BÖ/42

364 86 115
                                    

Mert, "Tamam olan olmuş, şimdi oturun sakince konuşalım." dediğinde Çağatay Mert'in yanına oturdu.

Çağatay, "Bu Bora niye size geldi?" deyip bana baktı.

"Erhan falan dedi, bir tek babam değil sizin içinizden biri de yardım ediyor dedi tam kim olduğunu söylüyordu ki vuruldu."

Çağatay, "Şimdi mantıken düşündüğümüzde bence Bora yine bir şey peşinde, bu adamın bugüne kadar bize bir yararı olmadı, nereden belli bunun da bir oyun olmadığı?"

Çağatay doğru söylüyordu, oyun olabilirdi.

"Bilmiyorum."

Mert, "Doğru söylüyor olabilir çünkü Bora vuruldu, Erhan hapisten kaçtı bunlar neden üst üste oldu?"

Çağatay, "Hiç öyle düşünmedim ama doğru niye peş peşe oldu orası bir garip."

Eğer ki Burak amca Erhan'a yardım ediyorsa, Çağatay'da onlara yardım ediyor olabilir miydi? Olabilirdi. Bir anda kurtlar sofrasına oturmuşa dönmüştük!

...

Bora'yı kontrol etmek için yoğun bakım odasına doktor girdi, ayağa kalkıp camdan içeri baktım, Bora gözlerini açmıştı, Mert'e baktım şaşkındı. Çağatay, "Yani şimdi kimin yardım ettiğini öğreneceğiz." dedi sevinçle. Hayır, Çağatay bana bunu yapmazdı, ondan şüphe edemezdim.

Doktor odadan çıktı, yanımıza yaklaşıp, "Beyler hastanın yakını sizler misiniz?" diye sordu. Çağatay, "Arkadaşlarıyız." dedi, Mert bana nah arkadaşlarıyız der gibi baktığında hafiften dudağım kıvrıldı. Babamın sesini duymamla arkama döndüm, "Bir sorun mu var oğlum?"

"Yok baba, Bora gözünü açtı doktor bey de tam açıklama yapıyordu."

Babam, "Bölmeyeyim o zaman, buyurun doktor bey."

Doktor Bey, "Evet göründüğü üzere hastamız gözünü açtı ama bir sorunumuz var, bu sorun geçer mi geçmez mi önümüzdeki günlerde göreceğiz."

"Ne gibi bir sorun?"

Doktor bey, "Hastamız hafıza kaybı yaşıyor, kaza geçirdiği anda yanında kim vardı?"

"Ben vardım."

"Düştüğünde ya da hastaneye getirilirken başını bir yere çarptı mı veyahut bir şekilde darbe aldı mı?"

"Vurulduğunda başını masaya çarpmıştı." dediğimde doktor bey anladım dercesine başını salladı. Babam, "Peki, şimdi ne yapabiliriz?" diye sordu.

Doktor bey, "Şu an yapabileceğimiz hiçbir şey yok gibi gözüküyor, ancak birkaç gün içinde geçici hafıza kaybı mı yoksa kalıcı hafıza kaybı mı anlayabiliriz."

Mert, "Peki normal odaya ne zaman geçecek?"

Doktor bey, "Bu akşam normal odaya alırız."

"Peki doktor bey teşekkürler."

Doktor yanımızdan uzaklaşınca babam bize dönüp, "Burada beklemenin bir mantığı yok eve gidelim, Bora'nın yanına da bir kişi koyarım sorun olmaz."

"Bora'yı bir görseydim belki bir şey hatırlardı." dediğimde babam, "Sanmıyorum boşuna ümitlenme." dedi. Haklıydı.

...

Bora günlerdir hiçbir şey hatırlamıyordu, hatırlayacağını da sanmıyordum. Burak amca da her gün önceki günden daha fazla gözüme batıyordu, acaba şüphe ettiğim için hareketleri bana ters geliyor olabilir miydi? Olabilirdi de olamayabilirdi de.

Masanın üstünde duran telefonumun sesini duyunca uzanıp aldım, Bartu arıyordu, Allah Allah uzun zamandır görüşmemiştik niye arıyordu acaba? Telefonu açıp kulağıma tuttum.

Burslu ÖğrenciHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin