Sermest: otuz

10.6K 1.1K 655
                                        

'Seni sevmeye çok yakınmışım gibi hissettiriyor,
Daha fazla yalan söyleyemem, saklanamam.'

Prismo, Too Close

30 Nisan, 2020

30 Nisan, 2020

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

꧁꧂

Güneşin acılı vurduğu zamanlar vardı; yüzümü değil de içimdeki çelişkileri parlatıyordu. Benim güneşim kırmızıydı, Balaam'a aitti ve gözleri çehreme her çevrildiğinde ne kadar sıcak olduğunu anlıyordum. O bana o kadar iyi davranıyordu ki hayatım boyunca karşılaştığım kişilerin gerçek şeytanlar olduğuna yemin edebilirdim. Kendi doğrularını arayanları durduranlar, kötü olanlardı.

Baş şeytana yardım etmek istiyordum. Alanzo Balaam'dan kaçarken yanında durmak zor oluyordu tabii. İzleri bile mükemmeliyetinde eriyen kişilerden gitmek zordu; bu sebeple ne kadar uzaklaşabilirdim, bilmiyordum.

O ve ben, salondaydık. Kolyeyi büyüyle tekrar gizlemesinin ardından tek kelime etmemiştik. Masasında dönmüştü; ben de bulabildiğim tüm yararlı kitapları önüme sermiştim. Orada aranırken saatler geçmişti, birileri gelip gitmişti ama Balaam benimle asla iletişim kurmamıştı. Geçen her saniye ise, boynumda saklansa da artık daha derinden hissettiğim kolyenin ağırlaşmasını sağlamıştı.

"Leserian." dedim, birden. Sanki değerli bir hazine tutuyormuş gibi kitabı kaldırdım. "Bir Leserian tutabiliriz. Bahram'ı öldürebilirler, en azından şansımızı deneriz."

Leserian'lar paralı avcılardı. Onlara hiç rastlamamıştım gerçi.

"Onları yasakladığımdan beri göz önünde çalışmıyorlar." Bana bakmadı. "Bu yüzden benden nefret ederler. Onlar hakkında yapabileceğim tek şey, birinin beni öldürmek için tutmamasını ummak."

Ellerim havada dondu kaldı. "Öyle bir şey olabilir mi?"

"Leserian bulmak neredeyse imkansız. Onları eleyebilirsin."

Kitabı bırakıp önüme gelen saçlarımı heyecanla kulaklarımın arkasına sıkıştırdım. "Peki ya periler? Hain olanlar... Bizimle savaşabilirler."

"Elfler ve periler meleklere karşı savaşmazlar, hainleri bile buna tenezzül etmez." dediğinde hem bana dönmemesi, hem de ihtimali çürütmesi moralimi bozmuştu.

"Ya Selenophile'lar?" diye mırıldandım. Yarı elf olan bu ırktan kimseye rastlamamıştım ama yüzyıllar öncesinden kalma efsanelerini duymuştum. Venues ormanının derinlikleri yaşıyorlardı, Drayad'ların girmeye tenezzül edemeyeceği kadar tehlikeli yerlerdelerdi.

ALANZO BALAAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin