Adımlar bir birine yaklaşdıkca yürümek sanki daha da zorlaşmışdı.
Neyle karşılaşacağını tahmin bile etmeyen sulltan yılların nasretinden bağrı yaralı kuş misali öğlunun o güzel gözlerine dikmişdi ella gözlerini. İki çift ele göz buluşurken hastanenin koridoru bitmek bilmeyen uzun yol gibi gelmişdi her ikisine.
Sonunda aralarında beş adım kala ikisidde durdu.
Ne diyeceyini bilemeyen Cihan gözlerini kaçırmakla yetinse de Sultan iki konuşma yapma vazifesinin ona düşdüyünü bildiğinden boğazını yaşlayıp kuru dudaklarını yaladı.
Zaman hesablaşma zamanıydı ki, O bu anı çok beklemiş, hayalini çok kurmuşdu. Ve şu anın bedeli her neyle ödenirse ödensin her türlü cezaya hazırdı. Hayat boyunca kaderin cezasını çekmişdi ve oğlunun ona keseceyi ceza hiç de canını yakmayacağını iyi biliyordu ki, ona özgürce "oğlum " demenin sadeti tarif edilmezdi.
Yıllarca bir yabancı tek uzakdan severken şimdi ondan nefret etse bile karşında olanın bir ane olduğunu bilmesi yetmişdi sultana. Bu yıların ne az,.. ne çok tam tamına 40 seneden fazla sürmesi hiçde kolay yaşanıcak bişey değildi ve sultan tamda bu azablı hayatı yaşamışdı.
Öğluna, canından bir parşaya dokunmadan, kokluyamadan, sarılamadan,..
Hemde bir nefes kadar yakınındayken.!
**
Küçük adımlarını bir azda yaklaşmak adına kıpırdadırken , alnında oluşan terler halinin hiçde iyi olmadığının habercisiydi.
Gayretini toplayıp bişeyler söylemeye çalışırken yarım kalacağından emindi ve elini uzatıp suya işaret yapdı.
Cihan bir anda benizi beyazlaşan Sultanla dili de çözülmüş yanına koşdu, iyimisiniz?
Lütfen iyimisiniz?
İyiyim iyiim ilacımı içmem gerek.
Cihan koluna tutunup Sultanı yan tarafda ki sandalyeye oturturken bir bardak su verdi. Yanina oturup içacını almasını bekledi . Sonrada kaçmaya niyetlenmiş gibi, iyiyseniz ben bir doktor çağırmaya gideyim?
Hayır hayır hiç bi yere gitme diye gözlerinden akan iki damla yaş Cihanın eline düşmüşdü. Sultan Oğlunun gözlerinde o küçücük de olsa sevgiyi gördüyü ann cesaretlenip, biraz konuşalım mı?
Bilmem diye o esip gürleyen Cihana sığmayan deli adam sultanın önünde uslu, n"apcağnı bilemeyen çocukdan farksiz olmuşdu.
Gözleri devrilmiş, konuşmamız mı gerek?
Elbet konuşmamaız gerek. Gerçi gec kalmış bir konuşma olucak ama yine de hiç yokdan iyidir.
Tamam siz oturun ben bi Tufana ururayıp gelicem.
Tamam oğlum bekliyorum.
**
Duyğuları bir birine karışmış Cihan koridoru katl ederek Tufanın odasına vardı.
Merhaba Tufan nasılsın?
Merhaba da asıl seni sormalı koşu yapmış adam gibi nefes nefese kalmışsın, hayırdır,?.
İyiyim ben iyiyim merdivenden çıkdım.
Eee n"apdın çocuğu bula bildin mi?
Yaa Tufan sen doktorun ilacından hemen uyudun sana söyliyemedim. Ben o gün sen vurulduğun da , bizim çocuklara yakalatmışdın onu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜL . ( TAMAMLANDI..)
ФанфікиDügün gecemizdi. Pat diye çırpılan kapıyla içeri girdi. Sinirden ve öfkeden alevlenen gözlerle bana yaklaşdı ve kolumu kavradıgı gibi sırtımı duvara yapışdırıp hışımla konuşmaya başladı. Sannma ki benimle evlenip karım olucaksın. Hayatım Seyhanın...