Multi: Bartu SOYLU
15.BÖLÜM
Sigaramdan son bir nefes daha içime çekip, yere attım ve izmariti ayaklarımın altında ezdim. Buluşmaya geç kalmıştım ancak zerre umurumda değildi. Zaten bizimkiler bu halime alışmışlar, pek de önemsememeye başlamışlardı. Çalan telefonumla durdum ve pantolonumun ön cebinden çıkarıp aramayı onayladım. Bizim yavşak arıyordu. "He?"
"Abicim neredesin amınahoyum? Ağacı geç, başka bir yaratığa dönüştük yeminle ya." Anıl'ın isyanına karşı güldüm ve cevap verdim.
"Geldim amına koyayım. Geberme piç herif." Küfürlerimi ardı ardına sıralarken onun da güldüğünü işittim. İşi gücü gülmekti zaten pezevengin. Başka bir bok bildiği yoktu ki.
"Hadi la! Çabuk he, Ayşe seni bekliyor." İmalı ses tonuyla istemsizce gözlerimi devirip, arabanın kilidini açtım. Babamdan zar zor kaçırmıştım, her an yakalanabilirdim.
"Senin Ayşe'ni siksinler."
"Hii, ne dedi?" diye abartılı bir tonda bağırdığında güldüm ve telefonu suratına kapatıp, geri cebime yerleştirdim. Kızlı-erkekli toplanıp sahile gidecektik. Biraz yüzüp, akşam da her zamanki gibi içmeyi planlıyorduk. Tek sıkıntı Ayşe'nin de gelmesiydi. Yakamdan düşmeyi düşünmeyen ve bıktıran bir kızdı.
Kolumdaki spor çantasını yan koltuğa fırlattım. Sürücü koltuğuna yerleşip, sinsice güldüm ve son gaz çıktım otoparktan. Peder bu hallerime alışmıştı ama hâlâ arabayı kendi hür iradesiyle vermeme konusunda kararlıydı. Sıkıntı yok, bizde o iş.
İstanbul trafiğinde makas ata ata ilerlerken yolumuz fazla uzun olduğu için ofladım. Araba kullanmak benim için bir tutku olsa da, trafikte ve sıcakta tın tın ilerlemek bu tutkuyu köreltiyordu. Anasını satayım herkes dışarı çıkmak için bu saati mi buldu? Telefonuma gelen bildirimle birlikte elime aldım ve bir yandan giderken, diğer yandan okumaya çalıştım. Fazla zor olmamıştı, çünkü kaplumbağa hızındayım zaten amına koyayım!
Bilinmeyen numara: Şile plaj demek.
Sıkıntılı bir nefes verdim ve cevap vermeden telefonumu koltuğa fırlattım. Bu kişi her kimdi bilmiyordum ancak başlarda duyduğum merak neredeyse minimuma inmişti. Öyle hareketler yapıyordu ki, çileden çıkmak deyimini an be an yaşamıştım.
Başlarda okuldan mı değil mi diye merak edip sorgulamıştım, attığı fotoğrafla da belki biraz eğleniriz diye anlaşmayı falan kabul etmiştim ama ertesi güne pişman olmuştum. Küfürbaz ve egoistti. Bunlar da benim bir kızda tahammül edemediğim iki noktaydı.
Kız ikisini de fazlasıyla barındırıyor, maalesef.
Bizimkilere söylediğimde iki makara geçmiş, sonra da umursamamaya başlamıştım. Hatta bazen Anıl bile elimden alıp kıza yazmıştı, ben de gülüp geçmiştim. Kız aptal ergenin tekiydi, biz de arkadaşlarla güzel eğleniyorduk, fena mı?
Bilinmeyen numara: Gitme o plaja amk
Bartu: Neden?
Trafik ışıklarında durduğumuzda mesajına cevap verdim ve sonunda bir nebze olsun açılan yolla birlikte gaza yüklendim. Başakşehir'de oturuyordum ve Şile ile aramız yüz kilometre kadardı. Geç kaldığım için biraz daha gaza abandım ve bir saattin sonunda varmıştım plaja.
Gece o kadar fazla dağıtmayıp, arabalara kendimizi atmazsak yüksek ihtimal her zamanki pansiyonda kalırdık. Arabayı zor bela bulduğum boş yere söve söve sokarken, sonunda çıktım. Çantayı koluma takarken, bizimkileri aramak için telefonu elime aldım.
Bilinmeyen numara: Çünkü ben öyle istiyorum
Bilinmeyen numara: Ay Ayşe de varmış
Bilinmeyen numara: Sinsiiii
Bilinmeyen numara: Sana yapışacak yine sürtük, Allahım!
Bilinmeyen numara: Ya Bartu, sefgilim, noluuurr
Bilinmeyen numara:
Cidden! Tanrım, delirebilir miyim?
Mesajlara görüldü atıp, arama kısmına girdim ve Anıl'ı aramaya başladım. Aramaya cevap vermemesi üzerine sinirle arabayı kilitledim ve sahile doğru yürümeye başladım. Mal çoc-
Bir saniye lan, öf be! Hatunlara gel seen!
Yere uzanmış yeşil ve mavi bikinili iki kız bana bakıp kıkırdarken, gözlüğümü çıkarıp tişörtüme taktım ve göz kırpıp ilerlemeye devam ettim. Yeşilli hojdu yav. Genelde sağ taraflarda takıldığımız için o tarafa giderken telefonum elimde titremeye başladı. Bakmadan açtığımda sövmeye çoktan başlamıştım.
"Oğlum, senin ebeni sikeyim ben. Bu telefon ben aradığımda neden açılmıyor lan?" Karşı tarafta herhangi bir kahkaha veya küfür beklerken karşılaştığım sessizlik kaşlarımı çatmama neden olmuştu. Ne oluyor aminyum?
"Öyle deme sevgilim ama." Hiç duymadığım hoş bir kız sesiydi. Telefonu kulağımdan çekip, aramaya baktığımda şok olmuştum. Konuştuğum kişi bizim yavşak Anıl falan değildi.
Bilinmeyenin ta kendisiydi.
---
Slm. 600 kelime oldu ya la. İyi, gut. Bugünlük son bu, Reis'i de atacağım bugün, akşam hop İstanbul'a uçuyürüm inş.
Bartu'nun kişiliğini az buçuk anlayın diye şey ettim, şerefsizin önde gideni .d
Kurban bayramınız mübarek olsun. Sevdiklerinizle geçirin veee bolca harçlık toplayın ;) Öptüm. Hadi bb.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
B.İ.P / Texting
Cerita Pendek-TAMAMLANDI- Bilinmeyen numara: Şeyy, Bilinmeyen numara: Beni bipler misin? Bartu: Ha? Bilinmeyen numara: Beni diyorum şu bip şeyinden yap. Bartu: Ana bacı düz gitmek gibi mi?