Arezra, Deep End
24 Mayıs, 2020
꧁꧂
Duygular, garip düğümlerdi. O kadar kuvvetlilerdi ki bir başkasının sözüne gülerken aklınıza içinizi kıpır kıpır eden kişiyi getirirdi. Biriyle konuşurken onu birden aklınıza ittirir, sesinizin serap görmesini sağlayıp yumuşamasına sebep olurdu. En ürpertici özellikleri ise düğümleri bir türlü çözemiyor olmamdı; sanki kader tarafından bizzat atılmıştı.
Brandon hararetle konuşuyor, Troy da ona eşlik ediyordu. Baş şeytanın salonundaydık, Troy ile ben masaya oturmuştuk; Brandon ise ayaklarını masaya koyarak sandalyede ileri geri yaslanıyordu. Büyü sayesinde eskisinden bile daha iyi hissettiğini söylüyordu ama görüsü yüzünden huzursuzdu. Ben de öyleydim. Üstelik Balaam'ın etrafta olmaması da sinirlerimi bozuyordu. Nerede olduğunu bilmiyor, öğrenmeye çalıştığımdaysa engelleniyordum.
"Burayı hiç böyle hayal etmemiştim." dedi Troy, gömleğinin yakasını çekiştirerek. Terlemişti. Brandon ise görülerinde elbet ki buraya rastladığı ve havayı önceden aldığı için daha iyi durumdadı. "İnanılmaz düzenli."
Dudaklarımı büktüm ve etrafa baktım. Geldiğimden bu yana değişen birkaç şey vardı. O da duvarlar dahil her eşyanın çatlamış olması ve akışkan alevleri görebiliyor olmak ile kitap sayısının artmasıydı. "Başlarda, düzen ve sakinlik beni de delirtiyordu."
Troy, abartılı bir tonlamayla konuştu. "Ama ben alışmadan defolacağım buradan."
Ardından da masadan aşağı atladı; Balaam'ın eşyalarını kaldırıp inceledi, kitapları irdeledi ve duvarlara dokundu. Bunu durmadan yapmaya devam etti, en sonunda Troy'un merakından gözlerimizi aldık ve Brandon'la birbirimize baktık.
Tam bir şey soracaktım ki Troy'un şaşkınlıkla haykırışını duydum. "Hassiktir. Adam fanatiğin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALANZO BALAAM
Fantasy'Wattys 2019 Fantastik kategorisi kazananı' (Baş Şeytan Serisi'nin ilk hikayesidir.) Şeytanlar, doğumlarından önce belki diğer tarafı seçerler diye içlerine erişmiş küçük iyilikle bazı zamanlar merhamet ederlerdi ama bu eylemleri ateşle sırtlarına k...