•5•

8.1K 418 33
                                    


Gündoğumuyla yola koyulmuştu yüzbaşı. Mühimmatların teslimi için sessiz sedasız yola çıkacak erleri toparlayıp gideceği yerleri belirleyecekti.

Bütün erzaklar yerlerine gönderilmek üzere ayarlanmış Seyit görevde her hangi bir sorun olmayışına rahatlayarak tekrar tren garına doğru gitmek için faytona atlamıştı.

*

Behice iki gündür yaşadığı eve alışmakta hiç zorluk çekmese de amcasını, Gülümser hatunu özlemekten kendini alıkoyamıyordu. Dadısının söylediğine göre amcasına el öpmeye gitmesi gerekliydi. Ama kocasının yüzünü daha bir kaç defa görmüşken beklemekten başka çağresi de yoktu. Zehra hanımla beraber mutfaktaki kızlara yardım ediyor sarma sarıyorlardı. Zehra hanım gelininin her işe yakıştığını görünce mutlu olmadan edememişti.
"Hadi Cevriye kızım sen şunları ocağa koy, sen de kurufasülyeyi kavur çölmeklere ayır kızım." Diyerek iş paylaşımı yaparken çalan kapıyla içine sevinç düşmüştü kadının, gülüp gelinin gözlerine bakarak devam etti.
"Behice kalk kızım kocandır belki, kapıyı açıver." Diyerek içinden doğru olması için dualar ediyordu. Behice gönlüne düşen anlamsız telaşeyi bir türlü anlamadan yerinden kalkıp üzerindeki önlüğü çıkarıp kapıya koştu.
Kapının tekrar çalışıyla üzerini tekrar bi düzeltip açtı. Karşısındaki adam Seyit'ten başkası değildi. İçinden nasılda kalbine işleyen bakışları var diye geçirdi. Bir an için Mukaddes'e teşekkür etmek istedi.
Mahçupca başını yere eyerek kapıdan çekilip geçmesine izin verip ardından kapıyı kapattı.
Seyit ağır adımlarla içeri girip karısının eve çabuk alıştığına şaşırıp alaycı bir tebessümle duraksadı. İlgili bir bey gibi hafifçe başını eyerek kirpiklerinin altından bakıp konuştu.

"Nasılsın Behice?"Genç kız neden iki kelimeyi bile bir araya getiremeden durduğunu bilmiyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Nasılsın Behice?"
Genç kız neden iki kelimeyi bile bir araya getiremeden durduğunu bilmiyordu.
"İ-iyim" diyerek başını eymekle yetinebilmişti anca.
"Ben yokken umarım alışabilmişsindir yeni evine." Derken birisi görse gerçekten de severek evlendi sanırdı diye geçirdi içinden. Karşısındaki kız gerçekten de çocuk kadar saftı.
Hiç bir şeyden habersiz utangaçça gülümsüyordu. Dudakları.. diye geçti aklından,öpülesiydi gerçektende. Sonra bir an düşüncelerinden sıyrılmak ister gibi çekti bakışlarını. Salona girişiyle Zehra hanımda oğluna gelip sıkı sıkıya sarılmış alttan alttan da kızar gibi mırıldanmadan edememişti.
Evdeki neşe ve huzur görülmeye değerdi. Seyit bu huzurun bir türlü farkında olmadan yorgunca odasına çıkmak için izin isteyerek ayaklandı. Zehra hanım gelinini günlerdir alttan alttan bilgilendiriyor ne yapması gerektiğini münasip yoldan anlatıyordu. Genç kız Zehra hanımın bakışından kalkması gerektiğini anlayarak kocasının ardı sıra odaya çıktı. Odaya girer girmez arkasını dönmesi bir oldu. Behice hayatında hiç bu kadar tedirgin değildi belkide. Gömleğini çıkarmış üzerini değiştiriyordu Seyit. Karşısında sırtı dönük kadına bakıp gülümsemeden edemedi genç adam.
Bir an bakışları sırtında takılı kaldı vicdanının sesi günahsız diye söylense de o içindeki tüm sesleri bastırmasını iyi biliyordu.
"Dönebilirsin". Diyerek daha fazla vicdanıyla baş başa kalmamak için uyardı.
Gözlerinin içine bakan karısını emindi ki birisi görse aklına tükürürdü. Çocuk kalbi bile bu güzelliği gölgeleyemiyordu. Yavaş yavaş yanına yaklaşırken ki kokusuyla daha da belirginleşiyordu sanki sureti. Tüm tutkusu bir an da meydana çıkmış gibi küfretti içinden, hiç olmayacağını düşündüğü hisler beliriyordu.
Behice karşısında yokmuş gibi bakan adama içten içe kızsa da nedenini bulmak için sormak isteyen tüm yanlarını bastırıyordu.

•BEHİCE•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin