İnkarnadin: yedi

1.7K 230 39
                                    

'Beni baştan çıkaran, güzelliğiyle besleyen sendin,
şimdi beni kullandığını biliyorum.'

Isak Danielson, Power

8 Ağustos, 2020

8 Ağustos, 2020

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

꧁꧂

Herkesin kalbinde efsun parıltıları bulunurdu. Bazılarınınki saf bir renk, bazılarınınki gece karasıydı. Ben koyu taraftaydım, oysa gözlerimin neden değerli bir renk olduğunu hep merak etmiştim. Altını taşıyamıyordum; ben, kendi güneşimle bile aydınlanamayacak kadar kapkaraydım.

Aynın ardında gördüğüm kişi bana benzemiyordu. Damarcus Namaah, hem bir adamın yakışıklılığı hem de bir kadının güzelliğine sahipti. Nasıl olduğunu bilmiyordum ama karşımdaki varlık, şu ana kadar gördüklerimin en mükemmeliydi. Cehennemi kırmızıdan olsa da o, kendi rengini oluşturmuşçasına parlıyordu. Sesi etkiliydi, kulaklarıma ulaşmadan önce havada dans ediyordu. Onu hiç böyle düşünmemiştim. Dışlanmış olduğunu sanardım; oysa Namaah, bulunduğu yerin kraliçesi gibiydi.

"Namaah." dedim, tüm sorularımı unutmuş şekilde. Güya hesap soracaktım, kilitlenmiş ve bununla aşağılanmış gibiydim.

Sesi, bir özür niteliğinde çıkıyordu. "Kızım..." O an, hiçbir şey sormadan aklına girmek istedim ama bunu denediğimde ayna çatırdadı ve hemen durdum. "Gücünü kullanmana gerek yok, Sevgili Veorra. Cevaplamaya geldim." Dudaklarımdan dökülen acizliği gizlemek istercesine sustum. Namaah ise yumuşak bir sesle devam etti: "İlk sorun 'neden şimdi' olmalı. Beni her çağırdığında seni duydum, gelemedim."

"Neden?"

Neden bir kuzuyken kurtların arasında büyümeme izin vermişti? Güçlenmemiştim, aksine, aklımı kaybetmiştim.

"Seninle görüşürsem şeytanlarla bir bağlantın olmuş olurdu."

"Bartolov ile konuşuyorum."

Kalın dudaklarında tereddütlü bir gülümseme belirdi. "Bartolov benim yanımda ama çoğu değil. Eğer şeytanların dünyasına girersen seni mahvederler." Şu an ne haldeyim sanıyordu? "Eskiden böyle düşünüyordum ama Bartolov söylediğinden beri... Yanlış yaptığımı fark ettim. Bunun yeterli gelmediğini biliyorum, o yüzden anlatacağım. Beni dinleyebilirsin, değil mi?"

Başımla onayladım. Leandro'nun ölümünün karmaşasının içine girmektense beni yaralayacak şeyleri duymayı tercih ederdim.

"Belial'ı duydun mu, Veorra? Benden sonraki baş şeytan oydu aslında ama baş şeytanlığı bir sene bile yapmadan kendini öldürdü, kimse ne olduğunu anlayamadı. O kadar güçlü bir giriş yapmıştı ki, ilk senesinde yükselişin adı olmak üzereydi. Öldüğünde ruhu cehenneme gelmeliydi ama yok oldu. Cehennem, ruhunu kabul etmedi. Şeytanlara aykırı bir şey yapmış olmalı. Meleklerle anlaşmış olabilir, bilmiyorum." İç çekti. "Şeytanların kendi içlerinde durumlar o kadar karışık ki kardeşlerine olan nefretlerini unuttular ama oraya adımını atarsan, ne kadar güçlü olduğunun bir önemi yok, seni parçalarlar."

ALANZO BALAAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin