•27•

5.6K 301 17
                                    


*

"Behice"

Genç kız duyduğu sesle arkasını döndü. Bir kaç adım ileride duran adama soran gözlerle baktı. Behice'nin kalkışını tek farkedenin Seyit olmadığı aşikardı. Cihangir karşısında duran kadının ürkek haline karşılık iki adım daha atıp yakınında durdu.
Genç kız sesini dahi çıkartmadan, konuşmak için bir boşluk kollayan adama bakıyordu. Karanlıkta zar zor seçtiği,yüzünde parlayan gözlerinin içine baktı genç adam. Bu temastan rahatsız olduğu her halinden belliydi genç kızın. Bir adım gerileyip başını ne olduğu sorarcasına hareket ettirdi.

"Behice, uzun zamandır sabrediyorum-"
"Ben-"
"Şşşş lütfen izin ver!"
Behice konunun nereye gideceğini az çok tahmin ettiğinden huzursuzlanmıştı.
"Seni ilk gördüğümde, o gün işte, karşıma çıktığın ilk an, taşlı yolda. O gün sevdalandı yüreğim sana."
"Siz ne diyorsunu-"
"Yalvarırım dinle-"
Genç adam biraz daha yaklaşıp genç kızın koluna yavaşça dokunmak istese de Behice teni ateşe deymiş gibi geri çekildi.
Cihangir aceleci tavırlarını bir kenara bırakıp siyaha yakın gözlerini ela gözlere kilitledi. Belki bir, belki iki saniyelikte olsa dokunmuştu göz bebekleri. Behice'nin kaçırdığı bakışları, ürkek nefesleri, sıkıntıyla bezenen kalbi bir kaç saniye daha kalamamıştı.
"Behice, ismin gibi gönlüme neşe veriyorsun. Her gördüğümde yüreğimdeki bu huzur iliklerime işler oluyor,ne kadar kaçmaya çalışsam da yine de sana doğru getirdi beni, yalvarırım hemen hayır deme, bir şansımız vardır, savaş biter döneriz bir gün, o zaman geldiğinde helalim ol!"
Behice duyduklarına inanamazca bir kaç adım daha geriledi. Bir an kollar gibi baktı sağına soluna, hani bir an gelse arkasına bakmadan kaçardı. Kaşlarını çatıp karşısındaki adamın gözlerine baktı bu kez.
"Yüzbaşım bunu ne siz söylediniz ne de ben duydum! Bir daha da dillendirmeyin!" Derken sesi belki de hayatında ilk defa bu kadar kararlı ve sert çıkmıştı.

Arkalarından beliren adamın farkında bile değillerdi. O kadar kasvetli bir hava oluşmuştu ki aralarında,bir sureti daha görecek, bir ruhu daha hissedecek takat bırakmamıştı.

Seyit büyük beklentiyle döndüğü köşenin ardından öfkeden yumruk yaptığı eliyle bir adım atsa da bekledi. Çünkü eğer şimdi giderse Cihangir'in nefes almasına fırsat vermeyecekti. Sakinleşmek istercesine derin bir nefes aldı.

Cihangir karşısında kesin bir dille konuşan kadına gülümseyerek bakıyordu.
"Neden bu kadar kesin konuşuyorsun, sevemez misin beni Behice?" Derken bir adım daha atıp bu kez biraz daha sertçe iki kolundan da tuttu genç kızın.
Seyit sabır dilenirken kapattığı gözlerini açmasıyla gördüğü dokunuşların ardından, artık hiç bir şeyin önüne geçemeyeceğini anlamış aradaki belki on adımlık mesafeyi iki adıma indirmiş gibi koşmuştu.Artık geri dönüşü olmayan patlamış bir frenin kararlılığı vardı üzerinde; düşünülmemiş ve ani.

Behice kollarında hissettiği sıcaklıktan öfkelenircesine kendini çekmeye çalışsa da Cihangir'in içindeki sevda buna müsahade etmek istemiyor ve etmiyordu da.

Ve film kopmuş,perde inmişti. Cihangir yanına yıldırım gibi düşen adamı değil görmek hissetmemişti bile her şey ışık hızında olurcasına büyük bir kararlılıkla bitmişti.
Seyit Cihangir'in üzerinde alabildiğine yumruklarını savuruyor Cihangir yaşadığı şaşkınlıkla anca kendine gelebiliyordu. Behice insanların duymasından korkarak bağıramıyor,koluna yapıştığı Seyit'i kuduz köpekleri bir birinden ayırır gibi çekiştiriyor, sürekli korkuyla 'yapma!' demekten başka bir şey elinden gelmiyordu.
Seyit kolundaki ellerin bile umrunda değildi içindeki kaynayan öfkeyle kolundaki ellerin sahibini de bir hışımla ittirip kurtulmuştu. Behice yere düşmüş Cihangir'se kendini biraz toplamış o an ki boşluktan faydalanıp Seyit'e karşılık vermeye başlamıştı. Boğaz boğaza bir kavganın iki tarafıyken iki adam,Behice ne yapacağını şaşırmış bir birlerine zarar vermelerinden korkarak tek çareyi yardım istemekte bulmuştu.
Diğer insanların duyup düşünecekleri şey apaçık belliydi o yüzden koşa koşa gittiği yerde adımlarını mümkün olduğunca yavaşlatıp uzaktan Murat'ın görüş alanına girmiş bir anlık denk gelen bakışlarıyla gelmesini işaret etmişti. Genç adamın Behice'nin surat ifadesinden endişesini anlaması bir olmuştu. Çaktırmadan Behice'nin çağırdığı yöne doğru geçivermişti.

•BEHİCE•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin