*"Gitme"
...
Vapurdan gelen ses yolculuk vaktinin habercisiydi. Seyit karşısında bakan kadının söylemek isteyip de söyleyemediği bütün iç çekişlerinin farkında olmadan tebessüm etti.
"Behice çocukluk ediyorsun. Hadi geç olmadan faytona bin." Derken küçük kızın kalbindeki hislerin önünü kesmek istiyordu. Başarmıştı da giderken arkasında bıraktığı kadını döndüğünde nasıl bulacağını düşünmeden binmişti o gemiye.
Arkasına bile dönüp bakmayan adam kalbini sıkarken,çaresizce evin yolunu tutmuştu genç kız.*
1 ay sonra...
Aradan bir ay geçmesine rağmen hala ne bir ses ne de bir haber vardı Seyit'ten.
Zehra hanım gün geçtikçe daha da pişman oluyordu, karşısında mutsuzluğunu gizlemeye çalışan Behice'yi gördükçe...
Selim Bey'in yanına yaklaşıp fısıldayarak konuştu.
"Selim Bey, kızcağız eriyor ama saklıyor, bari biraz amcasına mı göndersek ne dersin." Derken biraz olsun vicdanını rahatlatıyordu.
Selim bey bu fikre hiç hoş bakmamış aksine yanlış düşüncelere sebebiyet vereceğini düşünmüştü. Oğluna bunların hesabını sorardı sorardı elbet ama görevinin her şeyden önce geldiğini savunacağını adı gibi biliyordu."Olmaz Zehra hanım, ama benim daha iyi bir fikrim var." Diyerek ayaklanıp odasına gitti. Zehra hanım birden giden kocasının aklından geçenleri bilmediği için ayrı bir telaşeye kapılıp ardından bakakalmıştı.
Behice evde bir ay boyunca kalmaktan içinin yavaş yavaş çürüdüğünü hissediyordu. Gülen yüzü solmuş, aklına gelen düşüncelerle günden güne içi çekilmişti.
"Behice..."
Adını duyar duymaz yavaşça ayaklanıp koridora çıktı. Aşağıdan seslenen Selim Bey'di.
Merdivenleri inerken uyuşuk aklı ayaklarına da sirayet etmiş gibi bedenini inceden sallamıştı."Efendim baba,"
Selim Bey gelininin solmuş yüzünden karısının ne denli haklı olduğunu bir kere daha anlamıştı.
"Geç otur karşıma kızım."
Derken eliyle karşısındaki berjeri gösteriyordu.
Usul ve narin adımlarla oturduğu yerden bakışlarını bir Selim Bey'e bir de halıda gezdirip durdu genç kız."Behice nasılsın kızım."
"İyiyim çok şükür."
"Ben öyle görmüyorum kızım, gün geçtikçe solgunlaştın. Ben seni böyle görmek istemem. Sen benim kızımdan ayrı değilsin."
"Biliyorum babacığım eksik olmayın." Bir yandan parmaklarını inceleye inceleye bakarken yaşlı adamın söyledikleri gözlerini doldurmaya yetmişti.
"Kızım söyle, bana de ki baba şunu yap yapayım."
Genç kız ne istediğini çok iyi biliyordu ama söyleyip söylememek arasında gidip gelirken başını yerden kaldırdı.
"Baba, ben gitmek istiyorum izniniz olursa, daha önce de bahsettiğim gibi halamla-" Selim Bey gelininden beklediği cevabı almanın keyfiyle lafını birden kesti.
"Peki Behice, hazırlan kızım. Seyit'i düşünme ben izin veriyorum sana."
Behice duyduğu şeyle yaşadığı şaşkınlığın altında kalmıştı. Daha iki adım hastaneye izin vermezken kocası, yaşlı adam köylere gidebileceğini söylüyordu.
"Ama Seyit-"
"Aması yok seni burada köle gibi esir edecek değilim o hergele madem bunu istiyor böyle olsun, dediğim gibi ama sen benim kızımsın gelinim değil Behice her şeyi ben ayarlayacağım."
"Baba çok sağolun ama bunu duyduğunda sizinle darılır-"
"O kim ki bana darılacak. Haddini aştı özgür olmak istiyor madem hatanın neresinden dönülse kardır Behice, seni kaybettiğini görecek."
"Biz zaten kaybolduk baba."
"O hergele buraya gelirse seni boşamasını da söyleyeceğim. Gittiğini ve bu işin bittiğini de tabi ki!"
Selim Bey her söylediği cümle de biraz daha hiddetleniyor kendinden emin olarak konuşuyordu.
Kapıda olanı biteni duyan Zehra hanım kocasına inanamayan gözlerle bakarak gencecik kızın başını yaktığı için kendine ah ediyordu.
Oğlu değişir sanmıştı ama değişmek bir tarafta dursun her şey daha da çözümsüz bir hal almış ve oğlunu dahi göremez olmuştu.
Behice duyduklarıyla sevinmek yerine içine derinlere bir yerlere bir yangın düşmüş gibi nefes aldı.Belki de daha iyi olur diyerek hafifçe başını salladı.
"Teşekkür ederim, bu iyiliğinizi asla unutamam." Derken ayağa kalkmış karşısındaki adamın elini öpmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•BEHİCE•
General Fiction"Behice!-" "Evlendiğimiz ilk günden beri kaçıncı başka kadının koynuna girişin ben sana soruyor muyum? Her gece acaba kiminle diye düşünüyor muyum? Teyzendeyken o kadının kokusuyla gelip üstüne bana sarıldığında bir şey dedim mi? Hayır! Çünkü buna h...