İnkarnadin: bir

3.5K 296 49
                                    

'Fısıldıyorlar, tekrar fısıldıyorlar,Hepsini duyuyorum, beni tehdit olarak görüyorlar,İtiyorlar, beni köşeye itmeye devam ediyorlar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

'Fısıldıyorlar, tekrar fısıldıyorlar,
Hepsini duyuyorum, beni tehdit olarak görüyorlar,
İtiyorlar, beni köşeye itmeye devam ediyorlar.'

Aviva, Psycho

Aviva, Psycho

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

꧁꧂

Otuz iki yıldır, hayat beni hiç yanıltmadı. Kötüler hep kötü, iyiler hep fazla hoşgörülü olmuştu ve bu da iki türün sonunu getirdi. Ama doğum hep vardı ve iyi ile kötü hep olacaktı. Bu tahmin edilebilirlik beni hep bir arayış içinde olmaya sürükledi; zararı da aradım, yararı da. En sonundaysa sadece zarar verdiğimi gördüm ama bundan hiç vazgeçmedim.

Ve bir karar verdim.

Gözlem kulesinin tepesinden aşağıdaki alevleri izliyordum. Geçilen sınırlar alev almıştı, hem vebalıların hem de insanların cesetleriyle olabildiğince fokurduyordu. Zirveye çekilen insanlar ve onları koruyan savaşçılar derbeder olmuştu. Saatlerce pes etmemiş, savaşmışlardı ve bu gerçekten de ilgilimi çekmişti. Ama artık vebalıların üst üste binerek çıktığı duvarlar çatlıyor, deprem etkisi yaratıyordu. Tamamen dayanıksızlaştığında yaşayanlar, vebalıların tam arasında kalacak ve buradaki savaş sona erecekti.

Planlarımı gerçekleştirmek için ilk adımımı attım, aşağı doğru düşerken gözlerimi kapadım. Birkaç salise sonra açtığımda zirvede, büyük salonda saklanan ve pes etmek üzere olan insanların yanındaydım. Ama ani varlığımı fark edemeyecek kadar ses vardı, son güçle savaşıyorlardı.

"Size yardım edebilirim." dedim, yüksek sesle. Bir kişi bana baktı ve arkasından gelen vebalıya kurban oldu. O vebalıyı daha ileri gitmeden öldüren savaşçı bir anlığına kim olduğuma baktıktan sonra ayakta kalan son yeri korumaya devam etti. Şaşırtacak kadar iyi dayanıyorlar, savaşıyorlardı; daha önce böylesini görmemiştim.

"Sen kimsin?" dediğini duydum, aynı armayı taşıyan bir adamın. "Elin kılıç tutuyorsa ne dikiliyorsun orada!"

Kaşlarımı çattım. Ciddiye alınmamam gayet normaldi çünkü bir savaşın ortasına öylece atlamıştım. Daha etkili olmam lazımdı.

ALANZO BALAAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin