İnkarnadin, sekiz

1.6K 233 50
                                    

Serhat Durmuş, Hislerim

24 Ağustos, 2020

24 Ağustos, 2020

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

꧁꧂

Şu ana kadar anlam veremediğim çok az şey olmuştu. Bizler basit varlıklardık; doğar, kendimizi kaybederek yaşar ve bulamadan ölürdük. Bunu değiştirme çabam, dengemi altüst etmişti. Aynı, karşımdaki adam gibi.

Donatılmış sofraya, yalnız bırakıldığımız mutfağa baktım. Darian Salvador, gerek ünvanıyla, gerek de duruşuyla buraya yakışmıyordu ama gelin görün ki, çaprazımda oturarak bana bakıyordu.

Benden istediği şey büyüktü. Onun zihnine girmemek için yavaş yavaş yiyordum, bir yandan da değişik anın keyfini çıkarıyordum. Üzerimde nefret eden gözler yoktu, aksine, bekleyiş vardı. Yolun sonu nasıldı bilmiyordum ama oradaydı işte.

"Pekala." dedim, arkama yaslanarak. "İçeride neler olduğuna artık bakabilirim." Anılara dalmak ekstra uğraş isterdi. Karşımdakini delirtmemek için oldukça dikkatli olmalıydım; hatıralar gözlerimin önünden geçerken kendimi zamansız çeker ya da çok ileri gidersem zarar veriyordum. "Hala vazgeçme şansın var."

Hafifçe gülümsediğinde boğazıma bir şey takılır gibi oldu, nefesimdi sanırım. Gözlerimi kaçırmamak için fazlasıyla kırpıştırdım. "Çok aramana gerek kalmayacak. Sorun yok."

Derin bir nefes alarak gözlerine baktım. Yeşilin hiç bu kadar asil gözükebileceğini düşünmezdim. Canlı bir orman gibiydi, sonsuzluğu ve güzelliği yakalamıştı bakışları. Her baktığımda yeni bir şey fark ediyor ve yeşili sarıya dönüştürme isteğim köreliyordu. Ona dokunmak istemiyorum. Ondan kaçıyordum.

Her şeye rağmen yaptım, yavaş yavaş zihnine ulaştım ve onu yüzeysel olarak kavradım. Gözleri açıldı, eğilip büküldü ve sarıya döndü. Ardından, güçlü bir duvar vurdu bana. Sarsılmamak için masaya tutundum, çatlaklardan sızdım.

Karmakarışıktı, yönümü bulamayacak kadar.

Birkaç saniye anılarında ilerlemeye çalıştıktan sonra önüme bir tanesi sunuldu. Savaşçı Leandro'nun simasını gördüm hayallerinde, Savaşçı Darian'la konuşuyorlardı. Yalnızca ikisi vardı. Leandro dehşete düşmüş bir şekilde duruyordu. Kelimeler netleştiğinde Darian'ın ona öleceğini söylediğini duydum.

Ani bir tepki vermemek için biraz dinlendim, olduğum yerde titremeye başlamıştım.

Darian ona bunun gerekli olduğunu söylediğini, Leandro da fedakarlık karşısında boyun eğdiğini gördüm. Anlam veremedim. Neyin fedakarlığıydı bu? Leandro, suya düşmüş bir planın kurbanıydı sadece.

ALANZO BALAAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin