#Sad Piano - Victim
Yerde boylu boyunca yatan adama, iri iri olmuş gözlerimle bakarken gözlerimin içinde dehşetin izleri vardı.
Bir ölüme daha şahit olacaktım. Bir sona daha ben sebep olacaktım. Başımı salladım. Titreyen bedenime ellerimi sardım.
Gözlerim hırçın bir şekilde Azap'a bakan adamın gözlerine kaydı.
"Beni öldürürsen peşini bırakmazlar."dedi. Kelimeleri birkaç dakika önce beni sömüren dudağının kenarından akan kan yüzünden boğuk çıkmıştı. Yüzü kan revan içindeydi. Gözleri şişmiş, siyaha dönük bir mora bürünmüştü. Tek gözünün gördüğünü bile düşünmüyordum. Yüzünün belirli yerlerinde patlaklar vardı. Zor nefes alıyordu. Nasıl bir darbe almıştı bilmiyorum ama kolu bileğiyle dirseğinin arasından kırılmıştı. Üstü başı her yeri kan içindeydi.
Eceli tarafından boynuna baskı uygulayan kırık ayna parçası, hayatını tehdit ediyordu.
"Azap yapma. Yalvarırım."dedim. Çatlayarak çıkan sesim benden ayrılıp fısıltı gibi süzülerek Azap'ı buldu.
Birkaç saat önce ceketinin asilliğinden kurtulan sırtı, benim kelimelerimle kanla kaplı beyaz gömleğinin altından gerildi. Derin solukları bedenini sallıyordu. Elindeki büyük ayna parçasını adamın boğazına bastırmış her an kesmek üzereydi.
Bakışları beni bulduğunda bir adım geri çekildim.
Kaşlarının altından yarım bakan gözlerinde bir tek ölüm vardı. Beden bulmuş cansızlık cellât olmayı ant içmiş gibiydi. Alelade bir şekilde kendini Azrail ilan etmişti. İrisleri cinayet işlemeye, kaosu bu adamın bedeninde her bir hücreye taşımak için sabırsızdı. Dipsiz koyuluklarda en küçük bir ışık yoktu.
Bu gözlerin hedefi olmak ruhuma sarılan bir yılan gibi boğazımı sıkıştırdı.
İçimi saldıran korku bedenimde kifayetsiz çığlıklar bırakırken gözlerimden akan yaşlarla başımı olumsuz anlamada salladım.
Kana susamış bakışları benden ayrılıp tekrar adama döndü.
Adam o kadar bitikti ki yerinden kımıldayacak hali yoktu. Tek yapabildiği konuşabilmekti. O da gittikçe zorlaşıyordu. İçinde organları yırtılmış gibi devamlı kan kusuyordu.
Adam tekrar zorlanarak "Eğer-"dedi. Öksürük nöbeti bütün bedenini sarstı. Kanlar sıçrayıp Azap'ın yüzüne çarpıyordu ama onun bundan şikâyeti yoktu. Aksine aldığı haz sırtını gevşetti.
"Gardenya'ma dokundun."dedi Azap. Kelimeler dudaklarından dökülürken her biri adamın ruhuna yapışan zebanilerden farksızdı. "Ölüm senin için kolay bir kurtuluş olacak."
Adam dudaklarını aralayıp bir şeyler söylemek için konuşacaktı ki camın yansıyan yüzü boğazına acımasızca saplandı.
Kan sıçramış aynanın yansımasından gördüğüm bir anlık yansıma ruhumun çekilmesine sebep oldu. Azap'ın bakışları haz doluydu.
Çığlıkla ellerimi yüzüme kapatıp "Yapma, yapma, yapma."diye tekrarladım peş peşe. "Hayır."diye inledim. Karın ağrısı çekiyormuş gibi vücudumu öne doğru eğdim. Bütün bedenim titriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MERHAMETSİZ (Belki yeniden birgün dönecek) 🥹
Teen FictionRuha acımasızca işlenmiş işkencenin izleriydi tüm bu olanlar... Yığınla eziyetin altında kalmış, yanarak küle dönüşmüş bir acımasızın öyküsü... Küllerinden doğan Azap'ın izleri... Acıyla beslenen, korkuyla soluksuz yaşayan, af nedir bilmeyen bir el...