden geldi bana? Utancımdan gebereceğim!

"Bir daha isterim, duydu-"

"Kes!" diye sızlanıp başımı kollarımın arasına gömdüm. Karşısında bile oturamayacak kadar utanmıştım yahu!

Gülse de üstelememişti. "Ayarlarız derim de üzülebilir." Kaşlarımı çatıp yüzüne baktım. "Ohoo, bizimkinin aklı hala öpücükte demekki. Aşkım Duygu ve Anıl'dan bahsediyorum." diye açıklama yaptığında utançla inledim.

"Haa, Duygu mu üzülebilir? Anıl bence dünyanın en düşünceli ve en minnoş insanı." dedim istemsizce savunarak. Anonim takıldığım zamanlarda en çok arkamda duran beni en çok sakinleştiren insanlardan biriydi. Sorgusuz sualsiz hep yanımdaydı ve beni her daim anlıyordu.

O piç ve yavşak hallerinin ardında kocaman bir yürek vardı valla kusura bakma Bartu pezevengi.

"Anıl eski sevgilin ona göre konuş." dedi ters bir tonda. Ara ara böyle saçma kıskançlıkları oluyordu ama olsundu. Götünü yerim onun.

Utancımı bir kenara bırakıp yanaklarını mıncırmaya başladım ve konuştum. "Oy çen kıskandın mı çen? Çen büyük adam mı oldun çen?"

Kaşlarını çatarak elimi itti ama aynı zamanda gülmesini de engelleyemiyordu. Dayanamayıp kahkaha attım. "Öyle ama aşkım, Anıl'ın gerçekten kalbi pırıl pırıl ve eniştelik makamına yakışır." dedim bastırarak.

Güldü ve başıyla onayladı. Ellerimi sevinçle çırptım ve dil çıkardım. Ardıdan önümdeki pastadan büyük  bir lokma aldım ve keyifle sohbet etmeye devam ettik.

—-

İzem: Bebiş

Anıl: he

İzem: Sana Duyguyu ayarlamaya karar verdim

Anıl: biliyorum

İzem: Nereden biliyon yavşak

Anıl: kızım ship ship diye geziyosun ortada

İzem: Hee doğru ama bu sefer ciddi

Anıl: nasıl

İzem: Anıl

Anıl: bebeğim?

İzem: Bana şimdi dürüst olmanı istiyorum

Anıl: bakarız ee

İzem: Off engel atcam bak he şş

Anıl: tamam tamam

Anıl: söyle

İzem: Duygu'yu istiyor musun

Anıl: dürüst mü olmam gerek

İzem: Evet tabiki amk

Anıl: üzgünüm ama

Anıl: hayır istemiyorum

İzem:

İzem: Amnskm senin

Anıl: özür dilerim güzellik ama ciddi düşündüğüm tek ilişkim sen olmuştun

Anıl: tabi yanlış anlama şuan sadece ama sadece yengemsin ve ben bu durumda gayet memnunum ama

Anıl: hiçbir kızla uğraşacak havamda değilim

Anıl: duyguyu da boş yere üzüp harab etmek istemem

Anıl: biz olmayız

İzem: Anladım

Anıl: tekrardan özür dilerimm

İzem: sorun değiil hep böyle içten ol yeter :)

(Görüldü.)

—-

Aklımda bir kaç cin fikir yok değil ehehehehehhe

Yorumlarınızı özledim yorum atınn :(

Öptüm hepinizi bb ❤️

B.İ.P / TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin