6 yıl sonra...
Rümeysa'dan...
"Kızım koşma artık. Yorulmadın mı? Hem eve gitmemiz gerek." dediğimde küçük hanım sürat asarak yanıma geldi, "Anne biraz daha oynayayım lütfeen."
"Kızım babanın bize ihtiyacı olabilir."
"Bana ne benim de oyun oynamaya ihtiyacım var."
"Sadece beş dakika daha sonra gidiyoruz." dediğimde "Tamam." deyip salıncağa koşmaya başladı. Ona nasıl kıyabilirdim ki? Gerçi söz de geçiremiyordum, bütün inatçı huylarını babasından almıştı. Tabi bende hiç inatçı değilim desem yalan olur hem de yalanın baya uzun kuyruklusu.
"Kızım hadi beş dakika doldu."
"Ya anne lütfen beş dakika daha bak kardeşim de çok mutlu."
"Kızım kardeşin uyuya kaldı ama."
"Bana ne ya, beni eve götürmeye çalışırsan beni kaçırıyor diye bağırırım."
"Sen bilirsin ben kardeşini alıp gidiyorum." deyip ayağa kalktım. Koşarak yanıma gelip, "Kalmama izin mi veriyorsun yani?" dedi gözlerini kocaman açarak.
"Başka şans bırakmadın ki." deyip oğlumun arabasını ittirdim.
"Peki ben eve nasıl döneceğim?"
"Bilmem, yolu bilmiyor musun?"
"Bilmiyorum, nereden bileyim? Ben daha dört yaşındayım anne." deyip eliyle dört yaptı.
"O zaman benimle gelmek zorundasın küçük hanım."
"Of tamam ya." deyip "En kısa sürede yolu öğreneceğim görürün sen." diye söylenerek peşimden gelmeye başladı.
Yolu öğrendiğin zaman sana bu teklifi yapacağımı sanmıyorum bebeğim.
Eve geldiğimizde Ömer'in nasıl bir iş çıkardığını merak ediyordum. Hemen mutfağa yönelip "Hayatım." diye seslendim. "Hayatım tam zamanında döndünüz her şey hazır." deyip iki elini havaya kaldırdı.
Mutfakta her şey hazırdı, "Salonu görmeden inanmam. Oğlumuzu yerine yatırayım bakacağım."
"Sen geç salona, ben yatırırım."
Salona geçtiğimde gördüklerim karşında çok sevindim. Gerçekten çok güzel süslemişti, tam da oğluma layık. "Annecim burası çok güzel olmuş." diyerek girdi Arya Hanım. Ömer'de peşinden gelip, "Gerçekten mi?" diyerek Arya'yı kucağına aldı.
"Çokta güzel olmamış aslında." dedim gülerek.
"Benim babam her zaman her şeyi çok güzel yapar bir kere." Kızlar babacı olur derlerdi de bu kadarı da fazlaydı be kızım.
"Ama kıskanıyorum ben sizi."
"Babamla arama giremezsin annee!"
"Tamam girmiyorum." deyip ellerimi göğsümde birleştirdim.
"Tamam tamam birazcık aramıza girebilirsin." deyip tek elini omzuma attı prenses kızım.
Kucağıma alıp Ömer'den uzaklaştım ve prensesimi gıdıklamaya başladım, ta ki "Babacım kurtar beni!" diye bağırana kadar. Ömer'in prensesimi kucağımdan alması saniyeler sürmüştü, "Oley babacım kurtardı beni."
Ömer, "Baban kurban olsun sana." deyip kızımızı öpmeye başladı. Yok ya ben bunları gerçekten çok kıskanıyordum.
"Hayatım hadi hazırlanalım artık, gelirler birazdan."
![](https://img.wattpad.com/cover/184370664-288-k230717.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Burslu Öğrenci
Ficção Adolescente- TAMAMLANDI - Güzel bir çocukluk geçirmiş olan Ömer on yaşındayken, annesi ve babası vefat ettiği için mecburen babaannesiyle yaşamaya başlar. Okul hayatı dışında her şey yolunda giderken, haberinin olmadığı, hatta o doğmadan önce gerçekleşen bir m...