BÖ/33

415 104 27
                                    

Ömer'in annesiyle gece boyunca muhabbet etmiştik. Hatta bir ara Ender Hanım Ömer'i yanımızdan gönderdiğinde Ömer'in dedikodusunu bile yapmıştık.

Ama ne yazık ki saat on olduğu için eve dönmek zorunda kalmıştım, Ömer beni evime bırakmıştı ve eve girer girmez anneme hesap vermeye başlamıştım. Tabi Ömer'in de yarın akşam bize geleceğini de unutmadan söylemiştim.

Ömer babasına, onu korumayı göze alamadığı için ve kan bağının olmadığı hatta tanımadığı bir kadına babaannesiymiş gibi babası yüzünden bağlandığı için kızgındı. Annesi ya da babası, Ömer'in babasını nasıl affedeceğini ya da Kaya Bey'in ne yapması gerektiğini bilmiyorlardı ama zamanla aralarının düzeleceğine inanıyordum.

Ömer'den ...

"Anne uyumak istiyorum." deyip yorganı kafama kadar çektim.

"Oğlum hadi kalk ama hem bugün seninle alışverişe gideceğiz."

Her ne kadar evde çalışan birileri olsa da mutfak alışverişini annem yapardı.

"Anne giderken beni çağırırsın kalkar hazırlanırım gideriz ama şu an yataktan kalkıp Kaya Bey2le kahvaltı yapmak istemiyorum."

"Noyan yapma böyle oğlum. Kaya Bey'de ne demek o baban senin. Kahvaltı için bizi bekliyor hadi kalk."

"Niye bekliyor? Sanki çok seviyoruz da birbirimizi. Beklemesin uyuyacağım ben. Yapsın kahvaltısını gitsin nereye gidiyorsa."

"Seninle arasındaki buzları eritmek istiyor babana bir şans ver. Ne demek o, baban seni çok seviyor sende onu seviyorsun."

"Anne bu konuyu daha önce konuşmuştuk. Kaya Bey demek istiyorum ona baba demek istemiyorum çünkü baba dediğin korur, kollar, yanında olur hiçbiri olmasa bile laflarıyla insana güven verir. Ne gördüm bu yaşıma kadar ben ondan? Ona kızgınım, küçücüktüm yıllarca sensiz uyudum, anne diye yorganın altında ağladığım zamanlar oldu benim. Hiç tanımadığım etmediğim bir aileye verdiniz beni, annen, baban, babaannen dediniz. Sizden ayrılmamın acısı dinmeden yıllar geçti annen baban diye beni verdiğiniz kişiler öldü, onların acısını da çektim ben. Kan bağımın bile olmadığı bir kadına babaanne diye bağlandım o da öldü. Ben bir sürü şey yaşadım, niye peki? Hepsi Kaya Bey'in saçma sapan düşünceleri yüzünden."

"Oğlum bunlar yaşandı ama bak şimdi bir aradayız. Baban seni çok seviyor ona bir şans ver lütfen."

"Benim babam yani Kaya Bey benim için, beni Umut babamın kucağına bırak arabaya binip arkasına bakmadan gittiği zaman öldü anne. Beş yaşındaydım ben, beş! Ben neler yaşadım orada sen biliyor musun? Bilmiyorsun." dediğimde gözümden bir damla yaş yanağımdan süzülüp yorgana damladı.

"Baban senin için yaptı ne yaptıysa, sana bir şey olmasından koktu." deyip elimi tuttu.

"Bir hafta camın önünde oturdum ben babam beni gelip alacak diye, uyuyamıyordum ben geceleri sen yoktun yanımda. Öldürseydi o adam beni, ama sizin yanınızda ölseydim." dediğimde gözümden iyice yaşlar süzülmeye başlamıştı.

Annem sadece, "Oğlum..." diyebilmişti çünkü o da ağlıyordu. Başımı omzuna yaslayıp anneme sarıldım, "Ben seni istedim anne, ağladığımda, korktuğumda sana geleyim istedim..." diyebilmiştim sadece.

...

Annem, "Yüzünü yıka, üstünü değiştir ve kahvaltıya gel. Yeter bu kadar ağlamak."

"İstemiyorum anne, o adamla aynı masaya oturmak istemiyorum. Onun hayatında yokum ben, eğer hayatında olsaydım gizliden gizliye bir eli benim üstümde olurdu ama olmadı..."

Burslu ÖğrenciHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin