Vee fazla bokunu çıkarmadan (sanki çıkmamış gibi .d) bu kitabı da burada sonlandırıyorumm. B.İ.P benim ilk text hikayemdi ve başlarda inanılmaz güzel başlamış, çok güzel yükselmiştik. Tabi ben kitabı sonradan boşlayana dek.
Acemiliklerimi görmezden gelen ve hala yanımda olan herkese çook teşekkür ederim. Sizi gerçekten çok seviyorum ve söz veriyorum seneye çok güzel bir dönüş yapacağım. 12. sınıf olup, YKS mağduru olan bir yazarcık :('. Çok güzel kurgularla, çok minnoş vakitler geçireceğiz.
Sadece, o zamana kadar beni unutmamaya çalışın :)
Öptüm sizi, kendinize iyi bakın.
03.08.19
104.BÖLÜM (FİNAL)
Bakışlarımı kitlediğim adam, gözlerini kaçırdı benden ve kollarını bedenimden çekti. Kaşlarımı çattım ve esen rüzgarın altında dağılan saçlarını düzeltişini izledim bir süre. Gerildiğinde sık sık yaptığı bir hareketti bu. "Ben..." dedi ve sustu.
"Sen ne Bartu?" dedim üsteleyerek. Dudaklarını hafifçe ıslattı ve ellerini saçlarından çekerek gözlerime baktı.
"Zorlama." dedi bir anda soğuk bir ses tonuyla. Kaşlarımı kaldırdım ve alaycıl bir gülümseme kondurdum dudaklarıma. "İtiraf etmek bu kadar mı zor?" Ardından ufak bir kahkaha patlattım. Kaşlarını çattı ve başını onaylamazca iki yana sallayıp arkasını döndü.
Ve gitmeye başladı.
Farkına vardığım gerçek suratıma tokat gibi çarparken olduğum yerde kitlendim. Ne bir adım ileriye gidebildim ne de bir adım geriye. İtiraf edeceği şey benim açımdan o kadar da büyük bir şey değildi ama o bunu bile yapamıyordu. Bana o kadar bile değer vermiyor muydu yani?
Yoksa hepsi yalan mıydı?
"Kıskandım lan!" Kollarıma yapışan parmaklarıyla aniden irkilirken birkaç santim ötemdeki gözleriyle kalakaldım. Gitmemişti, gidememişti. "Duydun mu? O kadar kıskandım ki gittim buldum o piçi, tehdit ettim hatta vurdum bile. Bunları yaptığım için istersen benden tiksin ama yaptım! Çünkü seni senden bile fazla seviyorum."
Gözlerine öylece bakmaya devam ettim.
Ve hiç durmadan sarıldım. Hatta öyle bir sarıldım ki her şeyi unutmak istercesine, her şeyi unuttururcasına. Öyle bir sarıldım ki sevgisini iliklerime kadar hissedene ve hissettirene dek.
"Salak!" diye sitemle fısıldadım. Başımı boynuna gömdüğüm için sesim oldukça boğuk çıkmıştı. Belki de evrende görülebilecek en saçma kavgalardan birini ediyorduk ama ikimiz de şu an için bunu umursamıyorduk. Anıl'ın anlattığına göre telefonda ağlamam üzerine Bartu o gün Duygu ile buluştuğum kafeye gelmiş, Duygu'yu tek görünce de şüphelenmiş ve işsizce bir araştırmaya girip Cihangir'i bulmuş.
Nasıl bulduğu hakkında hiçbir fikrim yok tabiki.
Ardından vakit kaybetmeden Cihangir'i bulduğu ilk yerde sıkıştırmış ve ikisi de birbirini bir güzel dövmüş. Ağzı gözü morarınca da bir süre bana görünmemek için de aramıza mesafe koymuş, tabi benim tüm bunları anlamamam için de herkese soğuk yapıyormuş gibi gözükmüş Anıl'a da o yüzden bana mesaj attırmış.
"Neden söylemedin?" dedim güçlükle. Nedeni Anıl'a göre kıskandığını bana belli ederse ondan uzaklaşmamdan korkmasıymış. Çünkü bizim pezevengin hayatına ben girmeden önce hiçbir kız sevgili anlamında hayatına girmediği için kıskanmak eylemi hakkında zerre bir fikri yokmuş. Eh, haklıydı sanki. Omuz silkti ve cevap vermedi.
Ben de uzatmadım ve yüzünü ellerimin arasına alarak fısıldadım. "Seni çok seviyorum pezevenk ve bu asla değişmeyecek."
Doluk gözlerinin arasından buruk bir şekilde gülümsediğinde içimde bir yerlerin cız ettiğini hissettim. Bartu onu bırakmamdan, terk etmemden korkuyordu. O da ellerini benim ona yaptığım gibi yaptı ve yanaklarıma koydu. "Ben de güzelim, ben de."
Ve öpüştük.
Tabi unuttuğumuz bir adet Anıl ve Duygu ikilisinin aniden bağırarak bu muhteşem anı bozana dek, muşmulalar...
Neyse, biz kaçtık. Bizi özleyin.
Hadi bb.
---
ŞİMDİ OKUDUĞUN
B.İ.P / Texting
Short Story-TAMAMLANDI- Bilinmeyen numara: Şeyy, Bilinmeyen numara: Beni bipler misin? Bartu: Ha? Bilinmeyen numara: Beni diyorum şu bip şeyinden yap. Bartu: Ana bacı düz gitmek gibi mi?