# Dark Piano - Liar
Keyifli okumalar...
Korku, öyle zehirli bir duyguydu ki insanın içinden cesarete dair her bir zerreyi kurutuyordu. Şu an damarlarımda son damlası kalan, cesaret gibi... Kalbimde filizlenen umut zihnime dolan görüntülerle kuruyup çürümüştü. En son kaçmak için bulunduğun girişim bana bir cana mal olmuştu. Aynı şeyin bu kadının başına gelmesini istemiyordum. O yüzden aklımda yeşeren düşüncelerden vazgeçip kadının sorduğu soruyu "Bana tacizi yaşatan adamdan."diye cevapladım.
"Kimden?"diye sormuştu, "Beni ondan kurtarabilir misin?"diye sorduğum soruya karşılık. Bakışlarında şüphe vardı ama kelimeleri bakışlarıyla ters düşmüştü. "Elbette kurtarırım."diye soludu. Harelerinde üzgün bir kadının izleri vardı. Benim için üzülüyor muydu?
"Sana Algin diyebilir miyim?"diye sordu. Başımı olumlu anlamda salladım. Onayımla yüzünde sıcak bir gülümseme oluştu.
"Sende bana Bahar de lütfen."
"Peki, Bahar."dedim. Tekrar gülümsedi. Ne kadar çok gülümsüyordu. Ben gülmeyeli ne kadar olmuştu, hatırlamıyordum. Temkinli bir şekilde sıcak elleri bileğime sarılıp beni yönlendirmeye başladı. Eş zamanlı olarak da "Oturalım."dedi.
Büyük koltuğa yan yana oturduk. Eli bileğimden ayrıldı. Elimi kucağıma çekip dokunduğu yere parmaklarımı sardığım sırada pür dikkat bana bakıyordu. Hareketlerimden beni çözmeye çalışıyordu. Çekingen bakışlarımı ondan kaçırıp kucağıma düşürdüm. Aynı saniye sesi kulağıma dolunca bakışlarımı tekrar ona doğru kaldırdım.
"Seni zorlamayacağım ama neler olduğunu bana anlatmana ihtiaycım var. Eğer anlatamayacağına inanıyorsan başka zamanda konuşabiliriz."dedi.
Sözleriyle gözlerimi kucağımda olan ellerime indirdim. Tırnaklarımla başparmağımın kenarında olan kalkmış deriyi, canımın yanmasını umursaman kopardım. Gözlerimi yumdum. Yutkundum. Anılar bir bir zihnimde beyaz perdede oynamaya başladı. Yaşadığım dehşet, kapalı duran gözlerimin dolmasına sebep oldu. Bir damla göz pınarımdan isyan ederek sızdı ve elime damladı. İç çektim.
Bahar'ın sıcak eli omzuma dokununca gözlerimi aralayıp ona baktım. Siyah gözlerinde acımı hissediyormuş gibi acı vardı. "Anlatmak zorunda değilsin. Kendini hazır hissettiğinde tekrardan konuşabiliriz."dedi. "Lütfen."diye mırıldandım. Sesim çatallı çıkmıştı. Buruk bir şekilde gülümsedi. "Senden haber bekleyeceğim Algin. Araya uzun bir zaman sıkıştırma olur mu? Senden tek ricam bu, ne kadar çabuk tedaviye başlarsak o kadar iyi hissedeceksin kendini."dedi. "Telefonunu bekliyor olacağım."
Başımla onu onayladım. Bakışları üzerimde gezindi. Sanki beni yıllardır tanıyordu. Yaklaşımı ve tavırları o kadar yakın ve samimiydi ki bu durum beni şaşırtmıştı. Ona Azap'la ilgili hiçbir şey anlatmayacağımı aklımın bir köşesine kazımıştım ama onunla farklı konularda konuşmak bana iyi gelebilirdi. Gerçekten arkadaş canlısı görünüyordu.
"İzninle."dedi. "Katılmam gereken seanslarım var. Azap Bey'in ricası üzerine buraya geldim ama bundan sonra terapi merkezime gelmeni istiyorum. Orada daha rahat konuşacağımıza inanıyorum ama orayı da istemezsen dışarıda da görüşebiliriz. Kız kıza. Hı, ne dersin?"diye sordu. Son sorduğu sorusuyla gözlerindeki hüzün çekilip yerini sevimli bir ışıltıya bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MERHAMETSİZ (Belki yeniden birgün dönecek) 🥹
Fiksi RemajaRuha acımasızca işlenmiş işkencenin izleriydi tüm bu olanlar... Yığınla eziyetin altında kalmış, yanarak küle dönüşmüş bir acımasızın öyküsü... Küllerinden doğan Azap'ın izleri... Acıyla beslenen, korkuyla soluksuz yaşayan, af nedir bilmeyen bir el...