Mert'ten...
İki ay ancak olmuştu Sude hayatımıza gireli ve şu anda Ömer'le evleniyordu. Tamamen Taylan Bey'in ısları ya da direk baskısıyla demeliyim ki bir anda her şey gelişmişti. Neymiş efendim çok uzatmaya gerek yokmuş, bugün değilse yarın zaten evleneceklermiş.
Bu durum karşısında Ömer sessiz kalıyordu, içine kapanmıştı ve bize hiçbir şey anlatmıyordu ama bana doğru kararlar verebilecek durumda değilmiş gibi geliyordu.
Çağatay Ömer'in okulunun henüz bitmemiş olmasını ve yaşının henüz fazla da büyük olmadığını öne sürmüştü. Sude'nin ailesi 'Düğünden sonra Amerika'ya giderler belirli bir süre orada yaşarlar.' demişti. Taylan Bey'de evlendiğinde yirmi yaşında olduğunu söylemişti.
Sude'ye ve ailesine bir türlü ısınamamıştım, nedeni belli değildi ama bana itici geliyorlardı. Ömer Sude'yle evlendiğinde bizim aramızın bozulacağını bile düşünüyordum çünkü Sude'de bizi sevmiyordu.
Taylan Bey'in ilk başta hisselere ortak olmak istemesi, ardından düğün için sürekli baskı yapması ve anlata anlata bitiremediği mal varlığının aslında anlattığının üçte biri kadar olması bana para peşindeymiş gibi bir imaj çizmişti.
Tabi ben bu şekilde düşünsem de Kaya amca benim gibi düşünmüyordu. Düşüncelerimi dile getirdiğimdeyse saygısız olduğum söylenmişti. Ama kesinlikle Taylan Bey ve ailesi para, mal mülk derdindeydi.
Yanımda oturup insanları seyreden Çağatay'a baktım. Göz ucuyla bana baktığında, "Çağatay." dedim.
"Efendim."
"Ömer sence kendinde mi?"
"Niye kendinde olmasın?"
"Birkaç ay ancak oldu Sude'yle tanışalı ve şu an düğündeyiz. Normal mi?"
"Yani ne bileyim, iki ayda tanışıp evlenmezsin sonuçta."
"Ömer sevmiyor Sude'yi. Sevmesini geçtim hiçbir şey hissetmiyor."
"Nasıl anladın?"
"Kaç yıldır tanıyorum Ömer'i duruşundan bakışından anladım işte."
"Her şey Ömer'in elinde istemese evlenmez."
"Ömer boşlukta unutamadı Rümeysa'yı ondan böyle, anlıyorum ben onu. Evleneyim işte ne olacak havasında."
"Unutamadı, öyle hemen de unutmaz ama ne yapalım şimdi?"
"Kaçıralım."
"Ne!" diye bağırdı.
"Sessiz olsana, dikkat çekiyorsun millet bize bakıyor."
"Oğlum kaçırmak ne lan! Ömer'in düğününden Ömer'i mi kaçıracağız?"
"Evet."
"İyi misin Mert sen? Ömer'i sanki zorla evlendiriyorlar."
"Madem öyle gidelim damat odasına inandırsın beni zorla evlenmediğine, illa git tanış diye Kaya amca zorlamadı mı Ömer'i?"
"Yürü." deyip ayağa kalktı ve damat odasına doğru yürümeye başladı. Bende kalkıp peşine takıldım.
Damat odasına girdiğimizde Ömer koltukta oturmuş duvarı izliyordu, Çağatay, "Ömer." dediğinde bize baktı. "İyi misin?" deyip yanına oturdum.
Ömer, "İyiyim." deyip tebessüm etti.
"Senin düğünün bu, damat odasından niye çıkmıyorsun?"
"Ne bileyim çıkasım gelmiyor."
Çağatay, "Ömer sen emin misin Sude'yle evlenme konusunda?" dediğinde Ömer belirli bir süre Çağatay'la bana baktı ve ardından, "Eminim., sanırım." dedi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Burslu Öğrenci
Fiksi Remaja- TAMAMLANDI - Güzel bir çocukluk geçirmiş olan Ömer on yaşındayken, annesi ve babası vefat ettiği için mecburen babaannesiyle yaşamaya başlar. Okul hayatı dışında her şey yolunda giderken, haberinin olmadığı, hatta o doğmadan önce gerçekleşen bir m...