Vediâ: on üç

11.6K 1.2K 528
                                    

Miley Cyrus, Mother's Daughter

*Yorumalarınız için çook teşekkür ederim, anlık tepkilerinizi okumak çok eğlenceli^^ İyi okumalar dilerim!

9 Temmuz, 2019

9 Temmuz, 2019

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

꧁꧂

Mantığım hep yapmamam gerektiğini söylerdi. Ama yapardım. Bu da beni nefret edilen kişi kıldı. Çünkü kimse saf doğrulardan ya da alaycı cevaplardan hoşlanmazdı. Birinin kalbine girebilmek için tatlı yalanlar gerekirdi ya da görmezden gelmek, asla kendiniz gibi davranmamak.

Sahte bir dünyada, sahte olmak herkesin hakkıydı. Ve gerçekler her zaman yadırganırdı. Hayatta kalabilmek için kendinizden vazgeçmeniz bile gerekebilirdi.

Bir başka seçenek daha vardı... Benim gibi olmak. Bedelleriyle birlikte.

Şu an Shiva'nın gözünü boyamaya çalışan Ursula ve Irina'yı bıkkınlıkla izlemek de bu bedellerden biriydi. Belki de en korkuncuydu çünkü Balaam'ın yanında olmayı tercih edilen bir eylem haline getiriyordu. Ama baş şeytan uzun süredir yoktu, yani yaklaşık iki saattir. Büyük salonda şeytanlarla birlikte bir başıma kalmıştım. Girmem gereken dersler, hatta ne kadar istemesem de konuşmam gereken, tüm heybetiyle aklımda dikilen Ambrogio vardı.

"Burada olmasının bir sebebi var mı?"

Sonunda Shiva, bana odaklı konuştu. Tek yaptığı arada sırada itici bakışlar atmaktı, Meredith ve diğer ikisinden güncel durum hakkında bilgi alırken.

"Tabii." Cevaplayan Meredith'ti. "Balaam öyle istiyor."

Soylu şeytan hala bana bakıyordu, sanki benim konuşmamı ve onun altında ezilmemi istiyor gibiydi. "İstiyor mu yoksa anlaşmasını kullanıyor mu?"

Meredith mırıldandı ama herkes duymuştu: "Sence onda kukla tipi var mı?"

"O zaman hangi sıfatla burada?"

Neden bu kadar zorluyordu? Shiva'nın, Balaam'a aşık olması anladığım kadarıyla çoğu kişi tarafından biliniyordu. Bu da beni Shiva tarafından kıskanılan kişi mi yapıyordu? Buna gerek yoktu. Onun rakibi değildim ama Shiva, beni sinirlendirerek öyle davranmamı sağlıyordu.

"Çok ilginç." dedim hayretle. "Kendi işine bakmayı asla bilmiyorsun. Seni öldüren bu merakın mıydı?"

Gözleri benimkileri delip geçti, içinde parlak bir çılgınlık belirdi. Kelimesi sakin, bir o kadar da hırslıydı: "Dışarı."

Hedefi ben değil, benim dışımdaki herkesti. Sanki Balaam'mış gibi emirlerine uydular ve Shiva ile tek kaldık. Göğsünün öfkeyle kalkıp inmesini izledim, bana doğru ağır adımlarla yürüdü. Belki geri adımlamamı bekliyordu ama oturuyordum ve başımda dikildiğinde çekilmek için geç kalmıştım.

ALANZO BALAAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin