GÜL.
****
Kulaklarına dolan" Esmanın sultanın oğlu " kelimseiyle Cihan kendine gelmiş anbulas helkopterle ona ilk müdahileyi yapıp kanı durdukdan sonra özel uçakla Istanbula Vedad doktorun çalışdığı hastaneye gelmişdik. Yol boyu yalvarmışdım kulağına "ölme lütfen" diye.
Ben sensiz yaşıyamam ölme.
Onun baygın haline ve de tam üç kurşuna ramen asla aklıma kötü düşünceleri getirmiyordum.
O ölemezdi, beni böyle bu şekilde burakıp gidemezdi.
Gözlerimin ağlamakdan yaşı kurumuş, yanan bağrım feryadı arşa yükselmişd.
Ona bakınca sesizliyin ne kadar da ondan uzak olduğunu hiç yakışmadığını, ve de bir an önce o güzelim aşık olduğum ellelarını açsın da çağrsın bağrsın istemişdim.
Bizim hikayemiz böyle bitemez, lütfen ölme , ölürsen yeminim olsun ki senden sonra yaşamam demişdim kulağına emelyata girmeden önce. Sesiz olsada beni duyduğuna inanıyordum.
O Tufandı bu kadar kolay vaz geçmezdi, üç kurşun olsa bile dayanıcak gücü olduğuna inanarak o masaya uğurlamışdım.
Kendimi yere atdım kapı önünde ," senin bana bir babası kılıklı " sözün var.
Lütfen bana geri dön. Sözünü tut. Sen söz verdin mi sözünü tutarsın. Bu seferde Tufan ağaya yakışanı yap. Lütfen lütfen dön bana .
**
Emeliyathane önünde beklemekden baçaklarıma kara sular insede gözlerimi bir an olsun kapıdan almamışdım. Hayatım boyunca çok acılar yaşamışdım ama bu sefer farklı bir dayanılmaz tadı vardı.
Kalbimin içinde bi şeyler küçük parçalara ayrılıp zehir tadında kanıma karışırken, her zerem yağmurdan sonra siçak güneşden buhar olan su taneleri gibi buharlanıb yok olmakdaydı.
Tufansız bir hayatın hayalini bile cehennem azabı gibi beni yakacakgını biliyordum ve şu an onun benden uzaklaşmasına bile tahamülüm yokdu. Allahım nasılda her şey güzelmiş.
Onu her gün görmem, sesini duymam beni azarlaması , hatda kızıp küsmesi bile bir nimetmiş .
Bana yaşatıklıarı onca şeyin sıralamasını yaparken, şimdi bi daha yaşanılmayacakların korkusu canıma dolmuşdu.
Yaa kurtulamazsa,?,..
Ya bana geri dönmezse,.?
Ya bi daha o çok sevdiyim ela gözlerini açıp bana bakmazsa,?,.
Şu an her şeye razıydım. Bana istediyini söylesin, kırsın döksün, ama sesi gelsin, duymak istiyordum., Bana kızgınlıkla baksın ama baksın görmek istiyordum,.
Bi an bulanan midemle kendimi hemşirenin yardımıyla sürüyüp lavobaya atdım.
İyi misiniz hanmfendi?
Kafamı salladım , merak etmeyin ben hall ederim.
Gitmişdi.
Elimi mideme götürdüm, çok tuafdı niye surekli bulantılarım vardı ki?
Acaba gerçekden hamile miydim? Tufandan bir parçanı içimde düşününce tüm yaralarım sarmış iyileşmiş gibi oldu.
El yüzümü yıkayıp aynada sararıp, mahv olmuş halime bakdım. Bi nefes alan ölüden farksızdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜL . ( TAMAMLANDI..)
FanfictionDügün gecemizdi. Pat diye çırpılan kapıyla içeri girdi. Sinirden ve öfkeden alevlenen gözlerle bana yaklaşdı ve kolumu kavradıgı gibi sırtımı duvara yapışdırıp hışımla konuşmaya başladı. Sannma ki benimle evlenip karım olucaksın. Hayatım Seyhanın...