Sermest: yirmi yedi

10K 1.1K 340
                                    

'Sevgi dolu gözlerle bana baktı ve öldüm,
Kurtar beni, ona aşık oldum.'

Deesmi, влюбился в неё

12 Nisan, 2020

12 Nisan, 2020

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

꧁꧂

Alanzo Balaam'ın kokusu hem zehir, hem de bir panzehirdi. Zihnime yayıldığında onu kıvrandırıyor, kendinden geçirtiyordu. Zihnim tam yok olacakken geri çekiliyor, nefes almasını sağlıyordu. Ölümün limanında bu kadar çok mola vermişken okyanusa tekrar açılabilmem mucizeydi.

Ona izin verdiğimden beri geri çekilmiyordu, hep beni zan altında bırakıyordu. Pes etmemi bekliyordu. Eğer iki saniye daha dursaydı üzerimde, teni tenimde ve nefesi saçlarımda, işte o zaman her şeyi unuturum giderdi.

Aramızdaki mesafe açıldığında tek dokunuşla tamamen kırılacakmış gibi duran masadan ayrıldım, Balaam'dan iyice uzaklaştım ve toparlanma amacıyla hafifçe silkelendim. O ise beni izliyordu, tepkilerimi ölçerek sonuçtan memnun kalıyordu. Bunu fark ettiğim an fazlasıyla toy kalmış savunmamı yüzüme takındım.

İtiraf edeyim; hayatımda hiçbir erkekle birlikte olmayı bu kadar istememiş ve buna rağmen ölesiye utanmamıştım. İçimde Balaam için savaşan duygular vardı, harabeydi orası.

Balaam'ın çıplak bakışlarına karşılık verdim; sonuçta oyunumuzda birçok eksiklik olsa da devam ediyordu. "Bir isteğiniz var mıydı?"

Onunla bilerek resmi konuşuyordum. Yoksa ilk ismiyle dahi hitap edebileceğimi çok önceden söylemişti. Korku değildi bu sefer adını pek söylememem, inattı. Aslında adının ağzıma yakıştığına oldukça emindim, bana özel olsaydı keşke. Shiva söyleyemeseydi.

"Hayır." Gözlerinin deli bir ateşle parıldadığını gördüm. "Senin var mıydı, Amari?"

Bir anlığına yüzümdeki ifade sarsıldı. İması üzerine şaşırmıştım. Rolleri değiştiğimiz zamanlar olurdu ama böyle net olmamıştı hiç. Sözle alay benim işimdi. "Pek sayılmaz."

Gözlerindeki hararet azaldı, ciddiyet ve dikkati çoğaldı. Sanki ağzımdan çıkacak her şey onun için bir hazine değerindeydi. Sordu: "Ne demek istiyorsun?"

"Diyorum ki sade şeyler ilgimi pek çekmiyor." Sahte bir şekilde gülümsedim. "O yüzden yok yani. Artık gidebilir miyim?"

Kaşlarını kaldırdı, ağzı hafifçe aralandı ama konuşmamayı seçen dudakları tehlikeyle kıvrıldı. "Tabii, gidebilirsin."

Kalbim beni sağa sola savurmak istermiş gibi atarken aklımdan birçok şey geçiyordu. Sade olduğunu söylerken ona meydan okumuş olsam da ne yapabilirdi ki? Benimle alevlerin içinde sevişecek olamazdı herhalde.

ALANZO BALAAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin