Multi: Teoman- Bana Öyle Bakma
67.BÖLÜM
Kalbim onun elinde, dudaklarım ise ruhundaydı sanki. Beni hâkimiyeti altına almış, özgürlüğüme ilk kilidini vurmuştu.
Gözlerimi o kadar sıkı kapatmıştım ki, en ufak bir ışık zerresi bile sızmıyordu. Titriyordum çünkü bunu yapmak bu gece aklıma gelmişti ve düşünmeden yola koyulmuştum. Sonuçlarını, sonrasını düşünmemiştim. Ne yaptım ben?
Dudaklarımı dudaklarına bastırıp, öylece beklemeye başladım. "Hassiktir!" Hilmi'nin bağırarak ettiği küfürü işittiğimde, heyecandan neredeyse bayılmak üzereydim. İçimdeki inanılmaz istekle gözlerimi araladım ve şokla bana bakan ela harelerle karşılaştım.
Son şansın...
Göz kapaklarım titreşerek geri kapanırken, kolunu birden belime sardığını hissettim ve yutkundum. Ardından benim yapamadığımı yaptı ve öpmeye başladı. Etraftan gelen birkaç alkış sesi kalbimi sızlatırken, elimin birini koluna kaydırdım ve karşılık vermeye başladım.
Şuan öpüşüyor muyuz? Beni aydınlatın.
Fazla uzun sürmemişti zaten, birkaç buse kondurup geri çekilmiş ve kollarını aniden belimden çekmişti. Boşluğa yuvarlanmışım gibi hissederken, beklediğim utanç damarlarımdan yanaklarıma ulaştı ve bütün vücudum alev alev yanmaya başladı. Onu öpmüştüm!
"İzem," Adımı fısıldadığında, kalbimin göğüs kafesimden fırlayıp gitmesinden korkmuştum. Sesinin tonu, tam da şu anda içime ilmek ilmek işleniyordu sanki. Utancımdan ötürü önüme eğdiğim başımı, çenemden tutarak kaldırdı ve gözlerimin içine bakmaya başladı.
Bana öyle bakma, daha da bağlama kendine.
"Neden?" dedi hemen ardından. Bu öpücüğün ağırlığının ben de fazla olduğunu biliyor ve sorguluyordu. Aşkımı ispatlama adı altında, onu öpmek istediğim için öpmüştüm. Bunun da pek tabii farkındaydı.
Hızlanan yağmurla ikimiz de sırılsıklam olmuştuk ancak bu ikimizin de umurunda değildi. Omzumu silktim ve mırıldandım. "Öyle işte."
Durumumu, hissettiklerimi, yaptığım hareketi ve bunun sebebini iki cümleye sıkıştırıp, havaya salmıştım. Oturup ağlamak istiyordum aslında, o birkaç saniye o kadar güzel hissettirmişti ki. Bunun güzelliğine oturup saatlerce ağlamak istiyordum.
"Anladım." dedi hâlâ gözünü bile kırpmadan bana bakarken. Başımla onayladım ve yüzüne son bir kere daha bakıp arkamı döndüm. Gitmeden önce fark ettiğim Anıl'ın sırıtan yüzü, keyfimi yerine getirirken koşar adımlarla oradan uzaklaştım. O da beni öpmüştü!
Allahım, resmen öpüşmüştük!
---
Bartu: Karmen ile aramda hiçbir şey yok (00.28)
İzem: Ne? (00.30)
Bartu: Kusura bakma ama içim içimi yiyordu açıklamam gerekiyordu (00.45)
İzem: Ben (00.46)
İzem: Açıklamak zorunda değildin (00.46)
Bartu: Olsun (00.47)
Bartu: Artık gizli saklı bir şey kalsın istemiyorum (00.47)
İzem: Artık? (00.47)
Bartu: Hıhı (00.47)
Bartu: Aslında takılmamızın nedeni de sendin (00.48)
(Görüldü.)
-İzem yazıyor...-
(Görüldü.)
İzem: Ben mi? (00.49)
Bartu: Evet (00.50)
Bartu: Ama geçti, başaramadı ve (00.50)
Bartu: Artık onunla görüşeceğimi sanmıyorum (00.51)
İzem: Ben hala anlamadım yalnız (00.52)
İzem: Benimle alakalı neyi başaramadı? (00.52)
Bartu: Boşver (00.53)
Bartu: Yakında anlayacaksın (00.53)
İzem: Zorlamalı mıyım? (00.54)
Bartu: Tavsiye etmem güzelim ;) (00.55)
İzem: Peki (00.56)
Bartu: İyi geceler o zaman? (01.01)
İzem: İyi geceler Bartu (01.05)
(Görüldü.)
---
Fazlasıyla kısa bir bölüm oldu farkındayım ama acil yazdım yani önceden hiçbir taslağım yoktu, şu anda da pek bir vaktim yok bebehler.
Yine de merakınızı bir nebze olsun gidermek istedim size kıyamıyorum biliyorsunuz :')
Hadi bb.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
B.İ.P / Texting
Short Story-TAMAMLANDI- Bilinmeyen numara: Şeyy, Bilinmeyen numara: Beni bipler misin? Bartu: Ha? Bilinmeyen numara: Beni diyorum şu bip şeyinden yap. Bartu: Ana bacı düz gitmek gibi mi?