Foreign Air, Free Animal
1 Eylül, 2020
꧁꧂
Armando Bartolov Behemoth'u hiç bu kadar anlamıştım. Yaptıklarının bilgece olduğunu düşünen bir kurban olduğunu sanmıştım. Teslim olan korkak değildi o; kaderini kabullenen bir dahiydi. Şu ana kadar bir şeyleri düzeltmek isteyip de benim kadar batıran kimse olmamıştı. Yutturduğum düzenin içinde talan etmiştim herkesi, en çok da kendimi.
Arzuladıkları taht da, istedikleri topraklar da onların olabilirdi. Nefret etmiştim dokunacak kadar yaklaşabilen her çelimsizi yönetici yapan tahttan ve bereketini, kırılan tırnakları umursamadan zenginlerin boğazına vermek zorunda kalan topraktan.
Taht odasında toplanmış, sonumu bekliyordum. Komikti ama, hakkını yemeyeyim.
Kardeşlerim son yiyeceklerini tüketiyor, her şeyden haberi olan savaşçılar sessizce onları izliyordu. Ben de şarabımı, kenara çektiğim sandalyede yudumluyordum. Lunor ortalıkta yoktu. Üç kişi dışında tüm insanüstü olanlar da buradaydı. Yüzlerindeki kibirli gülümseleri her yudumumda iç çekerek yutuyordum.
Delmar, Viviana'nın yanındaydı ve onun, kendisiyle vakit geçirmesine izin veriyordu. Zihnine ulaşamasam da rahatsız olduğunu anlayabiliyordum. Onu buna mecbur ettiğim için üzgündüm. Yarısı Delmar'ın seçimi olsa da rahat bir şekilde engelleyebilirdim. Yapmamıştım.
Eleonora'nın bana doğru gelen adımlarını fark ettim. Daha güçlü basıyordu yere, belki de ölümümden zevk alacağı için karşımda güçlü duruyordu artık. "Tazelememi ister misin?"
Kaşlarım havalandı. "Kendim yaparım."
"Biliyorum, sadece içimden geldi."
"Bir doğruluk iksiri daha istediğimi sanmıyorum. Bir şey sormak istiyorsan dürüst cevap vereceğim."
"İçkine hiçbir şey katmayacağım." diye güvence verdi. Bardağı ona uzattığımda uzun, cama yaslı masaya ilerledi ve kırmızı yerine beyaz şarabı koydu. Geri geldiğinde bardağı aldım. "İyi misin?"
"Daha önce de dediğim gibi." Kocaman bir yudum aldım. "Sinirlerimle daha fazla oynarsan aramız kötü ayrılırız."
Anlamamıştı, hemen anlamasını da beklemiyordum. "Ne?"
"Hiç." diyerek başımı hafifçe sağa eğdim. "Kyran seni izliyor, endişelenmeden önce yerine otur."
Omuzlarını indirerek bana sırtını döndü ve yürümeye başladı. Kendince yardım etmeye çalışıyordu; belki de masanın üzerindeki, farklı oranda yenmiş Kral kellelerinden uzaklaşmak istemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALANZO BALAAM
Fantasy'Wattys 2019 Fantastik kategorisi kazananı' (Baş Şeytan Serisi'nin ilk hikayesidir.) Şeytanlar, doğumlarından önce belki diğer tarafı seçerler diye içlerine erişmiş küçük iyilikle bazı zamanlar merhamet ederlerdi ama bu eylemleri ateşle sırtlarına k...