Dügün gecemizdi. Pat diye çırpılan kapıyla içeri girdi. Sinirden ve öfkeden alevlenen gözlerle bana yaklaşdı ve kolumu kavradıgı gibi sırtımı duvara yapışdırıp hışımla konuşmaya başladı.
Sannma ki benimle evlenip karım olucaksın. Hayatım Seyhanın...
Tufanla başladığım yeni hayatım sağlığımıda etkilemişdi.Çok tuafdı ama kalbim fazladan heyecan yaptıkca iyileşmeye doğru yol almışdı.
Artık eskisi gibi tekerlikli sandalyeye de muhtac degildim.Gerçi uzun yol kat etmiyordum ama yinede eskisinden bin kere iyiydim.
Doktoruma en son kontrole gitdiğimde , bu durumda sağlığımı kontrol altında olmamı şart göstererek anne ola bileceyimide bana söylediğinde dünyalar benim olmuşdu.
Tabi tüm bunların hiç birinden Tufanın haberi yokdu. Aramızda henüz bişey olmadığı bir zamanlardı ve ben bunu ona söyleyipde , kendi kendine gelin güvey olmanın reziliyini yaşıyamazdım.
Sadece Esma sultan biliyordu o kadar.
**
Aşk yuvamızda üç gündür ki hayatın tadını çıkartıyoruz ve bu üç günde Tufan bi kere bile dışarı çıkmamışdı. Tufan ağa ev kuşu mu oldu ne?
Bu sürede bana yasakladığı şeyleri bi şekilde burda bana sunmasından çok mutlu olmuşdum.
Yasaklar yok, kuralar yok, iki beden buyük giymek yok, pantalonlarım geri gelmiş, hemde her modelden, azad, özgür bi hayat.Tabi onun koyduğu çerçive içinde.
Hep söylerim bu adam bi degişik.
Birlikde o kadar güzel vakit geçirmişdik ki hiç konağa dönesim yokdu. Hayatımı şu an bu villadan dışarı adım atmadan geçire bilirim tabi sevdiğim adam yanımdaysa.
Aşagı katda olan spor salonunda ki bolilk oyunundan tutmuş, billardoya , tense kadar, motora binmekden tutmuş, ata binmeye kadar, birlikde koşu yapıp, mangal keyfi yapmamıza kadar her şey sadece mükemeldi.
Beni her firsatda yılan tek sancan adam nereye gitmişdi acaba.
Gerçi sinirlenirken hemen karşımda buluyordum onu ama oda bi şekilde elinden geldiğince bana iyi davranma gayretinde olduğunu görünce onu aff ediyordum .
Kontrolsüz öfkesiyle baş edemiyordu ve belli ki kendi de memun değldi.
Zamanı elimle durdurasım vardı ki onu hiç bu kadar sakin, bu kadar sevecen ve tabi huzurlu görmemişdim.
Birlikde geçirdiyimiz her şer andan benim kadar belkide daha fazla zevk aldıgını öyle bir belli ediyordu ki, sadece her halini zihnime kazımakla meşkuldum.
Böyle rüyada gibiydim ve hiç uyanmak istemiyordum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hele hele Tufanın çiflikden kendi siyah atını villaya getirmesine şaşmışdım. Deli adam. Sana alışsın, seni tanısın diye tutturmuşdu.
Gerçi biraz zor alışdık , sevdik bir birimizi ama yinede beni sevdi sanırım. Sahibi gibi oda zordu anlaşılan. Hiç kolaya gelmiyordu.
Bide bafçeye açılan eyvanda kurulmuş salıncak bana yaşayamadığım çocukluğumu hatırlatmışdı.
