Yaralı Ruhlar -2.8

190 21 91
                                    

Emma Tig

2 Hafta Sonra

Elimdeki siyah pilot kalenin kapağı ile oynayıp durdum. Kapağını bir açtım, bir kapattım. Bir açtım, bir kapattım. Bir açtım, bir kapattım. Bu döngü bu şekilde devam etti. Fazlası yla derin bir nefes aldım. Sıkıntıyla etrafıma bakındım. Ayağa kalktım. Pencereyi kapatan perdeleri sonuna kadar çektim. Bütün odayı güneş ışınları aydınlatmaya başlamıştı bile. Hiç beklemeden yerime tekrar oturdum. Bir süre masanın üzerindeki dosyayı inceledim.

"Hope Andrea Mikaelson"

Dosyayı kenara çektim. Masanın üzerindeki mikrofonu kendime çektim. Ardından konuşmaya başladım.

Emma : Bayan Hope Mikaelson, lütfen rehberlik odasına gelin...

Dakikalar sonra kapı çalmaya başlamıştı. 'Gel' komutunu verdim.

Emma : İçeriye girin...

İçeriye Hope girdi. Neyse ki beni hu sefer bekletmemişti. Eskiden olsa öğrenciler rehberliği umursamazdı. Kenara atarlardı. Gelmezlerdi. Hope Mikaelson da o öğrenciler arasında biriydi. Ama böyle bir durumun içinde öğrenciler en çok rehberliğe ihtiyaç duyuyor. Sonuçta kolay şeyler yaşamıyorlar. Kaldı ki normal hir hayata da sahip değiller. Rehberlik onlara yardımcı olabilir. Aslında ben bile şuanda rehberliğe ihtiyaç duyuyorum. Ama öyle bir şansım yok. Hope hiç beklemeden koltuğun üzerinde yerini aldı. Oturduğum sandalyeden kalktım ve Hope'un karşısında duran tekli koltuğa oturdum.

Emma : Bugün nasılsın, Hope?

Hope derin bir nefes aldı ve alayla güldü.

Hope : Bu soruyu cevaplamak zorunda mıyım?

Gülümsedim.

Emma : Cevaplamak zorunda değilsin, ama ben cevaplamandan yanayım...

Hope tekrardan derin bir nefes aldı. Başını öne eğdi.

Emma : Bu kapının dışında herşeyin zor olduğunu biliyorum, birtanem...
Declan'nın kuralları, Roman'nın zorbalığı, arkadaşlarının isyanları...

Hope bana bakmaya başladı.

Emma : Ama unutma ki...
Bu duvarlar arasında Declan'nın kuralları değil, benim kurallarım geçerli...
Peki, benim kurallarımı biliyor musun?

Hope olumsuz anlamda başını salladı. Elbette bilmiyorsun, Hope. Doğru düzgün rehberlik için gelmiyorsun ki.

Emma : Rahat bir nefes al ve sakin ol...
Herşeyi bir kenara bırak ve sadece düşün...
İçindeki anlat ve rahatla...
Çünkü bu duvarlar arasında kurallar yok!!

Hope hafifçe gülümsedi. Onunla birlikte ben de gülümsedim.

Emma : Bak, gülünce ne kadar da güzel oluyorsun...
Somurtmak sana hiç yakışmıyor, bebeğim...

Hope'un çenesinde tuttum.

Emma : En hep gül...
Herşeye inat, hep gül...
Ve bu dediğimi asla unutma...

Elimi geri çektim. Bir süre bakıştık. Sonra Hope derin bir nefes alarak anlatmaya başladı.

Hope : Onu özlüyorum...

Doğaüstü Serisi {Miraslar}Karanlığın MiraslarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin