Sermest: yirmi dört

9.9K 1.1K 517
                                    

'Beni mahvetmeye çalıştın,
Beni mahvetmek istedin.'

Apocalyptica, I Don't Care

19 Mart, 2020

19 Mart, 2020

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

꧁꧂

Zaman benim için bu kadar karışık değilken hayatımın yakın bir zamanda biteceğini ve sonunda kurtulacağını düşünürdüm. Şimdi ellerimde paramparçaydı saatlerim ama ben burada kalmak istiyordum. Sırtımda bulunması gereken ama olmayan bir iz yüzünden men edilemezdim. Daha kötüsü, Balaam benim kim olduğumu anlamamalıydı.

Hazır değildim. Ne bakışlarına, ne şaşkınlığına, ne de öfkesine.

Namaah'a söz vermiştim. Onu tutmalıydım, her ne kadar yapmak istemesem de. Buraya dönmenin bedeliydi. Başaramadan kim olduğum fark edilirse... Ne olacağını bilmiyordum.

"Sırtına bir yara açabilirim ama iz gibi görünmesi için en az birkaç gün kalması lazım. Bu seni bir süre daha idare eder."

"Bir iz gibi olana kadar iyileştirebilirim." dedim, düşünceli bir sesle. Meredith'in kaşları çatıldı. "Ama vücudum o izi de yakın bir zaman içerisinde kapayacaktır."

Meredith huzursuzlukla bir adım geri çekildi. "Sana ne oldu?"

"Namaah." diye açıkladım. "Sonumun kızı Veorra gibi olacağını tahmin etmiş. Onun bedenini bana verdi."

"Karşılığında ne istedi?"

"Bana güvenmiyorsun." Somurttum. "Haklısın da."

"Balaam'a zarar verme."

Gizliden gizliye titrediğimi hissettim. Meredith'in Balaam'a olan sadakati hayatım boyunca elde edemeyeceğim bir şeydi. Onları kıskanıyordum; yoldaşlıkları her ne kadar şeytan işi olsa da.

"Sence o kadar güçlü müyüm?"

"Göküstü'nde yaptığın herkesin harcı değil. Onlara yardım etmeyebilirdin, kaçabilirdin. Orada... Balaam'a ruhundan beslenmesine izin verdiğini duydum." İç çekti. "Bu aptallığın için seni ödüllendirmek isterdim. Eğer Balaam önceden de ruhuna dokunmuş olsaydı kim olduğunu anında anlardı. Resmen baştan aşağı amatör şansı gibi kokuyorsun."

Sırıttım. Birkaç saniye geçmeden sırıtışım yavaş yavaş soldu. "Meredith..."

"Bu ses tonu biliyorum. Devam etme. Bana Balaam hakkında hiçbir şey sormaya hakkın yok."

Onu dinlemedim, bakışları birden öfke saçmaya başlaması beni geri çekilmeye zorlasa da. "Benden senin kadar nefret ediyor mu?"

"Keşke." Eğildi, sol botunun içine elini soktu ve işlemeli, üzerinde kırmızı bir taşı olan hançer çıkardı. "Şimdi arkanı dön de nefretimin birazını çıkarayım."

ALANZO BALAAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin