'Wattys 2019 Fantastik kategorisi kazananı'
(Baş Şeytan Serisi'nin ilk hikayesidir.)
Şeytanlar, doğumlarından önce belki diğer tarafı seçerler diye içlerine erişmiş küçük iyilikle bazı zamanlar merhamet ederlerdi ama bu eylemleri ateşle sırtlarına k...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
꧁꧂
Soğuk geceler, ızdırap yuvası gibiydi; ona duygularınızla tüm yalnızlığınızı gömer ve güvende olacağını umardınız. Belki de benim gibilerin kandığı tek beyaz yalan buydu. Çünkü onları altüst etmek isteyen biri elbet çıkardı. Alanzo Balaam, bu potansiyele sahipti; sakin ama inatçıydı.
Uykuya hayranlık duyan varlık olarak bu gece ona bir türlü ulaşamıyordum. Şeytanın cümlesine homurdanıp odama çekilerek karşılık vermiş olsam da o andan sonra aklımın içinde dönüp duranlar çok fazlaydı.
Bir şeytanın hoşuna gidemezdim. Sonuçları ölümcül olurdu.
Üzerinde yattığım yastığı kaldırarak diğer taraftakinin üstüne koydum ve elimle kabartarak soluma döndüm, saate baktığımda üçe geldiğini gördüm.
İnanamıyordum, onu düşünerek ayırdığım dört saatime. Gıcık herif, hayatımdan iki yüz kırk dakika daha çalmıştı.
Bir şeylerin kırılma sesi geldiğinde olduğum yerde sıçradım. Ölü gibi uyuma isteğim biraz olsun açılmıştı. Kapıya doğru koştum; merdivenleri hızlıca indim ve sesin kaynağına, mutfağa ulaştım. Balaam'ın yere saçtığı tencere ve tavaları gördüğümde anlam veremedim.
"Her şey sıkıştırılmıştı ve açtığım anda düştü." diye açıladı. Doğru söylüyordu, bazen canım sıkılırdı ve düzgünce yerleştirmek yerine dolap kapağı kapanabilecek açılarla eşyaları içeri tıkardım. Falan filandı da sonuçta onun da refleksleri iyi olmalıydı, boşuna şeytan değildi ya?
"Tutsaydın?" Bana hak vermişti ama umursamadan omuz silkti. "Peki, dolapla ne işin var?"
"İçinde su kaynatacağım bir şeye ihtiyacım vardı."
"Büyü malzemesi mi?" diye sorduğumda bıkkın bir ifadeyle baktı. "Kettle diye bir şeyin varlığından haberdar değilsin sanırım. Ayrıca, gerçekten, suyla ne yapacaksın?"
"İçecek." Tek eliyle çenesinin iki yanını sıvazladı. "Normalde Meredith'e emir veririm."
İstemsizce güldüm. Yerdekilerin havalanarak yerlerine geri sokulmalarını sağladım. Bir bardak çıkardım ve içine doldurduğum suyun etrafını ısıtarak kısa sürede kaynar hale gelmesini sağladım. Ona gösterir gibi kaldırdım. "Suyu büyüyle de kaynatabilirsin. Neden insancıl yollar deniyorsun?"
Cevap vermesini ya da bardağı elimden almasını bekledim ama hareket etmedi. Gözlerimi sudan çekerek ona sabitlediğimde bakışlarının dudağımın sağ kenarında olduğunu fark ettim. Oradan yavaşça boynuma, göğüs hizama ve bacaklarıma indi. Huzursuzca kıpırdanarak suyu sertçe ona ittim.
