BÖ/14

626 150 58
                                    

"Artık şaşkınlığı bırakın." dedim yüksek sesle.

Çağatay, "Ama neden? Neden biz?" dediği sırada kapı çaldı. Hepimiz yatak odasından çıktık, Emir kapıyı açtığında içeri iri yapılı altı yedi adam girdi.

Çağatay, "Ne oluyor lan!" diye bağırdı.

Adam, "Sakın ol Çağatay." deyip elini Çağatay'ın omzuna koydu. "Siz ikiniz." deyip Emir'le beni gösterdi. "Neden boyunuzdan uzun işlere kalkışıyorsunuz?"

Çağatay adamın omzundaki elini ittirip, "Çıkın gidin evimden!" diye bağırdı.

Adam, "Sakin ol delikanlı bu kadar agresif davranma."

"Bizimle derdiniz ne?"

Adam, "Mert'cim aslında seninle şu anlık hiçbir derdim yoktu, önceliğimiz Çağatay'dı amma velakin siz beni dert edindiniz."

Çağatay, "Ne saçmalıyorsun be sen!"

Adam, "Eğer dün eve kamera taktırmasaydınız benim planım işe yarayacaktı, adamım her şeyi halledecekti ama bilin bakalım ne oldu? Siz iki kendini bilmez her şeyi karıştırdı! Hem senin hiçbir şeyle alakan yokken böyle davranman yüzünden canın çok yanacak Emir'cim."

"Plan mı? Ne planı!"

"Bak sana özetleyeceğim Mert'cim, eğer böyle olmasaydı Çağatay'a hiçbir zaman inanmayacaktınız, belli bir zamandan sonra o da kendinden şüphe edecekti, psikolojik sorunları olmaya başlayacaktı büyük ihtimalle saygı değer Burak Karatepe abimiz onu kliniğe yatırırdı ve bu şekilde Çağatay da ortadan kalkmış olurdu ama Emir ve sen ortaya çıkmamış olsaydınız!"

"Elinden geleni ardına koyma, sen bize hiçbir şey yapamazsın!"

Adam, "Mert sizin üçünüzü de şurada birer kurşunla öldürüp, biriniz ikinizi öldürdükten sonra intihar etmiş süsü vermek çok da zor bir şey değil, tıpkı Ömer'in ölümündeki sır perdelerinin kalkmadığı gibi."

Çağatay, "Ömer'i ağzına alma." diye bağırarak adama yumruk attı.

Adam, "Çağatay sınırlarını zorlama!" diye bağırıp kanayan kaşını sildi.

Adam, "Bak Mert ben sakin olmaya çalışıyorum ama arkadaşın illa bacaklarınıza birer tane sıkmamızı istiyor. Sen sakin bir insansın seninle güzel güzel konuşalım, Ömer nasıl öldü, babaannesi nasıl öldü biliyorsun değil mi?"

"Biliyorum. Nasıl bir şerefsizlik yaptığınızı çok iyi biliyorum!"

Çağatay "Ne saçmalıyorsun sen!" diye bağırarak adama yaklaştı ama arkadaki adamlardan ikisi Çağatay'ı tuttu, "Bıraksanıza lan beni, köpekler yiyorsa tek tek gelin!" diye bağırmaya devam etti.

Adam, "Çağatay biraz daha konuşursan sesini keserim!" dedi, Emir harekete geçiyordu ki kolundan tuttum sessizce, "Çağatay'a zarar verebilirler bir şey yapma." dedim.

Adam işaret verdi diğer adamlar da Emir'le beni tuttu, Çağatay, "Orospu çocuğu bir kişiye iki adam getirmiş, yemedi mi lan tek gelmek!"

Adam Çağatay'a cevap vermedi konuşmaya devam etti, "Mert'cim Meryem fazla karşı koyamadı, yaşlı bunak dokundum hemen yere yığıldı, onu öldürmek çok kolay oldu. Ömer evden Çağatay'ın arabasıyla çıktı, mezarlığın önünde durduğunda enselemek çok kolay oldu, bu arada Çağatay araban çok güzelmiş bana da hediye et bir iki tane." dedi ve güldü.

Çağatay adamın üstüne yürümeye çalışıyordu ama adamlar izin vermiyordu, adam devam etti, "Mert sana anlatacağım ama arkadaşların izin vermiyor."

Çağatay, "Senin canını okuyacağım şerefsiz!"

Adam, "Ömer'i öldürmek biraz zor oldu aslında, ellerini arkadan bağladım yüzünü yavaş yavaş acı çektire çektire ezdim, gözleri çok güzeldi, ah o derin bakan maviler, yazık oldu ama yapacak bir şey yok."

Burslu ÖğrenciHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin