Canavarın Öyküsü -3.9

52 9 5
                                    

Jacques Parker

Birkaç Hafta Sonra

"Hiç kimse geriye gidip yeni bir başlangıç yapamaz; Ama bugün başka bir son yazıp yeniden başlayabilir!" demiş, M. Robinson. 

Aslında hayat sandığımızdan daha basit. Çünkü herşey sizin için olur, size rağmen değil. Olaylar tam da doğru zamanda vuku bulur; Ne çok erken, ne de çok geç! Beğenmek zorunda değilsiniz ama bu mantık hoşunuza gidiyorsa herşey daha da kolaylaşır. Henry Ford'un şu sözleri de bu durumu yeterince özetliyor zaten, başarısızlık yeniden başlamak için bir fırsattır. Ama kabul edelim, yeni br başlangıç bile beni buradan kurtaramaz.

Tourner Dans Le Vide şarkısının saçtığı naif tonları cırtlak sesiyle mahvetmesinin yanı sıra, spor kırmızı mercedes ile okulun girişinde sergilediği park dönüşleriyle adeta şov yapıyordu. Bir de hollywood yıldızları triplerine girmesi yok mu!? Hayatımın en kötü üç haftasıydı, bu adam işin sonunda beni delirtecek!

"Şahane ötesi yolculuğumuzun sonuna gelmiş bulunmaktayız; Umarım hizmetimizden keyif almışsınızdır, Mikaelson Gezi gururla sunar."

Sanki üzerine yapışmış gibi sinir bozucu tavırlarına karşı istem dışı çıkan eleştirel bir tonla dik dik bakarak "Beni bir hafta geç getirdin!" diye çemkirdim. Ama karşınızdaki bir Mikaelson ise durum daima umutsuz vakadır.

Kol umursamaz bir edayla gözlükleri kafasına takarak müziği kısarken gözlerini devirmekten geri kalmamıştı. "Arada dünyanın yarısını gezdin işte, fena mı oldu?"

"Tabii... Müdür Saltzman'a da aynen böyle derim, anlayışla karşılayacağına eminim!"

İçimden bir ses deli gibi sövmek istese de, sessizliğimi korumayı deneyerek arabadan indim ve bagajdaki çantalarımı almak için arkaya yöneldim. Eğer şu üç hafta da öğrendiğim birşey varsa, o da Kol ile tartışmamak. Meğer, Hope yıllardır bize bunu anlatmaya çalışıyormuş. Çantalardan büyük olanı sırtıma atarak küçüğü de avuçlarken karşıdan yaklaşan Connor ile Jed ile gözlerimi devirerek oflamaya başladım. Bela geliyorum demez, bir de bunlar eksikti! Aptal gibi kenardan geçip gitmelerini umdum ama bu düşünce dahi aptallıktı. Daha yaklaşmadan alay tonlarıyla 

başlamışlardı bile.

"Sence de biraz geç kalmadın mı, Parker?"

"Yoksa aileden olmana rağmen sana fazladan mı ceza verdiler?"

"Onlar da haklı tabii, bazı şeylerin üstünü örtmek gerek!"

Jacques, sakin ol. Sinirlerine hakim olmayı dene. Yapma, yapma, yapma! Cevap verme, sessiz ol sadece. Yine uzaklaştırma alacaksın sonra, sevindirme şunları hadi!

"Sizin öfke problemi notlarınıza kıyasla o fransız ve italyan kızlarını kesmekle meşguldü! Şu ispanyol ve iskoçlar da var gerçi, ah şu ruslar yok mu!?"

Usulca kenardan kafasını çıkarırken keyiften dört köşe olan Kol'a bakarken dudak altından güldüm. Sebepsizce bu hoşuma gitmişti. Yanımda beni koruyacak annem babam falan olmasa da, Kol gibi olanlar da vardı. En azından bu iyi birşey, yalnız hissetsem de yalnız olmamak.

"Hope soracak olursa senin fikrindi!" dedi, göz kırparak gözlüğünü geri takarken.

"Peki ya karın sorarsa?" diye eğlenerek sataştım ona ama hiç de beklenmedik bir cevap aldığımı söyleyemem. Hadi ama! Kol Mikaelson bu, lütfen. "Çeneni kapatırsan sormaz!"

Doğaüstü Serisi {Miraslar}Karanlığın MiraslarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin