GÜL.
****
Konağa atdığım ilk adımda kulaklarıma dolan çığlık sesleriyle tüylerim ürpermişdi.
O gün olanlar bir beyaz perdede yaşananlar gibi gözümün önünden su gibi akıp gitmesiyle damarımda kanımın donma sebebiydi.
Hayatımdan silip atmak, yok etmek istediğim o anılar nasılda hiç eksiksiz kafamda kendine yer edinmiş ve beni delirtmeye yeminli gibi vucudumu esir alıp her anı tekrar yaşatmakdan bıkmıyordu.
Merdivenin başında trabzanından tutdum ve ola bildiyince sakin kalmaya çalışdım.
Galiba geldiğimizden kimsenin haberi yokdu.
Gecenin şerli karanlığını koca konağın ışıkları aydınlatırken, konakda hüküm süren sesizlik insanı hoş olmayan çığlık gibi içine işliyordu.
Sanki bu konakda çalışanlarla birlikde 30 kişi yaşamıyordu.
Konak ehli çalışanlar hiç yokmuşlar gibi gecenin gizeminde kaybolurken, yaşamın varlığından sadece odalarda yanan, parlayan ışıklar haber veriyordu.
Aklıma güzel hatıralardan anıları canlandırıp, adımımı merdivene atıcakdım ki, Tufanın arkamda hali memun, hadi güzelim yürü gidelim sözüyle ona dönmüşdüm.
Döndüm ama onun o an" bokstaym " kazanmış halini yumrukluyasım vardı.
Böyle havalı havalı" bak sonunda kazandım" derirten türden olan havasını bir söndüresim havasına da girdim ama, mutfağa giden Serdemin bizi görmesiyle bağırıp, Esma anne, Berdan baba Tufan ağam Gül ablamı getirmiş, dönmüşler,.. dönmüşler,.. gelmişler, haykırışıyla konak ehli eyvana çıkdı.
Atakann merdiven başında kucağıma atılarken az kala birlikde düşücekdik.
Kolları boynuma sıkıca dolanmış çocuğun gözlerinden mutluluk akıyordu.
Kolları boynumda yanağıma öpücükler kondurup, abla bi daha gitme.
Çokmu özledin sen beni diye yere koydum tontol paşanı,
Evet çok çok özledim. Bi daha gitme lütfen.
Tamam " babası kılıklı" tamam.
Sözlerimi duymasıyla hali memun içeri koşdu.
Her kesle tek tek görüşüp bağrıma basdım, Boran abiye geldiyinde ona nasıl sarilacağımı düşündüm. Şimdi ilk günden çemkirmesin.
Boran abi yanıma yaklaşıp, adapla şükür kavuşturana bacım şükür , diye iki eliyle saçımı okşayıp, nayıf bir öpücük burakdı kafama.
Sağol Boran abi.
Çalışanlar, Halime abla, Fadik , Sekine abla, Gülsüm teyze derken Abdulah bile karşımdaydı.
Onları karşımda görünce, nasılda burnumda tütdüyünü tamda şu an anlamışdım. Nede olsa 11 yaşından bu konakdan büyümüş onların bir parçası olmuşdum.
Kendini sona saklayan Esma sultan, her kese marş emri verdikden sonra beni kollarına aldı.
Ben onu zaten çok seviyordum ama o gün bana hayatının sırını anlatırken, bi daha ona hayran kalmışdım.
Bi kadın nasil bu kadar güzel seve bilir?
Bi kadın nasıl onca acıya ramen bu kadar asaletli kala bilir.?
Bi kadın aşkını nasıl bu kadar siyaha bürünmüşken , o siyahdan bir beyaz üretip, etrafında olan sevdiklerine hayat ışığı yaka bilir?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜL . ( TAMAMLANDI..)
FanfictionDügün gecemizdi. Pat diye çırpılan kapıyla içeri girdi. Sinirden ve öfkeden alevlenen gözlerle bana yaklaşdı ve kolumu kavradıgı gibi sırtımı duvara yapışdırıp hışımla konuşmaya başladı. Sannma ki benimle evlenip karım olucaksın. Hayatım Seyhanın...